Akıştasın: Hayaller ve Gerçekler Arasında Bir Aile Destanı: “Hayat Size Hipopotamlar Verdiğinde” Raflarda!

Yükleniyor
svg

Hayaller ve Gerçekler Arasında Bir Aile Destanı: “Hayat Size Hipopotamlar Verdiğinde” Raflarda!

Temmuz 18, 20253 dk okuma süresi

Danimarkalı yazar Annette Bjergfeldt’in kaleme aldığı, hayallerin, kayıpların ve umudun iç içe geçtiği “Hayat Size Hipopotamlar Verdiğinde” adlı romanı, Merve Özcan’ın akıcı çevirisiyle HEP KİTAP etiketiyle okurlarla buluştu. Bu büyüleyici eser, bir ailenin üç kuşağına yayılan destansı bir hikâyeyi, sıradan anlardaki mucizeleri ve hayatın beklenmedik sürprizlerini ele alıyor.

“Hayat, Etrafa Saçma Sapan Şeyler Yayan ama Aslında Sadece Arkadaş Olmak İsteyen Hipopotamlarla Doluydu.”

Kitabın önsözü, romanın ana temasını çarpıcı bir metaforla özetliyor:

“…İlk başta hayalini kurduğunuz fil yerine, teselli ödülü olarak hipopotam alırdınız. Büyük, çılgınca hayaller yıkanınca küçülürdü. Hipopotamlarla mevcut durumu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır ve sahip olduklarınıza biraz umut aşılamak için çaba harcardınız. Hayat, etrafa saçma sapan şeyler yayan ama aslında sadece arkadaş olmak isteyen hipopotamlarla doluydu.”

Bu satırlar, hayatın beklentilerimizden farklı şeyler sunabileceği, ancak bu “hipopotamlarla” bile en iyisini yapma ve umudu kaybetmeme felsefesini yansıtıyor.

Paris’ten Sirk Dünyasına Uzanan Bir Hikâye

Roman, Esther’in büyükbabası Hannibal’ın Danimarka’nın Amager adasındaki evini satın almasıyla başlıyor. Hannibal, burayı opera aryalarının yankılandığı, bohem ruhların dans ettiği ve aşkla dolu bir yuva olarak düşlerken, akrobat eşi Varinka için mucizeler çağı, ilk aşkının bir hipopotamın acımasız çenesine terk edildiği o an sona ermiştir. Hannibal’ın aşk ve sanat arayışı, zamanla torunlarına, ailenin genç sanatçısı olma unvanı için kıyasıya yarışan ikizler Esther ve Olga’ya miras kalır.

“Hayat Size Hipopotamlar Verdiğinde”, asrın aşkının peşinden umutsuzca koşanların, derin kayıpların acısını yüreğinde taşıyıp yine de hayata bir şans daha vermeye cesaret edenlerin unutulmaz öyküsü. Utangaç bir ressam olan Esther’in gözünden anlatılan bu destansı hikâye, aynı çatının altında yeşeren üç kuşağın hayatına dokunurken, okuru Paris’in görkemli opera sahnelerinden, St. Petersburg’un eteklerindeki gizemli sirke doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Hayallerin peşinden gitmenin, kayıplarla yüzleşmenin ve hayatın sunduğu beklenmedik “hipopotamlarla” dans etmenin hikayesi olan bu roman, okuyuculara hem dokunaklı hem de ilham verici bir okuma deneyimi sunuyor.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg