Alman koreograf Pina Bausch’un 2009’daki ölümünden önce yarattığı son eserlerden biri olan Vollmond (Dolunay), Sadler’s Wells sahnesinde izleyicileri büyülüyor. Bausch’un eserlerinde sıkça karşılaşılan su teması, bu yapımda neredeyse başrolde. Peter Pabst’ın tasarladığı devasa kaya sahneye hükmederken, gökyüzünden dökülen su perdesi ışıkta parıldıyor, kovalarla fışkırıyor, ağızlardan püskürtülüyor ve sahneye çağlayan gibi akıyor. Su, Bausch’un anlatılarındaki kontrol edilemez güçleri simgelerken, koreografın bir diğer önemli teması olan insan doğasının tekrar eden döngüleri de bu gösteride kendini hissettiriyor. Kadınlar uzun elbiseleri ve akıcı saçlarıyla nostaljik bir zarafeti temsil ederken, erkekler klasik gömlekleriyle sahnede güç oyunları sergiliyor.
Bausch’un diğer eserlerine kıyasla Vollmond daha hafif, daha mizahi bir ton taşıyor. Flörtleşme ritüelleri, çiftlerin içinden çıkamadıkları durumlar ve romantik oyunlar, sert bir eleştiriden ziyade eğlenceli bir dille anlatılıyor. Sahne, absürd ve sürrealist anlarla dolu: Başına plastik bardak koyan bir kadın, hedefe ateş etmek isteyen ama su tabancasıyla karşılaşan bir adam gibi sahneler izleyiciyi gülümsetiyor. Ancak gösterinin asıl büyüsü, dansçılar gerçekten hareket etmeye başladığında ortaya çıkıyor. Nicholas Losada ve Maria Giovanna Delle Donne gibi dansçılar, solo performanslarında içgüdüsel ve özgür bir şekilde hareket ederken izleyiciyi büyülüyor. Vollmond, 23 Şubat’a kadar Sadler’s Wells, Londra’da sahnelenmeye devam edecek.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap