Akıştasın: C/O Berlin’den Özel Bir Kutlama: “Documentary in Flux” Sergisi

Yükleniyor
svg

C/O Berlin’den Özel Bir Kutlama: “Documentary in Flux” Sergisi

Eylül 3, 20254 dk okuma süresi

C/O Berlin, 25. yıl dönümünü kutlamak amacıyla, 16 Eylül 2025 tarihine kadar, neredeyse yirmi yıllık C/O Berlin Talent Award ödül programına odaklanan “Documentary in Flux | Belgeseldeki Akış” sergisini sunuyor. Müze, 2000 yılındaki kuruluşundan bu yana, yükselen yetenekleri desteklemeye ve fotoğrafçılık alanındaki sanatsal ve teorik tartışmalara bir platform sağlamaya kararlı. 2006’dan beri devam eden bu ödül, sanatçı ve teorisyenlerden oluşan “tandemleri” ödüllendirmesiyle benzersiz bir yere sahip.

Yarışmanın Evrimi ve Serginin Yapısı

Başlangıçta açık başvurularla başlayan ödülün konsepti, zamanla uluslararası uzmanların dahil olduğu bir aday gösterme sürecine dönüştü. 2020’den bu yana ise, yarışmanın ana teması “Yeni Belgesel Stratejileri” olarak belirlendi. Sergide, bu ödülü kazanmış 14 sanatçının eserleri, farklı bir bağlamda yeniden ele alınıyor. Eserler, kronolojik bir sıralama yerine, belgesel çalışmanın nasıl farklı şekillerde düşünülebileceğini gösteren dört tematik bölüme ayrılıyor. Ayrıca, eski teori kazananlarının metin katkıları da sergide yer alıyor.

Sergiden Önemli Sanatçılar ve Eserleri

1. Geleneksel Türler Bu bölümde, belgesel fotoğrafçılığın geleneksel türleri (röportaj, manzara, portre) inceleniyor. Friederike Brandenburg, Norveç doğasında insan varlığının izlerini; Sibylle Fendt, patolojik bir şekilde biriktirme hastalığı olan insanların portrelerini; Janina Wick ise çocukluk ve yetişkinlik arasındaki kırılgan anı belgeliyor.

2. Belgesel Estetiği ve Kurgu Bu bölüm, belgesel anlatılardaki doğrusallığı ve estetikle oynamayı sorguluyor. Tobias Zielony ve Pepa Hristova’nın çalışmalarıyla başlayan bölüm, Florian van Roekel’in bir ofis ortamında çalışanları fotoğrafladığı rüya gibi serisiyle devam ediyor. Karolina Wojtas ise, Polonya’daki otoriter okul sistemini eleştiren kolaj benzeri bir eserle öne çıkıyor. Emanuel Mathias ise buluntu arşiv görüntülerini işliyor.

3. Medyumların Genişlemesi Üçüncü bölüm, hareketli görüntüler ve mekân enstalasyonlarına odaklanıyor. Sylvain Couzinet-Jacques’ın 12 saatlik video çalışması Madrid’deki gençleri görüntülerken; Anna Ehrenstein, küresel güç ilişkilerini sorgulayan fütüristik görseller sunuyor. Adji Dieye, sömürgeci anlatıları parçalamak için ipek üzerine arşiv görüntülerini işlerken, Sasha Kurmaz ise kamusal alan pratiğini aktivist unsurlarla birleştiriyor.

4. Geleceğe Bakış Son bölüm, dijital görüntülerin, yapay zekânın ve sahte haberlerin yaygınlaşması karşısında belgesel fotoğrafçılığın gerçeklik iddiasını yeniden sorguluyor. Willem Popelier, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın konuşmalarından kesitleri üst üste bindirerek politik iletişimin sahnelenmesini inceliyor. Ivonne Thein ise, dijital olarak manipüle ettiği görüntülerde “Pro-Ana” hareketinin sağlıksız zayıflık arayışını konu alırken, yapay zekâ tarafından üretilen deforme olmuş elleri gösteren yeni bir enstalasyon da sunuyor.

Bu sergi, belgesel fotoğrafçılığın dinamik doğasını ve sürekli evrilen yaklaşımlarını keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Sergi, 2026 yazında Münih’teki Alexander Tutsek Vakfı’nın BlackBox’ında da görülebilecek.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg