Tower
King’s Cross’ta bu yıl Noel ağacı değil, adeta Hogwarts’a açılan alternatif bir geçit duruyor. Muggle dünyasının en işlek istasyonlarından birinin ortasına yerleştirilen bu büyülü ağaç, sanki yanlışlıkla Bakanlık kayıtlarından kaçmış bir dekor gibi duruyor. Platform 9¾’ün hemen yakınında konumlanan ağaç, alt kısmında Hogsmeade’in vitrinlerini yeniden kuruyor:Ollivanders’ın gölgeli raflarına benzeyen bir asa dükkânı,Tomes & Scrolls’un tozlu
Oku
1010 Tık25 Kasım 2025 – 16 Ocak 2026Vivienne Roberts Projects Vivienne Roberts Projects, sanat üretiminin en kırılgan ama en güçlü anına—ani, istemsiz, açıklanamayan belleğe—adanmış bir grup sergisine ev sahipliği yapıyor: La Madeleine de Proust. Adını Marcel Proust’un ünlü madeleine sahnesinden alan sergi, bir tat, bir koku ya da bir dokunun insanı nasıl bir anda kendi iç
Oku77 TıkLondra’nın en karakteristik duraklarından biri olan Brixton Tube bu yıl yeniden dönüşerek şehrin en canlı yerel anlatılarından birine kapı aralıyor.Art on the Underground’ın dokuzuncu yıllık komisyonu, Rudy Loewe imzasını taşıyan yeni muralıyla, istasyon girişini Brixton’ın kültürel ritmiyle bütünüyle yeniden giydiriyor. Londra’da yaşayan sanatçı Loewe, bölgenin çok katmanlı kimliğini tek bir yüzeyde toplamayı başarıyor:Electric Avenue’nin pazar
Oku1111 Tık16 Ekim 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Berlin Gropius Bau, çağdaş performansın en özgün seslerinden biri olan Ligia Lewis’i ağırlıyor.Sanatçının çok katmanlı pratiğini bir araya getiren I’M NOT HERE FORRRRR…, bedenin, tarihin ve hafızanın birbirine nasıl yazıldığını soran bir sergi. Lewis’in sesi, bedeni ve boşlukla kurduğu ilişki; geçmişten bugüne taşan hayaletlerle birlikte mekânda
Oku1212 TıkArter’in performans alanı Karbon, Kasım ayının sonunda iki akşam boyunca ilişkilerin görünmeyen çatlaklarına, ortak üretimin gerilimine ve “beraber büyümenin” zorlu ihtimallerine bakan bir sahneye dönüşüyor. Tiyatro Hemhâl’in kolektif yaratım süreciyle ortaya çıkan “En Sevdiğinden Başla”, iki genç sanatçının ortak hayatı ile ortak üretimi birbirinden ayırmaya çalışırken yaşadığı içsel sarsıntıları ele alan bir performans. Sahnedeki hikâyeyi,
Oku1313 TıkBalat’ın dar sokaklarında dolaşırken duyulan o tanıdık his vardır: Hem geçmişin ağırlığı omzunuza dokunur, hem de bugünün kıpırtısı sanki duvarların arasından sızar. İBB’nin restore ettiği Fener Evleri de tam olarak bu hissin mekânsal karşılığı. Bir zamanlar metruk, sonra yeniden nefes alan bu yapılar bugün üç ayrı sergiyi aynı hikâye içinde buluşturuyor: Tansu Kırcı’nın “Taşın Belleği”,
Oku1111 TıkSalt Galata’nın “Karanlık Dünya” sergisi, yalnızca mekânın karanlık koridorlarında ilerleyen bir anlatı sunmuyor; aynı zamanda bu anlatının çevresinde düşünsel bir alan da açıyor. Mike Bode ve Caner Yalçın’ın uzun soluklu araştırmasına dayanan sergi, modernleşme, kentleşme ve kültürel dönüşümün izlerini çok katmanlı bir görsel dil üzerinden takip ederken, paralel etkinlikler bu katmanlara kavramsal bir derinlik ekliyor.
Oku3434 TıkAlman-Brezilyalı sanatçı Janaina Tschäpe, üç on yıla yayılan çok disiplinli pratiğini, “A gush of wind (Atemraum)” başlıklı ilk kişisel sergisiyle Galerie Max Hetzler, Berlin’e taşıyor. Tschäpe’nin tuvalleri ve kağıt üzerindeki eserleri, hafıza ve doğal dünyadan ilham alan, akışkanlık ve hassasiyeti dengeleyen, rüya benzeri soyut manzaralar sunuyor. Bu sergi, sanatçının çeşitli coğrafyalarda (Almanya, Brezilya, ABD) edindiği
Oku3636 TıkFransız sanatçı Jeremy Demester’in Galerie Max Hetzler, Londra’daki onuncu kişisel sergisi “Nile”, izleyiciyi hem fiziksel hem de ruhsal bir akarsuyun izini süren yeni resimler ve kağıt üzerine eserlerden oluşan bir yolculuğa çıkarıyor. Sergi, adını antik ve hikayelerle dolu Nil Nehri’nden alıyor; yaşamın, canlılığın ve kadim uygarlıkları şekillendiren bağlantının bir simgesi olarak, her bir eserin tematik
Oku3232 TıkGalerie Max Hetzler, New York merkezli sanatçı Eleanor Swordy‘nin Berlin’deki ilk kişisel sergisi olan “Say Less” ile izleyiciyi, yoğun odaklanma ile rüya benzeri bir durumun iç içe geçtiği bir resim evrenine davet ediyor. Swordy, yeni eserlerinde figürlerin gündelik, mütevazı faaliyetlere dalmış anlarını yakalarken, resim yüzeyini hem gerçek hem de algısal bir arayüz olarak kullanıyor. 👁️
Oku3434 TıkSanat dünyasının dikkat çeken isimlerinden Umar Rashid (aynı zamanda Frohawk Two Feathers olarak da biliniyor), iddialı on iki bölümlük anlatı serisi **”The Epoch of Totalitarianism”**ın merakla beklenen üçüncü bölümüyle sanatseverlerle buluşuyor. “The Civil Wars and the Uncivilized Wars (See Power)” başlıklı bu yeni bölüm, Rashid’in kendi zengin kurgusal evreni Frenglish İmparatorluğu merceğinden küresel tarihi yeniden
Oku5555 TıkOscar Brudenall-Jones’tan kara mizah dolu tek kişilik bir yol hikâyesi Londra Fringe sahnesi, bazen küçük mekânlarda büyük duyguların ortaya çıktığı anlarla hatırlanır. Drayton Arms Theatre’ın Kasım programındaki “Maybe I Should Stop” da tam olarak böyle bir iş: kara mizahın yarası taze gerçeklerle birleştiği, tek kişilik ama çok katmanlı bir performans. Oscar Brudenall-Jones tarafından yazılan ve
Oku6363 TıkModern Art’ın Bury Street’te açtığı “Sometimes Ballerina, Sometimes Priest, in Reality, a Murderer”, Karlo Kacharava’nın hem zihinsel hem de politik anlamda en yoğun dönemlerine geri açılan bir kapı. 1991–92 yıllarından eskiz defterleri, 1988–93 arasına tarihlenen resimler, sanatçının kısa ama ışıklı üretim hattında dolaşan tüm hayaletleri yeniden topluyor. Kacharava’nın metin ve imgeyi iç içe geçiren yaklaşımı,
Oku6161 TıkDirimart Dolapdere’de açılan Gardenscapes, Çağla Ulusoy’un izleyiciyi mekânın içine doğru çeken özel bir duyarlıkla tasarladığı bir alan. Ulusoy’un pratiğinde sıkça karşılaştığımız katmanlı yüzeyler, bu kez yalnızca tuvalde değil; galerinin kendi mimarisine dokunan, mekânı yeniden kuran bir evren olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçının gündelik hayattan topladığı fragmanlar, yaşadığı coğrafyanın derin izleri ve soyutla gerçeğin arasındaki o ince,
Oku5959 TıkTom Sachs’in her işi sanki bir atölyenin tam ortasında yakalanmış bir an gibi: bitmemiş, tamamlanmış, kırık, yeniden birleştirilmiş, bütünlükten çok süreçle ilgili. Ely House’un yüksek tavanlı, neredeyse aristokratik mekânında açılan “A Good Shelf”, tam da bu ruhla yerleştirildiğinde, sergi bir beyaz-küp deneyiminden çok bir çalışma odasının genişletilmiş hafızasına dönüşüyor. Sachs, 2012’de başladığı seramik pratiğine ait
Oku6666 TıkEdinburgh Fringe’de sold out olan Gobby Girls: The 11% Club’ı hatırlayanlar bilir: bu ekip sahneye çıktığında hem gürültü yükselir hem kahkahalar.Şimdi Gobby Girls, iki kadın liderliğindeki komedi üretim güç merkezi —Gobby Girl Productions ve Female Pilot Club— tarafından hazırlanan yepyeni bir şovla Soho’ya geri dönüyor:The After Party. Bu kez işler daha büyük, daha cesur ve
Oku5151 TıkGüney Afrika’nın renk patlamalarıyla dolu kıyılarından İstanbul’un Pera’sına uzanan bir dünya… Dirimart Pera’da açılan Georgina Gratrix: Oyalantı Resimleri, sanatçının hem şakacı hem cesur resim dilini ilk kez İstanbul’da bu kadar güçlü bir şekilde görünür kılıyor. Gratrix’in dünyasında hiçbir şey sessiz değil. Çiçekler bağırıyor, kuşlar renkleriyle öne atılıyor, köpekler sahnenin yıldızı olmayı talep ediyor ve gündelik
Oku6161 TıkPeru Amazonlarının derinliklerinden Londra’ya gelen bir nefes… Rember Yahuarcani’nin Josh Lilley’de açılan ilk İngiltere kişisel sergisi Here Lives the Origin, varoluşun, belleğin ve ruhların birbirine dolandığı bir dünyanın kapısını aralıyor. Yahuarcani’nin resimlerinde zaman tek bir çizgi gibi akmıyor; geçmiş, bugünle aynı masaya oturuyor. Tanrılar, hayvanlar, su ruhları, bitkiler ve insanlar—hepsi aynı solukta çoğalıyor. Uitoto mitolojisinin
Oku3939 TıkEva Helene Pade’nin resimlerinin önünde durduğunuzda ilk fark edilen şey, figürlerin tam olarak görünür olmayı reddetmesi. Sanki bir kalabalığın içinden geçiyor, bir gürültünün tam kenarında duruyor, ama bir türlü merkezdeki olayı seçemiyorsunuz. Pade’nin dünyası tam olarak bu: beliren, kaybolan, buharlaşan ve yeniden şekillenen bedenler. Bir anlık yakınlık hissi… ardından hızla dağılan bir sis. Thaddaeus Ropac’ın
Oku3939 TıkSnatch + Hot Fuzz ruhu, ama kadınların gözünden. Londra Fringe sahnesi bazen küçük bir odada, büyük bir kaosu izleyiciye geçirebilir. Drayton Arms Theatre’ın Kasım programındaki Doughnut Drive, tam olarak bu enerjiyi taşıyor: hızlı, düzensiz, komik, kara ve tamamen Essex’e özgü bir suç-komedi. Finella Waddilove tarafından yazılan ve yönetilen oyun, iki yakın arkadaşın —Bex ve Yaz—
Oku2222 Tıkİngiltere’nin gölgede kalan tarihinin önemli bir kısmı bu kez doğrudan kamuya açılıyor.“MI5: Official Secrets”, İngiliz iç istihbarat servisi MI5’ın 115 yıllık geçmişini ilk kez bu kadar kapsamlı biçimde gözler önüne seren, The National Archives ile MI5 arasında yapılan benzersiz bir iş birliğinin sonucu. Sergi, casusluk hikâyelerini popüler kültür filtresinden değil, orijinal dosyalar, belgeler, fotoğraflar ve
Oku5050 TıkLondra’da yılbaşı gecesi genellikle iki gruba ayrılır:Kalabalığın arasında kaybolmayı göze alanlar ve “bu sene evde sakin bir şeyler” diyenler.Ama üçüncü bir ihtimal daha var:Bir müzenin boş koridorlarında, mavi bir balinanın altında dans ederek yeni yıla girmek. Natural History Museum’un yıllardır kapalı gişe geçen yılbaşı gecesi, 2025’in en çok konuşulan etkinliklerinden biri olmaya aday. Bu sadece
Oku3737 Tık Londra’nın canlı müzik sahnesi çok sesli, çok kültürlü ve sürekli dönüşen bir yapıya sahip. Bu çeşitliliğin kalbinde yer alan ekiplerden biri de Da Lata.23 Kasım’da The Jazz Cafe’de gerçekleşecek bu özel gece, grubun 25 yıllık yaratıcı yolculuğunu kutlayan bir buluşma niteliğinde. Da Lata: Londra + Brezilya + Global Grooves 1990’ların sonundaki kulüp kültürünü hatırlayanlar
Oku3939 TıkLondra’nın komedi sahnesinde kendine has bir köşe açmış olan Scummy Mummies ikilisi, Helen Thorn ve Ellie Gibson, 2025 sezonuna yepyeni bir gösteriyle geri dönüyor: Hot Mess.Gösterinin mottosu kısa ve öz:“Mums’ night out!”Yani bu bir performanstan çok; bir arınma gecesi, bir kahkaha terapisi, anneliğin kaotik, komik ve bazen dayanılmaz anlarını paylaşma ritüeli. Menopozdan Tinder’a, Mansplaining’den Teenage
Oku5454 TıkArter’in Galeri 1’inde yer alan “Biraz Daha Zamana İhtiyacım Var”, fotoğrafın hem tarihsel hem de güncel üretim koşullarını yeniden düşünmeye davet eden kapsamlı bir grup sergisi. Oğuz Karakütük küratörlüğündeki sergi, Türkiye’den ve dünyanın farklı coğrafyalarından 19 sanatçının işlerini bir araya getiriyor ve fotoğrafın zamanla kurduğu ilişkiye odaklanıyor. Serginin Kavramsal Çerçevesi Fotoğrafın ilk örnekleri, saatler süren
Oku101101 TıkLondra’nın kültürel temposu Kasım ayında yalnızca büyük sahnelerde değil; şehrin ara sokaklarında, mahalle tiyatrolarında ve bağımsız sahnelerinde de yükseliyor. Bu yıl 3 Kasım’da başlayıp 23 Kasım’a kadar devam edecek olan Voila! Tiyatro Festivali, tam da bu ruhu temsil ediyor. Bağımsız üreticilerin, yeni dillerin ve sınırları zorlayan sahne pratiklerinin bir araya geldiği festival; politik, deneysel ve
Oku4040 Tık17 Kasım – 22 Kasım 2025Trafalgar Theatre, West End – Londra Samuel D. Hunter’ın incelikli, kırılgan ve derin insanlık hâllerine bakan metinleri, yıllardır Amerikan tiyatrosunun en sessiz ama en etkili damarlarından biri. Oscar ödüllü The Whale ile geniş kitlelere ulaşan yazar, bu sezon Clarkston ile Londra’da—hem de UK prömiyeriyle—karşımıza çıkıyor. Başrollerde, Netflix’in Heartstopper dizisiyle dünya
Oku4646 Tık17 Kasım 2025 – 21 Şubat 2026Olivier Theatre, National Theatre – Londra Londra’nın South Bank yakasında, tarihi National Theatre’ın Olivier sahnesi bu sezon Noel Streatfeild’in klasikleşmiş romanı Ballet Shoes’a ev sahipliği yapıyor. Katy Rudd’ın yönettiği, Kendall Feaver tarafından sahneye uyarlanan bu yeni yapım; büyüme, kız kardeşlik, özgürleşme ve “kendi sesiyle dünyada yer açma” üzerine kurduğu
Oku4242 TıkTarihin Bilmediği Bir Suret Londra’daki Victoria & Albert Müzesi (V&A), “Marie Antoinette Style” sergisiyle bizi tarihin en tartışmalı kraliçesinin gardırobuna davet ediyor. Göz kamaştırıcı mücevherler, ipeksi kumaşlar ve o döneme ait mucizevi zanaatkarlığı yansıtan objeler… Ancak sergiden çıkarken akıllara takılan tek soru şu: Tüm bu gösterişin altında, Marie Antoinette kimdi? Sergi metinleri onu “tarihin en
Oku5959 TıkArter, Nilbar Güreş’in Türkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi “Kadife Bakış” ile sanatçının resim, gravür, kolaj, fotoğraf, heykel ve video gibi farklı mecralara yayılan üretim pratiğine kapsamlı bir bakış sunuyor. Emre Baykal küratörlüğündeki sergi, Güreş’in insan ve insan-olmayan varlıklar, kurmaca ve gerçek, temsil ve soyutlama arasındaki sınırları sürekli yerinden eden yaklaşımını merkezine alıyor. Serginin odağı “Kadife
Oku115115 Tık
