Daniel Hendler’in yönettiği A Loose End, bir polis hikâyesini gerilim kalıplarından çıkarıp sakin bir yeniden doğuş öyküsüne dönüştürüyor. Film, meslektaşlarının yolsuzluğunu ortaya çıkardıktan sonra Arjantin’den Uruguay’a kaçan Santiago’nun yeni bir hayat kurma çabasını anlatıyor. Ne tam bir kaçış ne de tamamen bir sürgün; yol boyunca karşılaştığı insanlar, küçük kasaba alışkanlıkları, beklenmedik bir aşk ve geçmişin gölgesinden kurtulma çabası, Santiago’nun hikâyesini sıcak ve insani kılıyor.
Sergio Prina’nın performansı filmin en güçlü taraflarından biri. Karakterin sessizliği, kararsızlığı ve içe dönüklüğü izleyiciye aktarılırken, mizahi anlarla dengelenmiş doğal bir akış sağlanıyor. Gustavo Biazzi’nin görüntü yönetimi ise boş yollar, geniş tarlalar ve sıradan mekânlarla Santiago’nun yalnızlığını görsel bir şiire dönüştürüyor. Uruguay’ın gündelik hayatına dair küçük ayrıntılar—bir otobüs durağında paylaşılan mate, kasaba sakinlerinin aksanlı şakaları—filme samimi bir atmosfer katıyor.
A Loose End’in temposu özellikle ilk yarıda yavaş ilerliyor. Ancak bu bilinçli tercih, izleyicinin karaktere yaklaşmasına ve onunla birlikte nefes almasına olanak tanıyor. Film gerilimi yüksek kovalamacalar ya da dramatik patlamalar yerine küçük anların birikimiyle ilerliyor. Bu da finaldeki duygusal ödüllendirmeyi daha güçlü kılıyor. Santiago’nun geçmişiyle yüzleşmek zorunda kaldığı bölümde, film hem dramatik hem de hafif komik tonunu koruyarak dengeli bir sonuç sunuyor.
Venedik Günleri’nde izleyiciyle buluşan film, Latin Amerika sinemasında son dönemde öne çıkan minimalist, karakter merkezli anlatıların iyi bir örneği. Göç, aidiyet ve ahlaki cesaret temaları, kişisel hikâyeyi evrensel bir yeniden başlama öyküsüne dönüştürüyor. Eleştirmenler filmi “ölçülü mizahı ve kültürel dokusuyla öne çıkan, sabırla izleyenleri ödüllendiren bir yapım” olarak tanımlıyor.
Hendler’in filmi, kaçışın sadece geride bırakmakla değil, aynı zamanda bir yere ait olmayı öğrenmekle ilgili olduğunu hatırlatıyor. A Loose End, temposu yavaş ama kalıcılığı yüksek bir sinema deneyimi arayanlar için 2025’in en dikkat çekici yapımlarından biri.