Blog
İsviçreli ressam Nicolas Party, Londra’daki ilk kişisel sergisi Clotho ile Hauser & Wirth’te. Sergi, sanatçının pastel tekniğiyle ürettiği yeni portreler ve ağaç manzaralarına (treescapes) odaklanıyor. Portreler, Camille Claudel ve Auguste Rodin’in iki heykelinden aldığı ilhamla şekilleniyor. Bu heykellerin mitolojik göndermeleri, Party’nin resimlerinde yaşlanma ve ölüm temalarını yeniden düşünmek için bir çıkış noktası. Sanatçının her zamanki
Oku
136136 TıkBerlin Art Week’in kalbinde, Ruprecht von Kaufmann kente on yıl aradan sonra geri dönüyor. HERBST, sanatçının HaL için özel olarak kurguladığı ve çoğunlukla 2024’ten bu yana ürettiği eserlerden oluşuyor. Sergi, yalnızca bir mevsimi değil, bir çağın ruh halini de işaret ediyor. Von Kaufmann, Otto Dix’in 1920’lerde Weimar Cumhuriyeti’ni resmettiği tablolarla diyalog kurarak bugünün dünyasına bakıyor:
Oku110110 TıkLondra’nın kalbinde, National Gallery’de açılan Life on the Land sergisi, 19. yüzyıl Fransası’nın kırsalını bir kez daha görünür kılıyor. Serginin başrolünde Jean-François Millet var: köylülerin sessiz kahramanlığını, nasırlı ellerini ve ağır işlerin içindeki asaletini resmeden sanatçı. Millet, Vincent van Gogh’un da kahramanıydı. Van Gogh onun tablolarında yalnızca tarlalarda çalışan insanları değil; insan emeğinin görkemini, yoksulluğun
Oku123123 TıkGuillermo del Toro’nun Frankenstein’ı, Toronto Film Festivali’nde ilk gösterimini yapar yapmaz, klasik bir hikâyeye taze bir damar açtı. Mary Shelley’nin romanındaki Victor Frankenstein yıllardır okurlara huysuz, kararsız, kendine acıyan bir figür olarak görünmüştü. Kendi yarattığını doğar doğmaz terk eden, ikinci bir yaratık için verdiği sözü aylarca erteleyen, nişanlısı Elizabeth’i tehdit altında olduğunu bildiği halde uyarmayan…
Oku120120 TıkHollywood’un dev ismi Dwayne Johnson, bu kez kas gücüyle değil, bambaşka bir rol için gündemde: 70 yaşındaki bir adamı ve onun gizemli “Tavuk Adam” dostluğunu canlandıracak. Üstelik bu proje, Amerikalı yazar Daniel Pinkwater’ın kült kitabı Lizard Music’ten uyarlanıyor. Yönetmen koltuğunda ise, Johnson’un “The Smashing Machine” filminden tanıdığımız Benny Safdie var. Daniel Pinkwater: Keşfedilmemiş Bir Hazine
Oku113113 TıkGlasgow’un yeraltı sahnesinden hızla yükselen VLURE, punk’ın öfkesiyle elektronik müziğin nabız atan ritimlerini birleştiren yüksek voltajlı bir enerji yayıyor. Konserleri adeta bir törensel patlama: ham, filtrelenmemiş, modern kaygıların ritimle dışavurumu. 🔥 “Between Dreams”, adından da anlaşılacağı gibi, bilinçle bilinçaltı arasındaki o bulanık eşikte geziniyor. Uykusuz bir gecenin kaotik düşüncelerini andıran sözler; distortion yüklü synth’ler, hız
Oku150150 TıkPulitzer ödüllü yazar ve küratör Hilton Als, Karayip doğumlu Britanyalı yazar Jean Rhys’i (1890–1979) odağına alan geniş ölçekli grup sergisi Postures: Jean Rhys in the Modern World ile Michael Werner Gallery’de. Sergi, yalnızca Rhys’in metinlerine değil, onun doğduğu Creole dünyasının imparatorlukla çatışmalı ilişkilerine ve yazının politik potansiyeline de bakıyor. Rhys, 20. yüzyıl edebiyatında marjinalleştirilmiş yaşamları,
Oku126126 TıkVictoria Miro, Zimbabve doğumlu sanatçı Kudzanai-Violet Hwami’nin yeni resimlerini, özellikle de çok ses getiren Atom serisini Londra’da izleyiciyle buluşturuyor. Hwami’nin pratiği, parçalanma üzerinden kurulu: miras alınan sistemleri çözerek, onları adeta bir vecd hâline dönüştürüyor. Atom serisi, Walt Whitman’ın “Song of Myself” şiirinden aldığı ilhamla gelişiyor. “Bana ait her atom, sana da ait” dizesi, sanatçı için
Oku169169 TıkBir kavşakta duran şövalye: hangi yolu seçecek, nereye ait olacak?Gürcü sanatçı David Apakidze (*1998), KVOST’ta sunduğu yeni yerleştirmesinde bu arketipi queer bir göçmen figürü üzerinden yeniden yazıyor. Klasik anlatılarda kavşak, kahramanın kaderini belirleyen yerdir. Oysa Apakidze’nin şövalyesi zaferle geri dönmez; sürekli hareket halinde, köksüz, kırılgan bir yolculuk içindedir. Onun zırhı ise demirden değil: rengârenk vitraydan
Oku128128 TıkBerlin’in sürekli değişen ışığını, gökyüzünün ani dönüşlerini ve şehrin ritmini yakalamak… Christopher Lehmpfuhl, açık havada, doğrudan mekânın kalbinde çalışarak fırçasını şehrin nabzına ayarlıyor. Onun kalın ve enerjik boya katmanları, yalnızca manzarayı değil, o anın ağırlığını da tuvale taşıyor. Mehr Licht sergisinde, sanatçının Berlin’le kurduğu bu ışık dolu diyalog gözler önüne seriliyor. Serginin odak noktasında ise,
Oku132132 TıkYapay zekâ artık yalnızca algoritmaların değil, sanatın da bir dili. AIsolation, 22 uluslararası kısa filmi bir araya getiriyor ve teknolojinin vaatleri ile risklerini aynı ekranda buluşturuyor. Çin’den Almanya’ya, Kore’den ABD’ye uzanan bu filmler, beş dakikadan kısa sürelerde izolasyon, teknoloji ve birlikte yaşamanın yeni formlarını sorguluyor. Yapay zekânın görsel dile kattığı estetik olanaklar kadar, onun sınırlarını
Oku9898 TıkDC evreninin en sevilen animasyon karakterlerinden Beast Boy, son günlerde ekranlardan çok kulis haberleriyle gündemde. Karaktere 20 yılı aşkın süredir ses veren Greg Cipes’in, Parkinson teşhisi sonrası “Teen Titans Go!”dan ayrıldığı iddiası hayranları ayağa kaldırdı. Peki perde arkasında gerçekten ne oldu? Sosyal Medyada Patlayan İddialar Süreç, Gunnverse isimli bir Instagram hesabının DC Studios eş başkanı
Oku128128 TıkKasım ayının soğuk rüzgârları İstanbul sokaklarını dolaşırken, Roxy Club’ın 30. yılını kutlayan sahnesi komşu ülkenin sıcak melodileriyle dolacak. Yunanistan’ın indie-pop öncüsü Monsieur Minimal, 15 Kasım’da yeniden İstanbul’da! Geçtiğimiz yıl Gezgin Salon Festivali’nde izleyiciyi büyüleyen sanatçı, bu kez şehrin en köklü sahnelerinden birinde, analog synth’lerle örülü rüya gibi melodilerini ve 60’lar–70’lerin nostaljik tınılarını bizlere taşıyacak. Monsieur
Oku117117 TıkNBC’nin kült dizisi Hannibal 2015’te iptal edildiğinden beri Fannibal’lar, yani dizinin sadık takipçileri, yeniden ekran başına geçecekleri günü bekliyor. Ve dizinin yaratıcısı Bryan Fuller, bu bekleyişi sonlandırabilecek iddialı bir fikirle karşımızda: The Silence of the Lambs (Kuzuların Sessizliği) uyarlaması… Hem de başrolde Zendaya ile. Fuller’ın Rüyası: Hannibal & Zendaya Tête-à-tête Fuller verdiği bir röportajda hayalini
Oku100100 TıkVictoria and Albert Museum, müzik dünyasının en ikonik figürlerinden David Bowie için yepyeni bir merkez açıyor: David Bowie Merkezi. 13 Eylül’de kapılarını açacak olan bu mekân, sanatçının bizzat topladığı 90.000 parçalık devasa arşivi ilk kez kamuyla buluşturacak. Müzikten Çok Daha Fazlası Merkez, 2017’de dünyayı dolaşan “David Bowie Is” sergisinin bir devamı niteliğinde. Ziyaretçiler, Bowie’nin sahne
Oku145145 TıkÇağdaş sanatın en oyunbaz figürlerinden biri olan Bruce Asbestos, izleyicilerini pop kültür, mizah ve dijital teknolojilerin kesiştiği çok katmanlı bir evrene davet ediyor. Nottingham merkezli sanatçı, resimden heykele, moda koleksiyonlarından iOS oyunlarına kadar uzanan geniş bir pratik geliştirerek, sanatın yalnızca beyaz küp galerilerle sınırlı olmadığını hatırlatıyor. Moda Koleksiyonlarından Dijital Oyunlara Bruce Asbestos’un pratiği, moda ve
Oku9494 TıkKorku sinemasının en başarılı serilerinden “The Conjuring”, 2013’te başlayan yolculuğunda hem ana hikayesiyle hem de yan filmleriyle geniş bir evren yarattı. Hazırsanız evrendeki on filmi en kötüden en iyiye doğru derecelendirerek fikirlerinizi canlandıralım. Zirvedeki Başyapıtlar ve Başarının Sırrı Sıralamanın en üstünde, serinin en “klas” ve “en yetişkin” filmi olarak övülen “The Conjuring” (2013) yer alıyor.
Oku118118 TıkBen Affleck ve Matt Damon’dan Kariyerlerinin En Kirli Filmi Geliyor: “The Rip” Netflix’i Sallayacak!
Hollywood’un en büyük iki ismi, ayrı ayrı zirvedeler. Bir araya geldiklerinde ise? Sinema tarihinin en başarılı film yapımcı ikililerinden birine dönüşüyorlar! Oscar ödüllü “Good Will Hunting”i birlikte yazıp oynamaktan kendi yapım şirketlerini kurmaya kadar, onların dostluğu yıllardır sinemaya özel bir dokunuş katıyor. Şimdi, 2026’nın başlarında Netflix’e gelecek olan yeni filmleri “The Rip” için yeniden bir
Oku112112 TıkÇağdaş sanat dünyasında yeni seslere alan açmak, yaratıcı riskleri desteklemek ve bağımsız sanatçıların görünürlüğünü artırmak kolay bir iş değil. Ancak Hopper Prize, 2018’den bu yana tam da bu amaçla yola çıkarak kısa sürede uluslararası sanat sahnesinde prestijli bir platforma dönüştü. Her yıl düzenlenen Hopper Prize, dünya genelinden başvuran bağımsız sanatçılar arasından seçilen isimlere maddi destek,
Oku6060 TıkEdebiyat dünyasının en prestijli ödülü olan Nobel Edebiyat Ödülü, 1901’den bu yana yazarların insanlık tarihine bıraktıkları edebi izleri onurlandırıyor. Bu ödüle layık görülen yazarların romanları yalnızca edebi birer şaheser değil; aynı zamanda yaşadıkları dönemin toplumsal, kültürel ve politik ruhunu da yansıtıyor. İşte Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bazı önemli romanlar, yazarları ve kısaca hikâyeleri… 1929 –
Oku121121 TıkSonbahar rotanıza sanat katın: Hiroshi Sugimoto’nun dingin denizleri, Piero Manzoni’nin deneysel “Total Space”’i, Jeffrey Gibson’un devasa yerleştirmesi ve çok daha fazlası. Aşağıda, New York City dışına günübirlik ya da hafta sonu kaçamakları için en parlak 12 sergiyi derledik. Sky High Farm Biennial: Trees Never End and Houses Never End — Germantown, NY Yer: Sky High
Oku118118 TıkÇiçek natürmortları çoğu zaman zarif, sakin ve dekoratif olarak anılır. Ancak 17. yüzyıl Hollandalı ressamı Rachel Ruysch (1664–1750) için çiçek, yalnızca güzellik değil; aynı zamanda ölüm, çürüme ve doğanın şiddetiyle yüzleşmenin aracıdır. Boston’daki Artist, Naturalist, and Pioneer sergisi, dört galeriyi dolduran tablolarıyla bu derinliği gözler önüne seriyor. Ruysch’un buketleri hiçbir zaman saf değildir. Onlarca farklı
Oku9191 TıkÜç on yılı aşkın süredir sanatçı ve araştırmacı Ken Gonzales-Day, tarihsel kayıtlarda yok sayılanları görünür kılmak için çalışıyor: özellikle Latinx ve queer topluluklarını. Los Angeles’taki Fisher Museum of Art’ta açılan History’s “Nevermade”, bu uzun soluklu pratiği bir araya getiriyor. Gonzales-Day’in ilk projelerinden Bone-Grass Boy (1986/2017), 19. yüzyıl Amerikan Batısı’nda kurgulanmış bir otobiyografik roman etrafında şekilleniyor.
Oku8383 TıkLondra’nın dinamik tiyatro ve komedi sahnesine taze bir soluk geliyor. The Free Association (FA), 10 yılı aşkın süredir sürdürdüğü yolculuğunu yeni bir evreye taşıyarak, bu Ekim ayında Southwark’taki Old Union Yard Arches’ta kendi özel mekânını açıyor. 2015 yılında kurulan FA, doğaçlama komediyi İngiltere’de merkezine alan bir okul ve sahne olarak büyüdü. İlk gösterilerini doğu Londra’da
Oku116116 TıkMilyonların kalbini yakalayan bir sanatçı düşünün. Bhangra ritimlerini grime’ın enerjisiyle, Bollywood’un nostaljisini hip-hop’un özgüveniyle harmanlayan bir isim: Raf Saperra. Bir çok insanın “en heyecan verici yeni sanatçılardan biri” diye tanımladığı Saperra, kısa sürede yalnızca İngiltere’nin değil, küresel müzik sahnesinin en dikkat çekici figürlerinden biri haline geldi. Onun müziğinde çarpıcı olan şey, geçmiş ile geleceğin, yerel
Oku7575 TıkBir yerin sevilmesi ne anlama gelir?Yuvaya duyulan özlem mi, yoksa tarihin ağırlığı mı? ifa Gallery Berlin’de açılan What does it mean for a place to be loved?, bu soruların izini sürüyor. Anita Muçolli ve Sevil Tunaboylu için üretilen yeni işler ile Ian Waelder’in önceki yapıtlarını bir araya getiren sergi, aidiyetin çelişkilerini görünür kılıyor: sevgi ile
Oku120120 TıkTracey Emin’in yatağı yeniden Tate’e dönüyor. 1998’de Turner Prize’a aday gösterilen ve “pis, ahlaksız” diye yerden yere vurulan My Bed, artık çağdaş sanatın en tanınan imgelerinden biri. Emin’in hayatının çırılçıplak ortasında duran o dağınık yatak, bu kez sanatçının kırk yıllık üretiminin en büyük retrospektifinin merkezinde. A Second Life, 90 eserden oluşan dev bir seçki: resim,
Oku111111 Tık📍 Taksim Sanat⏳ 20 Eylül 2025’e kadar ücretsiz ziyaret edilebilir🎤 Küratör eşliğinde turlar: 10 Eylül’den itibaren, her hafta Hicran Aksöz ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ve İyilik İçin Sanat Derneği iş birliğiyle hazırlanan “Ay Tozunda Yürür Gibi” sergisi, küratör Hicran Aksöz’ün rehberliğinde düzenlenecek turlarla izleyicilere özel bir deneyim sunuyor. Sergi, adını Ay yüzeyine atılan
Oku131131 TıkSofia Exarchou’nun Animal filmi, Yunan yazının turistik parıltısını değil, o parıltının sahne arkasındaki bedelini gösteriyor. Bir tatil köyünde her gece sahneye çıkan eğlence ekibinin görünmez emeğini, bedenlerine işleyen yorgunluğu ve ruhlarına çöken tükenmişliği izliyoruz. Hikâye, grubun lideri Kalia üzerinden kuruluyor. Dimitra Vlagopoulou’nun bedeninde hayat bulan bu karakter, sahnede alkışlarla parlayan, kuliste ise giderek çözülen bir
Oku9999 TıkBerlin Art Week’in en güçlü ritüellerinden biri geri dönüyor: PERFORM!, bu yıl dördüncü edisyonuyla Neue Nationalgalerie’nin terasında. Dört gün boyunca performans sanatı, izleyiciyi yalnızca görmeye değil, bizzat katılmaya çağırıyor. Programın merkezinde, feminist ve kavramsal performansın öncüsü Joan Jonas var. 1969’da başlayan ve bu yıl yeniden sahnelenen Mirror Piece I & II, aynaları taşıyan bedenlerin koreografisiyle
Oku7575 Tık
