Blog
Londra’nın bağımsız sahne kültürü her yıl yeni bir festivalle zenginleşiyor. Bu kez sahne sırası Lambeth Fringe’te. Önceden Clapham Fringe adıyla bilinen ve 2015’ten bu yana gelişerek büyüyen festival, 25 Eylül – 25 Ekim 2025 tarihleri arasında Lambeth’in tiyatro salonlarından publarına, hatta bir çiftliğe kadar uzanan mekânlarda gerçekleşiyor. Festivalin misyonu net: kadın, LGBTQ+, global majority ve
Oku
134134 TıkStormzy’den Tracey Emin’e, David Lean’den genç tiyatro topluluklarına uzanan zengin bir kültürel mirasa sahip Croydon, bu sonbahar Croydonites Festivali ile yine sahnede. 8 Ekim – 1 Kasım 2025 tarihleri arasında Croydon merkezindeki ve South Norwood’daki mekânlar, tiyatrodan sihre, performanstan hicve uzanan dopdolu bir programla ışıldayacak. Festival, sadece eğlenceli gösteriler değil; Croydon’un kültürel kimliğini ve güncel
Oku127127 TıkLondra’nın tarihi dokusunda yankılanan yeni bir sahneleme, geçmişin direnişini bugünün umutlarıyla buluşturuyor. Marylebone Theatre, 1936’daki Cable Street Muharebesi’ni konu alan ve ilk gösterimlerinde kapalı gişe oynayan “Cable Street” müzikalini yeniden seyirciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Eleştirmenler bu yapımı “Hamilton-vari hip-hop enerjisi ve Sondheim’e göndermeleriyle zekice” sözleriyle tanımlıyor. Batı dünyasında sağcı hareketlerin yeniden yükseldiği günümüzdeyse, müzikalin mesajı sadece
Oku100100 TıkNorveçli yönetmen Lilja Ingolfsdottir’in ilk uzun metraj filmi Loveable (Elskling), evlilik çözülürken bireyin nasıl yeniden şekillendiğini anlatıyor. Dört çocuk annesi Maria, kocası Sigmund’un ani boşanma isteğiyle sarsılır. Bir anda altüst olan hayat, onu hem geçmişiyle hem de kendi iç dünyasıyla yüzleşmeye zorlar. Yeni bir eve taşınmak, terapiye başlamak, annesiyle ilişkisini gözden geçirmek… Maria için her
Oku106106 TıkJoris Postema’nın belgeseli The System, iklim krizine içeriden ve dışarıdan bakan üç farklı sesin peşine düşüyor: aktivist Pippi van Ommen, diplomat ve su yönetimi uzmanı Henk Ovink, yazar ve eylemci Tadzio Müller. Film, büyük bir soruyu merkeze alıyor: Direncin böylesine güçlü olduğu bir dünyada, değişim hangi yollarla mümkün olabilir — protesto mu, diplomasi mi, yazı
Oku9494 TıkAnu Valia’nın ilk uzun metrajı We Strangers, gündelik hayatın sessiz işlerini, görünmeyen yüklerini ve küçük bir yalanın nasıl ağır bir gerçeğe dönüşebileceğini anlatıyor. Gary, Indiana’da geçen film, Rayelle “Ray” Martin’in (Kirby Howell-Baptiste) hikâyesini merkezine alıyor. Üst sınıf bir evde temizlik işine başlayan Ray, anlık bir dürtüyle ölülerle iletişim kurabileceğini söyler. Önemsiz gibi görünen bu yalan,
Oku7272 TıkBelén Funes’in son filmi Los Tortuga (The Exiles), göçün ağırlığını, yasın sessizliğini ve ev kavramının kırılganlığını aynı hikâyede buluşturuyor. İspanyol-Şilili yapım, Barcelona sokaklarında gece taksiciliği yapan Delia ve kızı Anabel’in hikâyesini anlatıyor. Evlerinden atılma tehlikesiyle yüzleşen anne-kız, geçmişin hayaletleriyle yeniden karşılaşmak zorunda kalıyor: özellikle de hayatlarından silinmeyen Julián’ın ölümüyle. Film, Jaén’in zeytinliklerinden kentin dar apartman
Oku6969 TıkIsaac Asimov’un klasik bilimkurgu serisinden uyarlanan Foundation, üçüncü sezonunu tamamladı. David S. Goyer’ın yönetiminde şekillenen bu büyük uyarlama, Asimov’un geniş evrenini bir yandan sadık kalmaya çalışarak, diğer yandan televizyon anlatısına uygun şekilde dönüştürüyor. Sezon finalinde “The Darkness” bölümü, izleyicileri iki büyük sürprizle baş başa bıraktı: Pilou Asbæk’in canlandırdığı The Mule’un bir yem olduğu ve asıl
Oku9393 TıkFrank Miller, çizgi roman tarihinde bir dönüm noktası. 1986 tarihli The Dark Knight Returns, yalnızca Batman’i yeniden tanımlamakla kalmadı, aynı zamanda iki büyük kahramanın ilişkisini kökten değiştirdi: Batman ve Superman artık dost değil, karşıt güçlerdi. Miller, yaşlanmakta olan bir Bruce Wayne’in gölgesinden yeni bir Gotham anlatısı kurarken, Superman’i devletin resmi temsilcisi olarak sahneye çıkarır. Bir
Oku7575 TıkOn yıl boyunca aristokrat görkemiyle ve hizmetliler katının sessiz dramlarıyla bir kuşağın ekrana bağlandığı Downton Abbey, “Grand Finale” ile perdeyi kapattı. Ancak bu kapanış, diziyi bir fenomen haline getiren en önemli karakterin yokluğunu derinden hissettiriyor: Dame Maggie Smith’in canlandırdığı Dowager Kontes Violet Crawley. Julian Fellowes’un yarattığı bu evren, tarihin büyük kırılmaları arasında ayakta kalmaya çalışan
Oku8686 TıkSan Francisco’nun en sevilen sanatçılarından Lawrence Ferlinghetti, yıllarca şiirleriyle, yayınevi City Lights Bookstore ile ve Beat kuşağının sesi olarak şehrin belleğinde yer etti. Ancak Legion of Honor’daki yeni sergi, onu farklı bir kimlikle hatırlatıyor: görsel sanatçı Ferlinghetti. Şair her zaman resmin ilk aşkı olduğunu söylemişti, fakat şiir araya girmişti. Şimdi ise taşbaskılardan gravürlere, baskılardan şiirli
Oku5656 TıkAndrew Bell’in ilk uzun metrajı Bleeding, vampir hikâyesini korku klişelerinden sıyırıp çağımızın en sert gerçeklerinden biriyle buluşturuyor: bağımlılık. Grimmfest 2024’te gösterilen film, 2025 yazında dijital platformlara açıldığında tür sinemasını sevenlerin yanı sıra, toplumsal meselelerle ilgilenen izleyiciler için de çarpıcı bir deneyime dönüşüyor. Kurgunun merkezinde, kanın bir uyuşturucu gibi ticaretinin yapıldığı alternatif bir dünya var. İki
Oku7171 Tık1980’lerin New York’unu parlak renkleri ve enerjik figürleriyle dönüştüren Keith Haring, şimdi bir biyografi dizisinin başrolünde. Brad Gooch’un geçen yıl yayımlanan Radiant: The Life and Line of Keith Haring kitabı temel alınarak çekilecek dizi, Working Title Television ve Keith Haring Foundation iş birliğiyle hazırlanıyor. Projenin yaratıcı ekibinde, son dönemde All of Us Strangers filmiyle dikkat
Oku7474 TıkVenedik Film Festivali’nin dingin sularında prömiyer yapan Roderick Warich’in “Funeral Casino Blues” filmi, 2025’in en konuşulacak sinema deneyimlerinden biri olmaya aday. Bu 153 dakikalık uzun soluklu melodram, noir ve aşk hikâyesi, Bangkok’un neonla yıkanmış gecelerinden Kamboçya sınırının ıssız köylerine uzanan bir görsel şiir. Film, sadece bir kayboluş hikâyesi değil; aynı zamanda görmezden gelinen hayatların, sessizce
Oku5252 TıkBu hafta, Londra’nın dinamik kültürel sahnesi, cüzdanını açmadan keşfedebileceğin birbirinden özel etkinliklerle dolu. Sanat, tarih ve tasarımın iç içe geçtiği bu programda, şehir sana bambaşka bir yüzünü gösterecek. Gelenekselin dışına çıkan bu deneyimler, No:26’nın yaratıcı ruhuyla tam anlamıyla örtüşüyor. İşte 15-21 Eylül haftasında Londra’da kaçırmak istemeyeceğin ücretsiz etkinlikler: Perde Arkasına Yolculuk: Açık Evler ve Miras
Oku9999 TıkEylül ayının en heyecan verici etkinliği olan “Nonbinary Superpower – Die Welt als Wahlfamilie” festivali, 18-27 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Non-binary düşünceyi ve dünyanın “seçilmiş bir aile” olarak nasıl var olabileceğini merkeze alan bu etkinlik, Qwigo Baldwin, Mart Busche ve Dan Dansen gibi sanatçıların performans ve söyleşilerine ev sahipliği yapacak. Festival, 27 Eylül’deki final etkinliğiyle
Oku112112 TıkMarvel’ın en köklü ve felsefi serilerinden X-Men, ekranlarda uzun ve karmaşık bir geçmişe sahip. Mutantların toplumdaki yeri, dışlanmışlık hissi ve kimlik arayışı gibi evrensel temalar, hikayeyi her zaman canlı tuttu. Ancak ana akım hikayeler çoğu zaman, gölgelerde kalmış ve hak ettikleri ilgiyi görmemiş karakterlerin potansiyelini göz ardı etti. Yakında Marvel Sinematik Evreni’ne (MCU) katılacak olmaları,
Oku6262 TıkÇağdaş sanat formları ve dans arasında işbirlikleri üreten ve küratörlüğünü yapan DANCÆ Berlin, geçmişten günümüze uzanan zengin programıyla sanat dünyasında önemli bir yer ediniyor. İnovatif projeleri ve multidisipliner yaklaşımlarıyla dikkat çeken organizasyon, Berlin’de ve uluslararası alanda etkileyici performanslara imza atmaya devam ediyor. Yakın Zamanda Gerçekleşen ve Gelecekteki Etkinlikler “Modalities of Me” (Benliğin Biçimleri): DANCÆ, 17
Oku107107 TıkBerlin’in sanat sahnesi, 17 Eylül’de başlayacak bir olayla sarsılacak. DANCÆ, Encor Studio‘nun hayat verdiği enstalasyon içinde, elektronik müziğin ritmine eşlik eden yeni bir bale eseri sunuyor: “Modalities of Me”. Bu performans, modern aşkın; dijital alanlar, kulüp kültürü ve hiper-kapitalist çerçeveler tarafından nasıl şekillendiğini ve çoğu zaman nasıl çarpıtıldığını derinlemesine inceliyor. Gösteri, arzunun baskı altında nasıl
Oku111111 TıkModern pop müziğin, sinemanın tuvalinde bir fırça darbesi gibi kullanıldığına sıkça tanık oluyoruz. Bir şarkı, sadece bir sahneye eşlik etmekle kalmıyor, o anın ruhunu, duygusunu ve dokusunu yeniden yazıyor. Taylor Swift’in şarkıları da bu sihirli dokunuşun en çarpıcı örneklerinden birini sunuyor. Sanatçının en bilinen hitlerinden, sessiz sedasız kalmış şarkılarına kadar uzanan bu müzikal yolculuk, ses
Oku8888 Tık🎧 Wisconsin çıkışlı Secret Menu, alternatif rock sahnesinde türler arasında gezinirken samimi hikâyeleriyle dikkat çekiyor. Sahnede amaçları sadece müzik yapmak değil; izleyiciyle bağ kurmak, onları hem günlük rutinden uzaklaştırmak hem de düşündürmek. 🔥 “I Wanna Know”, grubun imzasını taşıyan bir şarkı: güçlü melodiler, duygusal vokaller ve sorgulayıcı bir lirizm. Parça, belirsizlik, güven ve bir başkasının
Oku9595 TıkSeattle merkezli Hurt Me, dream pop’u yeniden tanımlıyor: puslu gitarlar, hipnotik melodiler ve sahnenin arkasında gizlenen tehlikeli bir gölge. “Sırtında bıçak taşıyan baştan çıkarıcı dream pop” olarak tarif edilen bu müzik; hem cazibeli hem rahatsız edici, hem yakın hem de tehditkâr. Yeraltı alternatif sahnesinde kısa sürede kült bir takipçi kitlesi kazanmaları boşuna değil. 🔥 “A
Oku144144 TıkChicago’nun gölgelerinden yükselen Amber Hotel, nostaljiye yaslanmak yerine karanlığı bugünün hızına yeniden yorumluyor: shoegaze yeniden tasarlanıyor, dark wave yeniden doğuyor. Bauhaus’tan Joy Division’a, The Sisters of Mercy’den My Bloody Valentine’a uzanan bir ilham zinciriyle, onların müziği hızla akan dünyadan düşenlere bir sığınak sunuyor. 🔥 “Automatic Devotion”, hipnotik üç dakikalık bir dalış: bağlılık ile bağımlılığın, teselli
Oku149149 TıkBerlin Art Week’in kalbinde, Charlottenburg’daki Société galeride açılan “States of Being”, Hauser & Wirth ile yapılan iş birliği sayesinde adeta kuşaklar arası bir manifesto gibi okunuyor. Sergi; Louise Bourgeois, Cindy Sherman, Nairy Baghramian, Pipilotti Rist, Glenn Ligon, Mika Rottenberg, Berlinde De Bruyckere gibi ikonik isimlerle birlikte genç sanatçıları da bir araya getiriyor. Varoluşun Çoğulluğu Sergi,
Oku226226 Tıkİspanyol sinemasının müzikal komedi damarına yeni bir halka ekleniyor. The 2 Sides of the Bed’in devamı niteliğindeki Every Side of the Bed, aşkın kuşaktan kuşağa değişen yüzlerini masaya yatırıyor. Aşkın Tarafları Değişiyor Javier ve Carlota, eski sevgililer. Yıllar sonra yeniden bir araya geldiklerinde korkunç bir gerçekle yüzleşiyorlar: Çocukları, Óscar ve Julia evlenmeye karar vermiştir. Üstelik
Oku100100 TıkIndia Donaldson’ın ilk uzun metrajı Good One, klasik bir “coming-of-age” anlatısını ters yüz ediyor. Bu kez odak noktası ergenlik değil, yetişkinliğin kırılganlıkları. 17 yaşındaki Sam, babası Chris ve onun çocukluk arkadaşı Matt ile Catskill Dağları’nda üç günlük bir yürüyüşe çıkar. Doğada kurulması planlanan baba–kız bağının yerini, iki orta yaşlı erkeğin kırılgan egoları, boşanmaların gölgesi ve
Oku137137 TıkGelecek, bazen en güçlü tohumlarını geçmişten alır. Kaniehtiio Horn’un hem yönetmen hem de başrol koltuğunda oturduğu ilk uzun metraj filmi “Seeds”, sinema perdesinde taze bir soluk. 2024 yapımı bu Kanada yapımı kara komedi ve gerilim karışımı, dijital çağın karmaşasında kaybolan Mohawk genç bir kadının, kadim köklerine zorlu dönüşünü anlatıyor. Sosyal medya fenomeni Ziggy, kurumsal bir
Oku9696 TıkDünyanın hali zaten yeterince kötü mü? Belki de distopik bir evrende yaşadığımızı düşünüyorsun. Ancak bu başyapıtları okuduğunda, her şeyin ne kadar daha kötüye gidebileceğini tüm çıplaklığıyla göreceksin. Distopik kurgu, ütopyanın kusursuz hayallerine karşıt duran, toplumun çöktüğü anları ve insanlığın en karanlık dehlizlerini aydınlatan bir tür. Bu eserler; çevresel yıkımdan polis devletlerine, hatta özgür iradenin tamamen
Oku116116 TıkNew York sonbahara hazırlanırken, müzeler ve galeriler yaz uykusundan uyanıyor. Ama bu, hemen köşeyi dönen yeni sergilere yetişene kadar beklemeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Şehrin dört bir yanında hâlâ devam eden sergiler, yazın son günlerini sanatla doldurmak için mükemmel bir fırsat. MoMA’da Hilma af Klint’in çiçeklerin ardına gizlediği metafizik dünyası, Brooklyn Halk Kütüphanesi’nde Tove Jansson’un hayalperest
Oku107107 Tıkİsviçreli ressam Nicolas Party, Londra’daki ilk kişisel sergisi Clotho ile Hauser & Wirth’te. Sergi, sanatçının pastel tekniğiyle ürettiği yeni portreler ve ağaç manzaralarına (treescapes) odaklanıyor. Portreler, Camille Claudel ve Auguste Rodin’in iki heykelinden aldığı ilhamla şekilleniyor. Bu heykellerin mitolojik göndermeleri, Party’nin resimlerinde yaşlanma ve ölüm temalarını yeniden düşünmek için bir çıkış noktası. Sanatçının her zamanki
Oku135135 Tık
