Yorkshire çıkışlı ama Londra sahnesinde kök salan DEADLETTER,
post-punk’ın keskin zekâsını dans pistinin teriyle birleştiren o nadir gruplardan.
Gang of Four’un politik asiditesi, Talking Heads’in köşeli ritimleri
ve kendi kuşaklarına ait umutsuz bir mizah…
Hepsi bir arada, “To the Brim”’de adeta taşmış durumda.
🔥 Parça, inkârın bedeni üzerine yazılmış bir iç monolog gibi.
Bir şeylerin yanlış gittiğini fark edip yine de gözünü kaçırmak —
kendini dolup taşacak kadar bastırmak.
Grubun ifadesiyle: “literally full to the brim with despair.”
Bu cümle, hem bireysel hem kolektif bir ruh hâlini tanımlıyor:
her şeyin farkında olup hiçbir şey yapamamanın dayanılmazlığı.
🎙️ Zac Lawrence’ın vokali tıpkı bir kent megafonu gibi:
çığlık atmadan bağıran, öfkeli ama ölçülü.
Yeni albüm Existence Is Bliss, ironik adının tersine,
varoluşun ağırlığını dans ettiriyor;
bizi kendi inkârımızla yüzleştirirken bile hareket etmeye zorluyor.
🔗 Apartman No:26 Notu:
-
DEADLETTER, İngiliz post-punk sahnesinin şu anki en güçlü “sosyolojik gözlemcisi.”
-
“To the Brim”, bastırılmış öfkenin ritme dönüştüğü bir çağ kaydı.
-
Grup, varoluş sancısını sahne enerjisine çevirerek, umutsuzluğu bir kolektif katharsis hâline getiriyor.













