Yükleniyor...
svg

Dağıldık, Toplayacağız!

Ağustos 20, 20244 dk okuma süresi

Sabri Safiye imzalı Dağınık Oda, Günışığı Kitaplığı etiketiyle okur karşısına çıktı. Ahmet Uzun tarafından resimlenen roman, düzen ve karmaşa nedir gibi sorulara odaklanıyor. Eğer siz de karmaşanın içinde düzen tutturmak mümkün mü diye sorguluyorsanız ya da karmaşa-düzen arasında denge kurma peşindeyseniz bu maceraya davetlisiniz.

Dengenin peşinde

Dağınık Oda’nın kahramanlarının kelimeleriyle sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: “Ne mutlak siyah olabilir, ne de mutlak beyaz. Her şey, birbirine temas eder ve karışır. Karmaşanın içinde düzen, düzenin içinde karmaşa vardır. Asıl mesele, dengeyi bulmak ve korumaktır.” Bütün hikâye, Ozan’ın cuma günü yapmak zorunda olduğu kompozisyon ödevini ertelemesiyle başlıyor. Kompozisyonun konusu sıradan bir günü anlatmak ancak Ozan’ın nasıl yazacağı ile ilgili bir fikri yok. Önünde koca hafta sonu olmasına rağmen kendini umutsuz bir durum içinde buluyor. Çünkü yetiştirmesi gereken ödevinin yanında odasını da toplaması gerekiyor. Arkadaşlarıyla sinemaya gidebilmesinin tek koşulu bu.

Ozan, odasını toplamaya karar verdiğinde artık sadece sağa sola savrulan eşyalarla karşı karşıya olmadığını anlıyor. Günlerce yüzüne bakılmayan, yerine konmayan eşyaların bir araya gelerek “Dağınıklık Ülkesi” kurduğunu fark ediyor. Kimler yok ki bu ülkede? Yıllardır karanlık köşede kalan bebeklik zıbını, çekiçle üstüne vurarak yamulttuğu oyuncağı, hevesini alıp hayatından çıkardığı T- Rex’i…

Eşyaların kendi aralarında kurduğu yapılanma karşısında olanı biteni anlamaya çalışan Ozan’ın yanında hamster arkadaşı Zilla var. Onun desteği ve pratik fikirleriyle hareketli ve macera dolu bir serüvene atılıyorlar. Dağınık Oda birbirini takip eden sayfalar boyunca heyecanı diri tutuyor. Eğlenceli bir üslupla kurgulanan kısa romanda, sadece mekânsal dağınıklığa değil, zihinsel dağınıklığa da dikkat çekiliyor. Günün sonunda Ozan, sadece odasını gözden geçirmekle kalmıyor. Karmaşa ve erteleme kavramları üzerine düşünme fırsatı yakalıyor.

Kafa karışıklığı

Hemen hemen hepimiz, kişisel tarihimizde ebeveynimiz ya da bakım verenimiz tarafından dağınıklığımızı toplamak için uyarılmışızdır. Yıllar geçti, o dağınık çocuklar olarak büyüdük ve artık odalarımızı topluyoruz. Evet, belki bunu beceriyoruz ancak bu kez de içinde yaşadığımız dünyaya çekidüzen veremiyoruz. Hayvanlara, doğaya, birbirimize karşı davranışlarımızda çılgın bir dağınıklık ve hoyratlık hâkim. Korkunç planlara ses çıkaramayan, bütün canlılar için güvenli yaşam alanları yaratamayan sistemli bir karmaşanın parçaları olduk.

Dağınık Oda’yı okurken zihnimde beliren bu düşüncelere Edip Cansever’in dizeleri eşlik etti: “Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar / Ve dağılmış pazar yerlerine memleket.” Çocukluğumuzda odalarımızı toplamayı nasıl becerdiysek pazar yerlerine benzeyen memleketimizi de toplayabileceğimize inanıyorum. Ozan ve hamster arkadaşı Zilla’nın söyledikleri umudumu tazeliyor. Onlara kulak verelim ki sıradan günlerimiz anlatılmaya değer olsun. “Bence daha fazla kesiğe veya deliğe gerek yok artık. Ülkeyi elbirliğiyle kardeşçe toplayabiliriz.”

 

Günnur Aksakal

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

Kalsın3SonuçlarGitsin
3 People voted this article. 3 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum yap

Cevap ver

Yükleniyor...
svg