
Harmonia Rosales, kariyerinin başından beri sanatını Siyah kadın gücünün Batı kültüründe yükseltilmesine odakladı. O, Orisha panteonunun (Batı Afrika Yorùbá tanrıları) masallarını, Greko-Romen mitolojisi ve Hristiyanlık anlatılarıyla kusursuzca harmanlayarak, Avrupa Eski Ustalarının tekniklerini kullanıyor. Genç bir kızken Rönesans ustalarının kusursuz tekniğine hayran kalmış, ancak bu resimlerin esas olarak beyaz, erkek hiyerarşisini ve idealize edilmiş, boyun eğdirilmiş kadını temsil etmesinden rahatsızlık duymuştu. Rosales’in misyonu, bu bölünmüşlüğü eşitlik ve birlik hissine dönüştürmektir.
Rosales’in en çok ses getiren eserleri, Avrupa resim tarihinin başyapıtlarını tersine çevirmesiyle ortaya çıktı. Örneğin:
Rosales, yağlı boya ve altın yaldız (gold leaf) tekniklerini kullanarak, Afrika tanrılarının ruhlarını simgeleyen haleler veya auralar yaratıyor. Altın, sadece kutsallığı değil, aynı zamanda her insanda var olan enerjiyi temsil ediyor. Rosales’in eserleri, figüratif ve gerçekçi olsa da, soyut sembolizmle doludur; tıpkı eski ustaların eserlerindeki gibi, ancak Afrika estetiği ve mitolojisinin özgün dokunuşunu taşır.
Sanatçı, çalışmalarını atalarının hatırası olarak görüyor ve bunu kendini sevme ve iyileşmeyi teşvik etme biçimi olarak ifade ediyor. Rosales’in sanatı, yüzyıllardır dayatılan ataerkil zihin yapılarını yıkmayı ve Siyah kadın figürlerini sanat tarihinde görünür kılarak yüksek bir güzellik formuna yükseltmeyi amaçlayan, güçlü bir kültürel eylemdir.
Sanatçı Bilgileri:






