2018 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, fantastik ve tarihi öğeleri ustalıkla harmanladığı romanı “Kitap’ın Yolcuları” ile okurları heyecan verici bir maceraya davet ediyor.
Hikâye, Fransa’da 1685 yılında, Kral’ın Katolikliği tek yasal din ilan etmesinin ardından başlıyor. Yeni bir vatan bulma umuduyla ülkenin diğer ucuna doğru yola çıkan bir grup Protestan Huguenot’nun peşinden gidiyoruz. Bu grupta nişanlısı tarafından terk edilmiş Veronika, simyacı Marki, varlıklı de Berle ve dilsiz arabacı Gauche gibi her biri Paris’i farklı kişisel nedenlerle terk etmiş, özgün karakterler yer alıyor.
Zaman zaman tehlikeli bir maceraya dönüşen bu yolculuk, sadece karakterlerin kaderini değil, tüm insanlığın tarihini değiştirme potansiyeline sahiptir. Zira yolculuklarının hedefindeki Pireneler’de, ulaşılması güç bir dağ geçidinde, küçük bir manastırın duvarları arasında yüzyıllardır saklanan gizemli bir Kitap bulunmaktadır.
Bu Kitap’ın dünyanın geleceğini etkileme şansı doğmuştur. Ancak yazar, okura şu temel soruyu yöneltiyor: Dünya, onun bulunmasına hazır mıdır?
“Kitap’ın Yolcuları”, Tokarczuk’un benzersiz edebi ustalığıyla kaleme aldığı, inanç, kader ve bilinmeyene doğru bir arayışı konu edinen, sürükleyici bir tarihi fantezi romanı.
