Kirsty Bell’in yazdığı “Dip Akıntıları” adlı kitap, Siren Kitap tarafından Yasemin Çongar çevirisiyle okuyucuyla buluştu. “Bir şehrin portresi ile bir kadının içsel yolculuğu aynı pencerenin manzarasında nasıl kesişir?”, “Yaşadığımız yerler, yaşamlarımızın akışını nasıl belirleyebilir?” gibi sorulara cevap arayan sanat eleştirmeni Kirsty Bell, “Dip Akıntıları”nda penceresinden gördüğü manzaradan Berlin’in mazisine, sona eren bir evlilikten yıkılan bir imparatorluğa, Rosa Luxemburg’dan Christa Wolf’e , Walter Benjamin ve David Bowie gibi şehrin “meşhur” sakinlerine, kentin belleğinden aile dizimine giden bir hikâye kuruyor.
Birbirinin ardına sıralanıp yan yana yaşanan hayatlar, bir şehrin fotoğrafından geçmişten bugünlere uzanıyor. Kitabın isimsiz anlatıcısı, Berlin’de, eşi ve çocuklarıyla birlikte yeni taşındıkları evde aniden başlayan bir su sızıntısıyla karşılaşır. Bu problemle birlikte sadece yaşadığı evde değil, kendi hayatında da bir şeylerin “sızdığını” fark eder. Bir kırılma ânı yaşamaya başlayan anlatıcının evliliği ve ailesi parçalanmaya başlarken evin bu gizemli akıntısı bir şeyler anlatmaya çalışır. Dip Akıntıları çarpıcı bir psikocoğrafya çalışması olduğu kadar bireysel ve toplumsal travmaları odağına alan çarpıcı bir kitap.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap