Bu yılın Şubat ayında hayatını kaybeden saygın sanatçı Owusu-Ankomah’ı anmak için, October Gallery, sanatçının 2008-2014 yılları arasındaki çekirdek eserlerinden oluşan özel bir sergi sunuyor. 4 Eylül – 4 Ekim 2025 tarihleri arasında Londra’da ziyaret edilebilecek “Freedom Rising: The Art Of Owusu-Ankomah” adlı bu sergi, sembollerin, figürlerin ve evrensel düşüncelerin iç içe geçtiği, adeta alternatif bir dünyaya açılan bir pencere niteliğinde.
Semboller Okyanusunda Bir Yolculuk
Owusu-Ankomah’ın büyük ölçekli ve ilgi çekici tabloları, ruhani yolculuğunun yansımalarını taşıyan anıtsal figürleri ve sembolleri bir araya getiriyor. Eserlerinin ilk dönemlerinde antik Afrika geleneklerinden, özellikle kaya resimlerinden ve maskeli balolardan ilham alan sanatçı, zamanla figürlerini maskelerden arındırarak onları semboller okyanusunda yüzen sessiz aktörlere dönüştürdü. Güçlü figürlerin incelikle yontulmuş bedenleri, sanatsal bir trompe l’oeil etkisiyle, kendilerini çevreleyen gliflerle kaplanıyor. Bu sayede figürler, arka plandaki sembolik ormanla adeta eriyor, onları çevreleyen, destekleyen ve nihayetinde tanımlayan bu sembolik alanın içinde hareket ediyorlar.
Başlangıçta, eserlerine eşlik eden semboller, Owusu-Ankomah’ın memleketi Gana’nın Akan halkının geleneksel bilgeliğini yansıtan adinkra sembollerinden türetilmişti. Ancak zamanla fraktallar, ekin çemberleri, kar taneleri ve hatta atom altı fizik gibi diğer ezoterik bilgi kaynaklarından yeni semboller de eklenerek sanatçının kendi yarattığı benzersiz bir dil oluştu.
Microcron: Sembollerin Sembolü
Sanatçının, Michelangelo ve Rodin’i anımsatan yontulmuş figürleri, zamanla eserlerinin ana teması haline gelen, parlayan kürelerden oluşan bir daire olarak görselleştirilen “microcron” kavramını yavaş yavaş kavramaya başlıyor. Owusu-Ankomah, microcron’u “sembollerin sembolü” olarak tanımlayarak, insanlığın, inandığı gerçekliği sembolik bir projeksiyonla icat ettiği fikrine gönderme yapıyor. Eğer bu doğruysa, insanlığın ileriye, özgür ve uyum içinde birlikte hareket etmesi için pozitif semboller yaratması gerektiği mesajını veriyor.
Sanatçının kendi sözleriyle: “Benim için bu resimler, tamamen özgürlüğün gücüyle ilgili: bireyler ve toplumlar olarak hareket etme özgürlüğü, kendini ifade etme özgürlüğü. Resimlerimi, sembollerin dışavurum gücünü kullanarak, onların derin anlamlarını tamamen göz önünde bulundurarak besteliyorum; böylece formlar ve her tuvalde keşfedilen genel temalar arasında hem görsel hem de kavramsal uyumların olmasını sağlıyorum.” Sergide sunulan siyah beyaz tuvaller, Owusu-Ankomah’ın hepimizin birlikte yaşadığı bu gizemli boyuttaki yaşamın harikaları ve karmaşıklıkları hakkındaki düşüncelerini derinleştiriyor.
