Yükleniyor
svg

The Frick Collection’daki Değişim

Haziran 20, 20255 dk okuma süresi

Manhattan’daki Frick Collection, kapsamlı bir yenilemenin ardından Gilded Çağı malikanesindeki yuvasına geri döndü ve Vermeer ile Rembrandt gibi ustaların dünya çapında ünlü eserlerini yeniden halkın beğenisine sundu. Çok yıllık ve maliyetli bir genişleme projesinin ardından, müze bir kez daha New York City’nin en güzel mekanlarından biri olarak kapılarını araladı.

Kapsamlı Bir Yenileme ve Genişleme

Müze, kapsamlı bir renovasyon ve genişletme sürecinden geçti. Bu proje, sadece mevcut alanları yenilemekle kalmadı, aynı zamanda önemli yeni eklemeler de getirdi. Frick, Selldorf Architects ve Beyer Blinder Belle Architects and Planners’ın katkılarıyla, modern tasarımlı 220 kişilik dairesel bir oditoryuma sahip oldu. Bu oditoryumda çağdaş bestecilerin eserlerinin sahnelendiği müzik festivalleri düzenlendi.

Ayrıca, ikinci kattaki hediyelik eşya dükkanına bağlanan mermer bir merdiven, yeni bir halka açık kafe ve genişletilmiş zemin kat resepsiyon salonu da eklendi. Müze, özel sergiler için de yeni bir alan yarattı; burada Vermeer’in Aşk Mektupları gibi önemli sergiler de yer aldı.

Geçici Mekandan Edinilen Yeni Bakış Açısı

Frick Collection, yenileme süreci boyunca geçici olarak Whitney Müzesi’nin eski binası olan Brutalist Breuer binasına taşınmıştı. Avrupa ikonlarından oluşan koleksiyonun, Henry Clay Frick’in gösterişli ve samimi ortamının aksine, modernist galeri alanlarına yerleştirilmesi ilk başta alışılmadık bir deneyimdi. Ancak, Breuer’deki sergiler, Frick küratörlerine koleksiyonun eserlerini kendi orijinal ortamlarında nasıl sergileyeceklerine dair yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Frick’in yardımcı küratörlerinden biri, “Koleksiyonu tamamen farklı bir şekilde tanıdık,” yorumunu yaptı. “Bazı tabloların tek başına duvarda durması gerekirken, bazılarına biraz nefes alma alanı veya daha sade bir ortam gerekti.”

Malikanedeki Dönüşüm ve Yeni Keşif Alanları

Malikanenin zemin katındaki düzenlemelerde uzun süreli Frick ziyaretçileri için belirgin bir değişiklik olmasa da, müze içindeki dönüşüm dikkat çekiciydi. Johannes Vermeer’in “Müziği Kesilen Kız” ve “Memur ve Gülen Kız” gibi başyapıtları müzenin girişinin yakınında yerini korudu. Parlak ve davetkar Oturma Odası ise Jean-Honoré Fragonard’ın “Aşkın İlerlemesi” serisinden ondan fazla tabloyu barındırmaya devam etti.

El Greco’nun etkileyici “Aziz Jerome” portresi, Hans Holbein’in Thomas More ve Thomas Cromwell portreleriyle birlikte büyüleyici Yaşam Salonu’nda sergilendi. Batı Galerisi’ndeki Rembrandt, Van Dyck, Velazquez ve Goya gibi Hollandalı ve İspanyol ustaların seçkisi, müzenin üçüncü ve en büyük Vermeer’i olan “Metresi ve Hizmetçi Kız” ile birlikte ziyaretçilerin favorisi olarak kaldı.

Ancak, en önemli değişikliklerden biri, daha önce müzenin arka ofisleri olarak kullanılan ikinci katın 10 yeni galeri odasına dönüştürülmesiydi. Bu alanlar, kurumun kalıcı koleksiyonundaki ek tabloları, heykelleri ve seramikleri sergilemek üzere ilk kez halka açıldı.

Restorasyonun Zorlukları ve Duygusal Detaylar

Frick’in Baş Konservatörü, yenileme çalışmalarından etkilendiğini dile getirdi. Özellikle Henry Frick’in eşi Adelaide Frick’in özel oturma odası olan Boucher Odası’nın restorasyonu en zorlu görevlerden biri oldu. Konservatör, “Odayı panel panel sökmek, restore etmek ve geri getirmek zorunda kaldık,” dedi. “Anahtar, şömineyi tam olarak eski yerine yerleştirmek ve panelleri tüm pencerelerle hizalamaktı.”

Müze yöneticilerinden biri, George Romney’nin 17 yaşındaki Lady Hamilton’ı betimleyen portresinin hala Frick küratörlerinin favorisi olduğunu belirtti. Portrenin duygusal bir önemi de vardı: “Her zaman Frick’in her sabah uyandığında ve her gece yatarken gördüğü ilk ve son resim olarak düşünmeyi severim ve daha dokunaklısı, o odada öldüğü için gördüğü en son resimdir.”

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg