Akıştasın: Endüstriyel Katedralde Fısıldayan İplikler: Hosnedlová’nın “Kucaklaşma” Evreni

Yükleniyor
svg

Endüstriyel Katedralde Fısıldayan İplikler: Hosnedlová’nın “Kucaklaşma” Evreni

Mayıs 20, 202514 dk okuma süresi

Hosnedlová’nın “Kucaklaşma”sı: Hamburger Bahnhof’ta Endüstriyel Bir Büyü

Hamburger Bahnhof’un çelik ve taşla örülü devasa iskeleti, Klára Hosnedlová’nın “Kucaklaşma” sergisiyle efsanevi bir alana dönüşüyor; endüstriyel miras, sanatçının dokunuşuyla adeta yeniden canlanıyor, nefes alıyor.

Girişte, yansıtıcı bir su birikintisine yaslanmış kırılgan bir mavi kelebek ve zeminden yayılan o nemli, topraksı, baş döndürücü koku, sizi anında başka bir gerçekliğin eşiğine taşıyor. Dev el dokuması halılar, çelik kafeslerin arasında kadim örtüler gibi salınarak mekanın ham gücünü yumuşatırken, duvarlardaki kaynaklı demir plakalar ve fosilvari kabartmalar bu mistik atmosferi derinleştiriyor.

Hosnedlová, anıtsal ölçekle fısıltı kadar narin detayları ustaca harmanlıyor; devasa istasyon holü, sizi saran, her köşesi ayrı bir sır fısıldayan, yaşayan bir mekana dönüşüyor. “Kucaklaşma,” endüstriyel bir yeniden doğuş ve duyulara kazınacak, zihni kışkırtacak unutulmaz bir sanat vaadi sunuyor. Bu büyüyü deneyimleyin.

Klára Hosnedlová: “Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová. Kucaklaşma,” 2025, Enstalasyon Görünümü, Hamburger Bahnhof-Nationalgalerie der Gegenwart, 2025 // Sanatçının izniyle, Kraupa-tskany Zeidler, Beyaz Küp / Nationalgalerie-Staatliche Museen zu Berlin

Hosnedlová’nın Duyusal Labirenti: Dokunma, Koku ve Hafızanın İzleri

Klára Hosnedlová’nın “Kucaklaşma”sında, duyularınız adeta bir orkestra şefi gibi yönetiliyor; özellikle dokunma ve koku, deneyimin kalbinde yer alıyor. Beton levhalar üzerinde adımlarınız, sizi bilinçli bir ritme zorlarken, bu ızgara düzeni, sosyalist dönemlerin kamusal alanlarındaki o tanıdık modüler kent tasarımını ve sanatçının Moravya’daki çocukluğunun standartlaşmış kaldırımlarını fısıldıyor.

Ancak bu katı düzen, aniden açılan kara toprak ve çamurlu su birikintileriyle –aslında çelik kirişleri ve dokunsal halıları büyüleyici bir şekilde yansıtan parlak reçine havuzlarıyla– kırılarak, geçmişle bugünün, düzenle kaosun diyaloguna zemin hazırlıyor. Dev el dokuması halılar, bir zamanlar Bohemya ve Moravya topraklarında yeşeren keten ve kenevirin ruhunu taşıyor; toprağın sakin, doğal tonlarıyla adeta nefes alıyorlar. Her bir yüzey, farklı bir his vaat ediyor: bazen kadim bir sıcaklık, bazen endüstriyel bir serinlik.

Hosnedlová, sizi sadece bir sergiye değil, geçmişin, materyalin ve hafızanın duyusal bir keşfine, adeta teninizde hissedeceğiniz bir deneyime davet ediyor. Her adım, her koku, her dokunuş; unutulmuş anıların ve coğrafyaların yeniden canlandığı bir ayin gibi.

Klára Hosnedlová: “Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová. Kucaklaşma,” 2025, Enstalasyon Görünümü, Hamburger Bahnhof-Nationalgalerie der Gegenwart, 2025 // Sanatçının izniyle, Kraupa-tuskany Zeidler, Beyaz Küp / Nationalgalerie-Staatliche Museen zu Berlin

Sesin ve Hafızanın Dansı: Hosnedlová’nın Çok Katmanlı Dünyası

Hosnedlová’nın “Kucaklaşma”sında, deneyim sadece görsel değil; sesler, mekanın görünmez mimarisine dönüşüyor. Berlin kulüp sahnesinden ödünç alınmış dört hoparlörden, rüzgarın uğultusunu taşıyan ağaçların fısıltıları, alt tınılı pirinçlerin derin nefesi ve melodik çanların uhrevi tınıları yayılıyor. Bu seslere, Moravya lehçelerinde şarkı söyleyen bir kadın korosunun kadim yankıları ve Çek rapçi Yzomandias’ın modern zaman sözleri karışıyor. Zaman zaman, adeta kıyamet çağrılarını andıran keskin sesler ve derin, sarsıcı uğultular yükselip, çatının endüstriyel iskeletinden yansıyarak mekanı bir ses kubbesine çeviriyor. İşitsel alan, tıpkı heykeller gibi, sonik titreşimleri emip yeniden mekana salarak, o baş döndürücü dünya kokularıyla birleşip, tekinsiz bir huzur ile gizli bir ajitasyon arasında salınan, canlı bir atmosfer yaratıyor.

Bu duyusal labirentin kalbinde, kültürel teorisyen Svetlana Bom’un “yansıtıcı nostalji” kavramı yankılanıyor: acıyla yüzleşirken oyunbaz bir yas tutma süreci. Hosnedlová’nın pratiği, tam da böyle bir çaba: el yapımı tekniklerle, çocukluk anılarıyla, siyasi tarihle ve kırılgan duygusal parçalarla örülmüş kişisel bir nostaljiyi, geleceğe uzanan sessiz bir kurguya dönüştürme arzusu. Bom’un deyişiyle, “Önemli olan gerçekte dönüşüm değil, kişinin kendisiyle buluşmasıdır.” Ve “Kucaklaşma” boyunca bu “benlik”; endüstriyel ayna havuzlarında yansıyan, çarpılan, mesafeli kumaşların ardında hem belirginleşen hem de sorgulanan bir hayalete dönüşüyor. Sanatçı, izleyiciyi kendi geçmişiyle, şimdisiyle ve belirsiz geleceğiyle yüzleşmeye davet ediyor.

Klára Hosnedlová: “Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová. Kucaklaşma,” 2025, Enstalasyon Görünümü, Hamburger Bahnhof-Nationalgalerie der Gegenwart, 2025 // Sanatçının izniyle, Kraupa-tuskany Zeidler, Beyaz Küp / Nationalgalerie-Staatliche Museen zu Berlin

Dokunulabilir Anılar: Hosnedlová’nın Kabartmalarında Gizlenen Hikayeler

Hosnedlová’nın sanatında iplik, duvara monte edilmiş kabartmaların yüzeyinden adeta bir iç çekiş gibi, tedirgin ve huzursuz konturlarla dışa vurur. Kaba, kumla sıvanmış yüzeyler, yarı saydam, neredeyse pençe gibi uzanan cam formlarla delindikçe, içsel bir gerilimin ya da tam tersi, korunaklı bir mahremiyetin o ince çizgisinde gezindiğinizi hissedersiniz.

Bu dökümlerden fışkıran soluk cam parçaları, kaburgaları andıran narin oluşumlarıyla, sanki Baltık’ın soğuk gelgitlerinin kıyıya attığı, zamanla yontulmuş deniz camları gibi yumuşak ve dokunaklı bir hassasiyetle parlar. Ve tam da bu formların “nefeslerinde”, en ince gözeneklerinde gizlenmiş hiperrealist nakışlar… Onlar, fısıldayan, saklı kalmış hikayelerdir.

Sanki bir şeyler inatla su yüzüne çıkmaya çalışır; doğrudan yüzleşmek için fazla karmaşık, fazla acı veren, bastırılmış anılar, sembollerle yüklü bu imgelerin arasından titrek bir ışıkla sızar, kendini ele verir. Hosnedlová, malzemenin diliyle, unuttuğumuzu sandığımız o derin duygusal katmanlara dokunur.

Klára Hosnedlová: “Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová. Kucaklaşma,” 2025, Enstalasyon Görünümü, Hamburger Bahnhof-Nationalgalerie der Gegenwart, 2025 // Sanatçının izniyle, Kraupa-tuskany Zeidler, Beyaz Küp / Nationalgalerie-Staatliche Museen zu Berlin

İpliğin Fısıldadığı Anılar ve Zamanın Yanal Dansı

Hosnedlová’nın “Kucaklaşma”sında en mahrem, en içsel anlatılar ipliğin dilinden dökülüyor. Heykelsi oyuklara sığınmış minicik işlemeli sahneler, adeta zamanın molozları arasından kurtarılmış, kişisel birer kutsal emanet gibi parlıyor. Bir el fenerinin ışığı teni kesip geçerken, bir diğerinde pigmentler bir sırtın kıvrımında ya da bir hayvanın omurgasında adeta can buluyor; her ilmek, bir özen, bir şefkat, bir hatırlama ayini. Sanatçının kendi performanslarından damıttığı bu imgeler, kişisel mitolojisini ev, miras ve aidiyetin katmanlarıyla örerek, Svetlana Boym’un o “yanal düzleme yönelen ütopik nostaljisine” bir köprü kuruyor. Gelecekten çok, anların kesişiminde var olan bu işlemeler, dokunuşun hafızayı nasıl canlandırdığını, duyguların ve anıların o “hayalet” varlığını nasıl diri tuttuğunu fısıldıyor. İplikli kabartmaların lif heykellerle buluşması ise, bedeni Çek kırsalının politik ve kültürel hafızasıyla yüklü keten ve kenevirle birleştirerek, kuşaklararası, tenimizde hissettiğimiz bir belleğin kapılarını aralıyor.

Kırılgan Kanatlar ve Metamorfozun Titrek Işığı

Ve bu dokunaklı anlatıların arasında, başka bir hassas motif süzülüyor: kırılgan, yaralı, neredeyse başka bir dünyaya aitmiş gibi duran kelebekler – ya da güveler. Daha girişte, tek bir yırtık mavi kanat, reçineden bir su birikintisine düşmüş, zamanın acımasızlığına bir ağıt yakıyor. Gizli nişlerde ise iplikle yeniden can verilmiş, yanardöner kobalt mavisi ve sepya tonlarında ışıldayan böcekler beliriyor. Bir sahnede, bir cımbızla nazikçe tutulmuş işlemeli bir kelebek, soluk sarı kanadını titrek bir aleve doğru uzatır; savunmasızlığın ve yok oluşun o ince çizgisinde ürperten bir an. Bu anlarda tema keskinleşiyor: Metamorfoz ve kırılganlık. Hosnedlová’nın kelebekleri, sadece yitip gidenin melankolik güzelliğini değil, aynı zamanda en zorlu koşullarda bile capcanlı bir dönüşümün, yeniden var olmanın o dinmeyen, titreşen umudunu da simgeliyor. Her bir kanat çırpışı, hem bir kayıp hem de sonsuz bir olasılık fısıltısı taşıyor.

Klára Hosnedlová: “Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová. Kucaklaşma,” 2025, Enstalasyon Görünümü, Hamburger Bahnhof-Nationalgalerie der Gegenwart, 2025 // Sanatçının izniyle, Kraupa-tuskany Zeidler, Beyaz Küp / Nationalgalerie-Staatliche Museen zu Berlin

Geçmişin Kırılgan Dokusunda Bir Yüzleşme: Hosnedlová ve Yansıtıcı Nostalji

Hosnedlová’nın sanatı, “aidiyet” ve nostaljinin kaygan zemininde, umut ile çürümenin, içten bir arayış ile kaçınılmaz bir erozyonun o dokunaklı gerilimini ustalıkla dokuyor. Eserlerin baştan çıkarıcı güzelliği, yumuşak tonları ve incelikli dokuları, şüphesiz, hatırlanmak istenen o zorlu koşulları estetize etme, yani acıyı romantikleştirme riskini barındırıyor. Ancak bu hassas denge, belki de tam da Svetlana Bom’un “yansıtıcı nostalji” olarak tanımladığı o bilinçli kavrayışta gizli: Kayıp bir yuvayı restore etme arzusunun ötesinde, geçmişin boşluklarında, çelişkilerinde ve dokularında yaşamayı göze almak; çözülmemiş olanı olduğu gibi bırakma cesareti.

Sosyalist Moravya’nın ve Soğuk Savaş mimarisinin somut mirasları üzerine inşa edilen bu enstalasyon, kontrolün, bölünmenin ve silinmenin tarihleriyle şiirsel bir dille hesaplaşıyor. Ve işte tam bu noktada, eserin o aldatıcı yumuşaklığı, atmosferi ve katmanlı yapısı, sanatçının yaratıcı kurgusunun, nostaljinin kolaycı ve etkisizleştirici tuzaklarına düşmesine direnç gösteriyor. Aksine, bu estetik duyarlılık, izleyiciyi geçmişin karmaşıklığına daha derinlemesine çekerek, o boşluklarda yeni bir düşünme ve hissetme alanı açıyor; böylece “kendimizle buluşma” anını, tüm çarpıklığı ve mesafesiyle, daha da belirgin kılıyor.

Sergi Bilgileri

Hamburger Bahnhof

Chanel Komisyonu: Klára Hosnedlová “Kucaklaşma”
Sergi: 1 Mayıs – 26 Ekim 2025
Giriş: 16 € (İndirimli 8 €)
SMB.Museum
Invalidenstraße 50, 10557 Berlin, Harita için tıklayın

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg