Akıştasın: Émilie Pitoiset ile “So Much Tenderness”: Berlin’de Sessiz Bir Direnişin Tavşan Postuna Bürünmüş Hâli

Yükleniyor
svg

Émilie Pitoiset ile “So Much Tenderness”: Berlin’de Sessiz Bir Direnişin Tavşan Postuna Bürünmüş Hâli

Temmuz 2, 20253 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

Berlin’in hafif esintili haziran akşamlarından birinde Klemm’s Berlin’de *Émilie Pitoiset’le birlikteydik. “So Much Tenderness” sergisi, bizi önce şaşırttı; sonra da sessiz bir empati kasırgasına çekti.

Kapının ardında bizi karşılayan dev tavşan heykeliydi — pofuduk kürkü, pastel yeleği ve zarif duruşu ile önce bir masal kahramanı gibi. Ancak dikkatle baktığınızda yorgunluk okunuyordu bakışlarında; bir günün sonunda bedenin teslim olduğu o çöküntü, insan emeğinin bariz göstergesiydi.

Pitoiset, maskot kostümleri ve perdeli içsel monologlarla modern kapitalizmin görünmez çalışanlarını masaya yatırmış. “Görev tavşanı”nı, günümüz teslimiyetine, performans altındaki bedenlere dair bir sembol olarak kurgulamış. Renkli tüylerin altındaki solgunluk, latext maskelerle kurulan boğulma metaforları ve kulak içindeki ses dalgalarını belgeleyen foto-kollajlar — bunların hepsi bize “rahatsız edici nezaket”i öğretiyor .

Galerinin nefes alan atmosferi, bu içsel çatışmaları yükselten güçlü bir sahneye dönüşüyor. Kendimizi o tavşanın kafasının içindeymiş gibi hissediyoruz; bir yandan gülerken, öte yandan o uzayan boş gözlerde kendi bedenimizin sınırlarını görüyoruz .

🐇 Apartman No:26’dan İzlenim

“Ne kadar içten, ne kadar yufka yürekli olabiliriz ki?” diye soruyor Pitoiset. Cevap, aslında o tavşanın içinde gizli: Süpermarket girintilerinde, reklam panolarının altında, bu sesleri duyduğumuz ama nadiren işittiğimiz her yerde. Biz, onun mikrofonu, onun sesi, onun yansımasıyız. Bu sergi, yürek sızlatan bir bağ kuruyor: Gülümseme ile çığlık arasında kalmak… Ve bizim ne kadar sık bu alanı küçümsediğimizi fark ettirmek.

Ayrıca bir belgesel versiyonu da hazırlanıyormuş. “So Much Tenderness” adını taşıyacakmış ve heykel ile ses yerinde konuşacak. Bu sanat yolculuğunun devamına tanık olmayı dört gözle bekliyoruz.

Berlin’deyseniz —ve bu yaz hafif çarşaflı gecelere denk gelmişseniz— bu güçlü duygu enstalasyonunu mutlaka görün deriz. Bu, yalnız bir tavşan değil: Kendi iç dünyamızın bir portresi.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg