Akıştasın: The Social Network: Facebook’un Gerçek Hikâyesi Ne Kadar Doğru?

Yükleniyor...
svg

The Social Network: Facebook’un Gerçek Hikâyesi Ne Kadar Doğru?

Şubat 10, 20256 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

2010 yapımı The Social Network, Facebook’un kuruluş hikâyesini anlatan en ikonik filmlerden biri. David Fincher’ın yönetmenliğini yaptığı, Aaron Sorkin’in kaleminden çıkan bu başyapıt, sinema severler tarafından büyük övgüler alırken, Mark Zuckerberg’in ve Facebook’un gerçek hikâyesini ne kadar doğru yansıttığı ise büyük bir tartışma konusu. Peki, film ne kadar gerçek, ne kadar Hollywood dokunuşu içeriyor?

IMDb’de 7.8/10, Rotten Tomatoes’ta %96 gibi yüksek bir skora sahip olan The Social Network, 3 Oscar kazandı ve toplamda 8 dalda aday gösterildi. Özellikle En İyi Uyarlama Senaryo ödülünü alan Aaron Sorkin’in diyalogları, filmi adeta bir satranç maçına dönüştürüyor. Ancak, işin içine dram ve çatışma unsurları katıldığında, gerçek ile kurgu arasındaki çizgi biraz bulanıklaşıyor.

The Social Network' — a great film with unlikable characters | News,  Sports, Jobs - The Express

Gerçekler ve Kurgular

1. Mark Zuckerberg Gerçekten Bir Kız Yüzünden mi Facebook’u Kurdu?

Filmin açılış sahnesinde, Mark Zuckerberg (Jesse Eisenberg), kız arkadaşı Erica Albright (Rooney Mara) tarafından terk ediliyor. Sinirle yurt odasına dönüp alkol eşliğinde “Facemash” adlı bir site kuruyor ve Harvard’daki kız öğrencilerin fotoğraflarını karşılaştırarak bir oylama sistemine sokuyor.

Gerçekte ise, Erica Albright adında bir karakter yok. Zuckerberg, “Facemash” adlı siteyi gerçekten de yaptı ama kız arkadaşından ayrıldığı için değil, tamamen kod yazma yeteneklerini sergilemek amacıyla. Yani film, Zuckerberg’i daha duygusal ve intikamcı bir karakter gibi göstermek için bu kısmı biraz dramatize etmiş.

2. Eduardo Saverin Gerçekten de Mark Tarafından Dışlandı mı?

Andrew Garfield’ın canlandırdığı Eduardo Saverin, Facebook’un kurucu ortaklarından biri ve Mark’ın en yakın arkadaşı olarak filme dahil ediliyor. Hikâyede, Eduardo şirketten adım adım dışlanıyor ve sonunda Facebook’taki hisse payı neredeyse sıfıra iniyor. Gerçek hayatta da benzer bir durum yaşandı.

Saverin gerçekten de Facebook’un ilk yatırımcılarından biriydi. Ancak, filmde anlatıldığı gibi bir dramla değil, işin gereklilikleri nedeniyle hisse payı düşürüldü. Yine de Saverin, Facebook’a açtığı dava sonucunda tazminat aldı ve adı resmi kurucular arasında kaldı. Yani bu olay, filmde gösterildiği kadar sert ve trajik olmasa da gerçeklik payı var.

3. Sean Parker (Justin Timberlake) Gerçekten de Bu Kadar Kurnaz mıydı?

Filmde Justin Timberlake’in hayat verdiği Sean Parker, Facebook’un büyümesinde önemli bir rol oynayan, aynı zamanda Mark’ı Eduardo’ya karşı dolduran hırslı ve kurnaz bir girişimci olarak tasvir ediliyor. Gerçek hayatta da Napster’ın kurucusu olan Sean Parker, Facebook’un yatırımcılarıyla tanışmasını sağlayarak büyümesine büyük katkı sundu. Ancak film, Parker’ı tam anlamıyla bir kötü adam gibi resmediyor. Gerçekte Parker, Facebook’un ilk aşamalarında etkiliydi ama Mark ile olan ilişkisi filmdeki kadar manipülatif değildi.

Jesse Eisenberg did not meet Mark Zuckerberg before 'The Social Network' for  this reason | CNN

Facebook’un Yükselişi ve Mark Zuckerberg’in Tepkisi

Filmin gösterime girmesinden sonra Mark Zuckerberg, hikâyenin çoğunun yanlış olduğunu ve filmdeki olaylara gülüp geçtiğini belirtti. Ancak filmde bir sahne var ki, Zuckerberg’in bizzat onayladığı tek sahne olarak öne çıkıyor: Harvard’daki bir partide Zuckerberg’in elindeki kırmızı bira bardağı.

Gerçek hayatta Mark Zuckerberg’in belgesellere ya da filmlere pek sıcak bakmadığını biliyoruz. Ancak The Social Network, Facebook’un kuruluş sürecini daha heyecanlı hale getiren diyalogları ve olay örgüsüyle, izleyiciyi sürükleyen bir yapım olmayı başarıyor.

 

The Social Network Cast & Character Guide

 Hollywood Dokunuşu ile Gerçekler Arasında Bir Hikâye

Özetle, The Social Network büyük oranda gerçek olaylardan esinlense de, dramatik unsurlar eklenerek izleyiciye daha çekici hale getirilmiş. Zuckerberg’in kişiliği olduğundan daha duygusuz ve hırslı gösterilmiş, dostluklar daha trajik sonlarla bitirilmiş ve Facebook’un kuruluşu bir Hollywood filmine yakışır biçimde yüksek tempolu bir dram olarak işlenmiş.

Sonuç olarak, bu film gerçek bir belgesel değil, ama teknoloji dünyasının en büyük devrimlerinden birinin sinematik anlatımı olarak hâlâ izlemeye değer bir yapım. Facebook’un hikâyesini anlamak için ideal mi? Tartışılır. Ama eğlenceli ve sürükleyici olduğu kesin!

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

Kalsın0SonuçlarGitsin
0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum yap

Cevap ver

Yan daireye geç
Yükleniyor...
svg