Bir imgeyi gördüğünüzde, anlamı size hemen sunulmazsa ne olur? Bu, Alic Brock’un resimlerinin temel sorusu. Sanatçı,
eserlerini, psikanalizin kuramsal çerçeveleri (Lacan’ın düzenleri, Jung’un gölge kavramı) ve rüya sineması üzerine yazılarla besliyor. Her eser, bulunan ve kişisel imgelerden oluşan bir kolaj olarak başlıyor, dijital olarak değiştiriliyor ve ardından hava fırçası akrilikleriyle tuvale aktarılıyor. Amerikan kültürü parçaları, ikonik figürler ve özel anılar; anlatının ancak uzun bir gözlem ve kişisel yorumla ortaya çıktığı tuhaf senaryolarda bir araya geliyor.
Brock için gölgeler, ikincil figürler değil, kendi dramlarını sahneleyen birer protagonist. Tıpkı Peter Pan’ın yaramaz gölgesi gibi, kökenlerinden sıyrılıyor ve hikayenin akışı üzerinde kendi oyunlarını sergiliyorlar. Sanatçı, humor ve absürtlük gibi unsurları, huzursuzluk ve tutarlılıkla dengeleyerek, Carl Jung’un bahsettiği o “anlamla anlamsızlık arasında asılı duran rüya” halini yaratıyor. Bu eserler, izleyiciyi illüzyonel bir duruma sokuyor ve onlara nihai bir çözüm sunmuyor. Aksine, gölgelerin ustalarını unuttuğu ve imgelerin beklenen anlamlara isyan ettiği, bu askıda kalmış durumun tadını çıkarmaya davet ediyor.
Bu, New York sanat sahnesinde, izleyicinin kendi deneyimini eserin bir parçası haline getiren derinlikli bir sergi.
Sergi Bilgileri:
- Sanatçı: Alic Brock
- Mekan: PLATO, NYC
- Tarihler: 10 Ekim – 15 Kasım 2025
- Açılış Resepsiyonu: 10 Ekim Cuma, 18:00 – 20:00
![]()












