Akıştasın: Galeri 77’den Yazı Karşılayan Yeni Sergi: “Gündönümü”

Yükleniyor
svg

Galeri 77’den Yazı Karşılayan Yeni Sergi: “Gündönümü”

Temmuz 17, 20254 dk okuma süresi

Galeri 77, temmuz ayına özel yeni sergisi “Gündönümü” ile sanatseverleri ağırlıyor. CI Bloom sürecinde sergilenen ve kaçıranlar için yeniden bir araya getirilen üretimler, yazın ilk günlerini sanatla kutlamak üzere özenle seçildi. Seçkide yer alan her bir eser, gündönümünün ışığında, taze bir bağlam içinde izleyiciyle buluşuyor.

Işık, Biçim ve Duygusal Dönüşümler

Sergi, ışığın biçimle buluştuğu anlarda, soyut sanatın farklı yorumlarını sunuyor. Kirkor Sahakoğlu’nun dingin renk geçişleri, Armén Rotch ve Sam Grigorian’ın geometrik ritimleriyle diyalog kurarken; Mesut Karakış’ın ağsı düzenlemeleri bu görsel sakinliğe yapısal bir gerilim ekliyor. Taron Marukyan’ın dinamik dokuları ise yüzeyde coşkulu bir titreşim yaratıyor.

Dönüşüm hâlindeki figürler, yazın devinimiyle bütünleşiyor. Vav Hakobyan ve Gago’nun parlak renklerle oluşturdukları yarı soyut kompozisyonlar, figür ile biçim arasında akışkan bir geçiş yaratırken; Narek Arzumanyan’ın işlerinde soyut ile figüratif olanın bir aradalığı dikkat çekiyor. Bu dinamizm, Sedat Girgin’in sürreal mekânlar ve deformasyonla yeniden kurguladığı figürleriyle içsel bilinç akışının görsel karşılığına dönüşüyor.

Natürmortlar, Anlatılar ve Heykeller

Sarkis Hamalbashian’ın natürmortları, Morandi’ye özgü sadelikle kübist yapıları buluştururken; Roman Babakhanian’ın fotogerçekçi natürmortları, gündelik objelere abidevi bir ağırlık kazandırıyor.

Yaz, anlatı ve düşsel çağrışımlara da alan açıyor. İlker Kayalı ve Mutlu Aksu’nun figüratif ve sürreal dünyaları izleyiciyi görsel hikâyelere davet ederken; Sergey Narazyan’ın karikatürize sahneleri ironik bir bakış sunuyor. Vahram Davtian’ın tuvallerinde fantastik gerçekçilikle örülmüş sürreal anlatılar, izleyiciyi kendi düşsel evrenine davet ediyor. Hakan Gürbüzer’in neo-kübist portreleri ve Mehmet Resul Kaçar’ın realistik figürleri, kimliğin ve bedenin farklı temsillerini aynı sergide buluşturuyor.

Sergideki heykeller de bu anlatıya güçlü biçimde katılıyor. Hakan Çınar’ın figüratif heykeli, güneşin ısıtıcı etkisini anımsatırken, Edgar Grigoryan’ın mermerden yapılmış “patlamış mısır” biçimli heykeli, materyalin katılığı ile biçimin geçiciliği arasındaki çelişkiyi kullanarak şaşırtıcı bir an yaratıyor.

Malzeme Çeşitliliği ve Kapsayıcı Bir Deneyim

Yağlı boya, akrilik, kara kalem, pastel, ahşap ve mermer heykel gibi çeşitli tekniklerle üretilmiş eserler, sergiyi duyusal ve materyal bir keşfe dönüştürüyor. Bu çok katmanlı yapı, yaz gündönümünün kapsayıcılığına paralel olarak, ışığın hem yüzeydeki yansımasını hem de içsel derinliğini görünür kılıyor.

“Gündönümü”, sanatın mevsimsel ritmini takip eden, yılın en uzun günlerinde zamana karşı bir yavaşlama öneren bir karşılaşmalar bütünü. Sergi, bu yazı birlikte karşılamak; tekrar bakmak, yeniden keşfetmek ve ışığın çağrısına kulak vermek için bir davet.

                   
Fotoğraflar: Galeri 77

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg