Berlin’in saygın sanat mekânlarından Alfred Ehrhardt Stiftung, 7 Eylül 2025’e kadar Avustralyalı sanatçı Janet Laurence’ın özel olarak hazırladığı “The Burnt Sea” adlı enstalasyona ev sahipliği yapıyor. Doğa ile insan arasındaki kırılgan ilişkiyi uzun yıllardır işleyen Laurence, bu sergisinde Alfred Ehrhardt’ın 1930’lar ve 40’larda çektiği ikonik mercan fotoğraflarını temel alarak, çarpıcı bir görsel ve duygusal alan yaratıyor.
Laurence, Ehrhardt’ın siyah-beyaz mercan görüntülerini neredeyse ağırlıksız ipek tüller üzerine basarak mekânı şiirsel bir denizaltı atmosferine dönüştürüyor. Işık ve hava akımlarıyla hareket eden bu kumaşlar, ziyaretçiyi sanki okyanusun içinde dolaşıyormuş hissine sürüklüyor. Ancak bu hareketli güzellik, aynı zamanda doğanın yok oluşuna dair sessiz ama sarsıcı bir uyarı niteliği taşıyor.
Eserlerdeki detaylı işçilik dikkat çekici: bazı mercan görselleri renkli ipliklerle işlenmiş; gevşek dikişler ise mercanların giderek silinmesini, kaybolmasını vurguluyor. Geriye kalanlar yalnızca küle dönmüş izlenimi veren yapılar. Bu yakıcı metafor, okyanus altı sıcaklık dalgalarının sebep olduğu mercan beyazlamasına işaret ediyor.
“The Burnt Sea”, yalnızca bir kayıp anlatısı değil. Laurence, serginin son bölümünde umut barındıran bir “Riffkrankenhaus” (Resif Hastanesi) yerleştiriyor. Solmuş mercan örnekleri, renkli ipliklerle birbirine bağlanmış şekilde sunuluyor – iyileşme, onarım ve birlikte yaşamanın mümkünlüğüne dair bir öneriyle.
Sanat ve bilimi iç içe geçiren Janet Laurence, bu sergiyle izleyiciyi yalnızca doğaya değil, kendi sorumluluklarına da yaklaştırıyor. “The Burnt Sea”, hem yas hem şifa, hem çöküş hem umut taşıyan katmanlı bir deneyim sunuyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak