Tomasz Jedrowsk’un kaleme aldığı, İthaki Yayınları’ndan Melek Memiş çevirisiyle yayımlanan “Karanlıkta Yüzmek” adlı kitap, okuru, Sovyet rejiminin ilk sarsıntılarının başladığı yıllarda iki zıt karakter üzerinden bir dönem panoraması orta çıkarıyor. 1980’li yıllarda rejimin sallanmaya başladığı dönemde Polonya’da, bir yaz gençlik kampında tanışan biri muhafazakâr biri de sosyalist iki genç delikanlı, ortak tutkuları olan yüzmek ve James Baldwin’in “Giovanni’nin Odası” romanı vesilesiyle kendilerini, pastoral güzelliklerle ve doğayla çevrili bir ilişkinin içinde bulurlar.
Her biri bambaşka alanlardaki gündelik yaşamlarına dönecekleri Varşova’daysa, ülke idaresi artan ekonomik güçlükler ve yükselen protesto hareketleriyle yerinden oynamaya başlarken, biri partinin siyasi kadrolarında, ötekisi ise kendisini adadığı toplumsal davada zıt kutuplara doğru kürek çektikçe, aralarındaki tutkulu dostluk çetin sınavlara tutulmaya başlar.
“Karanlıkta Yüzmek”, ilkgençliğin verdiği hazlardan körü körüne inanılan politik tavra, hırslara, tarihsel kavgaların ortaya çıkardığı entrikalara değinen, Jedrowski’nin duygu yoğunluğunu tavan yaptırdığı, sorgulayan ve sorgulatan bir roman.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap