Akıştasın: Bienal’de Bir Gece: Sanat Dünyasının Karanlık Yüzüne Bir Korku Alegorisi

Yükleniyor
svg

Bienal’de Bir Gece: Sanat Dünyasının Karanlık Yüzüne Bir Korku Alegorisi

Ekim 31, 20255 dk okuma süresi

Sanat dünyası bazen gerçekten de korkutucu bir yer olabilir. Damien Davis’in yazdığı Night at the Biennial, bu gerçeği ürpertici bir hicivle yüzümüze vuruyor — bienal açılışındaki şampanya kadehlerinin tınısından, duvarların sanatçıları yutmasına kadar uzanan, kanlı bir sanat dünyası masalı.

🎭 Prolog: Kapanan Kapılar

Müze kapıları ağır ağır kapanırken kimse fark etmez; çünkü sanat dünyasında kimse duvarların üstüne geldiğini fark etmez.
Koleksiyonerler hava öpüşmekle, küratörler Venedik Bienali dedikodularıyla meşguldür. Sonra metal bir ses yankılanır; güvenlik kapıları düşer, kalabalık gülüşür.
“Muhakkak bir sistem arızasıdır,” der müze direktörü. Gülümser — fazla geniş, fazla plastik bir gülümseme.
Ve ilk o gider.

🔪 I. Perde: İlk Kurban

Konuşmalar bitmeden bir çığlık galerileri deler.
Genç sanatçı, “çamaşır deterjanı kapsüllerini queer fenomenolojiyle yeniden bağlamlaştırmak” üzerine konuşmasını bitiremeden karanlığa çekilir.
Geride sadece duvardaki soyulan metin kalır.
Birileri bunun performans olduğunu sanır.
Birileri fotoğraf çeker, #biennial #soedgy etiketiyle paylaşır.

Ardından bir başka sanatçı yok olur — temsil üzerine çalışan siyah sanatçı. Alkışlar durduğunda, geriye sadece “DEPOYA GÖNDERİLECEK” yazılı bir sandık kalır.
“Temsil,” diye fısıldar biri, “çok yorucu bir şey.”

🩸 II. Perde: Katillerin Maskesi Düşüyor

Müze yaşayan bir organizmaya dönüşür. Koridorlar birbirine bağlanır, duvar yazıları değişir, video işleri geçmiş fuarlardan sahneler gösterir.

Ve o belirir:
Katil.

Kusursuz dikilmiş bir takım elbise, paslanmaz çelikten bir maske — maskenin yüzeyinde Chelsea’nin mega galerilerinin logoları yanıp söner.
Yumuşak bir sesle fısıldar:
“Temsil sonsuzdur.”

Bir elinde sözleşme, diğerinde koleksiyoner davetiyesi.
İlerledikçe sanat dünyasının hiyerarşisi birer birer kanar:

  • “Jock” adlı sanatçı kendi aynalı enstalasyonunun altında ezilir.

  • Koleksiyoner, sanatçıyı övüp işini anında ikinci piyasaya sürer.

  • Müze direktörü, kanla yazılmış bir istifa mektubuyla gider.

“Nihayetinde,” der bir ses, “sistem kendi sanatçılarını yer.”

🕯️ III. Perde: Hayatta Kalma Mücadelesi

Saat sabahın ikisine gelir. Video enstalasyonundaki gün batımı birden ölü bir sanatçının yansımasına dönüşür.
Bağımsız kolektifler şaka yapmaya çalışır:
“Bushwick’te kendi fuarımızı açarız, hiyerarşisiz, adil!”
Duvarlar üstlerine çöker — hibe reddi mektupları, faturalar, söz verilmiş ama ödenmemiş bütçeler altında ezilirler.

Yalnızca “Bakir” sanatçı hayatta kalır. Sessizdir, piyasaya bulaşmamıştır, NFT bilmez. Onu kimse fark etmez; bu yüzden hayattadır.

“Final Girl” ise direnmenin başka bir biçimini seçer.
Yıllarca göz ardı edilmiştir ama elinde sanat okulundan kalma malzemeler vardır:
macun, koli bandı, küçük hibe kalıntıları.
Mega-galeri canavarı saldırdığında duvarı yamalar.
Koleksiyoner işini çalmak istediğinde sessizce çekilir.
Sistemi yenmez, ama ondan uzun yaşar.

🌅 IV. Perde: Şafak ve Sessizlik

Sabah olduğunda sadece iki kişi kalır: Bakir ve Final Girl.
“Nasıl hayatta kaldın?” diye sorar Bakir.
Final Girl omuz silker:
“Hiç durmadan çalıştım.”

Kapılar açılır, müze kendi kendini yeniden inşa etmeye başlar.
Yeni küratörler, yeni vizyonlar, yeni vaatler…
Kimse kanı hatırlamaz.

🩸 Epilog: Sanat Dünyasında Hayatta Kalmak

Haftalar sonra eleştiriler çıkar:

  • “Bienal direncin zaferiydi.”

  • “Piyasa yavaşlamıyor.”

  • “Yeni direktör reform vaat ediyor.”

Hiçbiri cesetlerden bahsetmez. Yalnızca Final Girl hatırlar — çünkü sanat dünyasında hayatta kalmak zafer değildir.
Hayatta kalmak, sadece başka bir üretim pratiğidir.

Apartman No:26 Notu

🕯️ Damien Davis’in “Night at the Biennial”i, sanat sisteminin kendini yutan yapısını bir korku anlatısı olarak yeniden kurguluyor. Bienal salonlarının parıltılı yüzeyleri altında, kariyerlerin, kimliklerin ve temsillerin nasıl tüketildiğini anlatan bu metin, sanat dünyasının en karanlık gerçeklerinden birini fısıldıyor: burada kimse güvende değil.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg