Empresyonist sanatçıların kadınları merkeze aldığı bir dönemde, Gustave Caillebotte’un karşıt bakışı erkeklere ve erkek bedenine odaklanıyordu. Bu dikkate değer yaklaşım, Paris’teki Musée d’Orsay’da başlayan ve şimdi Chicago Sanat Enstitüsü’nde (Art Institute of Chicago) devam eden büyük bir sergiyle mercek altına alınıyor. Sergi, sanatçının eserlerini “Painting Men” (Erkekleri Resmetmek) adıyla sunarken, Chicago müzesi başlığı daha kapsayıcı bir şekilde “Gustave Caillebotte: Painting His World” olarak değiştirmeyi tercih etmiş. Her iki başlık da sanatçının dünyasına ışık tutuyor.
Sergi, Caillebotte’un cinsel yönelimi hakkında spekülasyon yapmaktan kaçınsa da, izleyicide merak uyandırıyor: Bu sanatçı neden özellikle erkek bedenine odaklandı? Bu soru, eserlerinin arka planında yatan kişisel ve sosyal bağlamları sorgulamamıza neden oluyor.
Serginin en dikkat çekici eseri, “Man at his Bath” (1884). Bu tablo, sırtı dönük, iyi yapılı çıplak bir adamı havluyla üst gövdesini kurularken gösteriyor. Vücudunun gerçekçi ve güçlü tasviri, Caillebotte’un Degas’nın kadın nülerinden çok daha farklı, samimi ve uzun süreli bir bakış sunduğunu gözler önüne seriyor. Öte yandan, sanatçının tek kadın nü tablosu olan “Nude on a Couch” (yaklaşık 1880), bir kadını idealize etmeden, doğal bir haliyle resmediyor; bu da onun sanatsal yaklaşımının ne kadar benzersiz olduğunu vurguluyor.
Açıkça baştan çıkarıcı eserlerin yanı sıra, sergi genel olarak erkeklerin günlük yaşamlarını konu alıyor. Haute-bourgeois (yüksek burjuva) çevresinden erkekler, balkonlarda takılırken, yelken yaparken, iskambil oynarken veya gazete okurken resmedilmiş. Ancak Caillebotte, dikkatini işçi sınıfına da çeviriyor. En ünlü tablosu “Floor Scrapers” (1875), ahşap bir zeminde, aletleriyle çalışan üç çıplak gövdeli adamı gösteriyor. Bu unutulmaz eser, erkek işçi bedenini zarif bir geometriyle ve yoğun bir estetikle ele alıyor.
Caillebotte, varlıklı bir aileden geldiği için eserlerini satmak zorunda değildi. Bu finansal özgürlük, onun deneysel çalışmalara yönelmesine ve sıra dışı perspektifler keşfetmesine olanak sağladı. O, resimlerinde sadece gördüğünü değil, aynı zamanda izleyicinin içine girebileceği bir atmosfer yaratıyordu.
Sergi, bize Empresyonist sanatın genellikle gözden kaçan bir yönünü gösteriyor. Güneşli ve aydınlık sahnelerin ötesinde, bu akımın bacaların isi, aile dinamiklerindeki gerilimler, doğaya duyulan özlem, içki, yoksulluk ve hatta fuhuş gibi daha sert gerçeklikleri de içerdiğini hatırlatıyor. Ve şimdi, Caillebotte’un erkek bedeninin de çekici olabileceğini öne süren kışkırtıcı bakışıyla, bu akım daha da zenginleşiyor.
Sergi Adı: Gustave Caillebotte: Painting His World
Yer: The Art Institute of Chicago
Tarih: 5 Ekim’e kadar devam ediyor.
Küratörler: Gloria Groom (Art Institute of Chicago), Scott Allan (J. Paul Getty Museum), Paul Perrin (Musée d’Orsay).