Akıştasın: Yaratıcılığın Sığınağı: Michelle Alexander’ın Chicago Stüdyosu

Yükleniyor
svg

Yaratıcılığın Sığınağı: Michelle Alexander’ın Chicago Stüdyosu

Temmuz 26, 20254 dk okuma süresi

Chicago’lu sanatçı Michelle Alexander için stüdyosu, sadece bir çalışma alanı değil, aynı zamanda kişisel ve yaratıcı bir dönüm noktası. Geçtiğimiz Kasım ayında yeni mekanına taşınmasıyla birlikte, hem kişisel hem de sanatsal anlamda yeni bir sayfa açtığını hissediyor.

Michelle’in stüdyosunda katı bir rutin yok. Yoğun programının arasına sıkıştırdığı zamanlarda, genellikle birden fazla eser üzerinde aynı anda çalıştığını görüyoruz. Bu yöntemle, tamamlanmamış parçaların birbirini beslemesine, fikirlerin üst üste binmesine ve yarı bitmişlik içinde yeni yollar bulmaya olanak tanıyor. Bu yaratıcı kaosta bazen geliştiğini, bazen de zorlandığını belirtiyor. Çalışırken müzik dinliyor, podcast’ler takip ediyor veya Netflix izliyor. Kimi günler ortalığı darmadağın ederken, kimi günler sadece boşluğa bakıp, zihninde canlandırdığı şeyleri denemek için cesaret beklediğini anlatıyor.

Mekanın eserleri üzerindeki etkisi çok büyük. Göz hizasında olan her şey, ister bitmemiş bir çalışma, ister bir parça atık, ister bir ses, isterse de gelip geçici bir düşünce olsun, onu etkiliyor. Yüksek lisans dönemindeki penceresiz, yer altı stüdyosunda zaman kavramını tamamen yitirdiğini belirtiyor. Ancak yeni stüdyosunun o güzel pencereleri ve doğal ışığı sayesinde kendini çok daha açık hissettiğini söylüyor. Gökyüzünü görmek ruh halini değiştiriyor ve bunun eserlerine de yansıdığını fark ediyor.

Mana Contemporary’de bir stüdyoya sahip olmak onun için adeta bir armağan. Burası, onu anlayan yaratıcı insanlarla dolu bir ortam sunuyor. Sürekli geri bildirim, canlı bir topluluk ve bolca enerji bulduğunu dile getiriyor. Aynı zamanda Chicago’nun büyük sanat sahnesinin bir parçası olmaktan da kendini şanslı hissediyor. Yüksek lisans döneminde, bu canlı, destekleyici ve çeşitli sanatçı topluluğuyla bağlantı kurduğunu belirtiyor.

Peki stüdyosunda en çok neyi seviyor? Sadece kendisine ait olmasını! Buranın, kimsenin izlemediği, hazır olana kadar deney yapabileceği, dağıtabileceği, başarısız olup tekrar deneyebileceği özel bir alan olduğunu vurguluyor. Michelle için stüdyosu, yaratıcı sığınağı.

Tek bir dileği olsa, o da stüdyosunun yürüme mesafesinde olmasıymış. En iyi fikirlerinin hareket halindeyken geldiğini, ancak özellikle büyük ve hantal malzemelerle yapılan yolculuğun yorucu olabildiğini söylüyor. Favori müzesi ise Chicago Sanat Enstitüsü’nün Modern Kanadı. Oraya her zaman geri döndüğünü ve eserlerin, zihinsel veya duygusal olarak nerede olduğuna bağlı olarak farklı bir şekilde etki ettiğini keşfettiğini paylaşıyor. Çalışmayı en sevdiği malzemeler ise şeffaf Elmer tutkalı, kumaş, ip ve zımbalar. Bu malzemelerin ham, doğrudan ve tuhaf bir şekilde duygusal olduğunu, temel, basit, tanıdık ve biraz da ilkel hissettirdiğini ifade ediyor.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg