Eliana Alves Cruz’un yaratıcısı olduğu Capoeiras, Brezilya’nın en özgün kültürel miraslarından birini ekranlara taşıyor. Migdal Filmes yapımı olan bu yeni dizi, capoeiranın dövüş kadar bir dans, bir ritim, bir yaşam biçimi olduğunu hatırlatıyor.
Hikâye, iki capoeiristanın birbirine kenetlenen hayatlarını anlatıyor: ringin dairesinde dönen hareketler, aslında kimlik, dayanışma ve özgürlük üzerine kurulu daha büyük bir hikâyeyi işaret ediyor. Yolculuk, Brezilya’nın şehirlerinden kıyılarına, yerel topluluklarından renkli ritüellerine uzanıyor. Her bölüm, nefes kesici dövüş koreografilerini aşk, rekabet ve dostlukla harmanlayarak seyirciyi içine çekiyor.
Diziyi farklı kılan yalnızca etkileyici aksiyon sahneleri değil; aynı zamanda Afro-Brezilya kültürünün otantik yansıtılışı. Capoeira burada sadece bir dövüş sanatı değil, bir direniş ve varoluş dili. Müzikleri, ritüelleri, kostümleri ve atmosferiyle ekranı dolduran bu anlatı, kültürel bir kutlama olma niteliği taşıyor.
Başrollerdeki Galba Gogóia ve Fernanda de Freitas, karakterlere hem tutku hem de kırılganlık katıyor. Aralarındaki çekim gücü, seyircinin onları yalnızca dövüş sahnelerinde değil, kişisel çatışmalarında da takip etmesini sağlıyor. Eliana Alves Cruz’un kamerası ise capoeiranın dairesel akışını yansıtan bir görsellik yaratıyor; her sahne bir koreografi gibi akıyor.
Küresel izleyiciler için Capoeiras, bir aksiyon dizisinden öte bir keşif imkânı sunuyor. Hem spor hem kültür hem de yaşam biçimi olarak capoeiranın ritmi, izleyiciyi Brezilya’nın ruhuna davet ediyor. Dizi, yerelliğini korurken evrensel temaları –aile, aidiyet, özgürlük– öne çıkararak sınırların ötesine taşınıyor.
Ağustos 2025’te dünya prömiyerini yapacak Capoeiras, şimdiden eleştirmenlerden övgüler aldı. Variety diziyi “kinetik ve ruh dolu bir miras kutlaması” olarak tanımlarken, Screen Daily onun capoeirayı ekrana taşıma cesaretini öne çıkardı. Sosyal medyada paylaşılan capoeira dövüş sahneleri ise genç izleyiciler arasında viral olmaya başladı bile.
Capoeiras, yalnızca Brezilya kültürüne ışık tutan bir yapım değil, aynı zamanda ekranlarda görmeye alışık olmadığımız bir sanat formuna hak ettiği alanı açıyor. Ritimle hareketin, dövüşle özgürlüğün birleştiği bu dairesel dünya, 2025’in en dikkat çeken dizilerinden biri olmaya aday.
