Sanat dünyası bu hafta, geride güçlü bir miras bırakan vizyonerleri anıyor. Soyutlamadan aktivizme, tarihten belleğe uzanan bu isimler, sanatın ve insan deneyiminin sınırlarını zorlamış öncülerdi.
İşte bu hafta kaybettiğimiz ve eserleriyle ilham vermeye devam eden sanatçılar ve figürler:
Frank Wimberley (1926–2025): Sonsuz derecede deneysel bir soyut dışavurumcu olan Wimberley, hayatının son anlarına kadar yaratmaya devam etti. Siyah Sanatlar Hareketi’nin önemli bir parçası ve soyut dışavurumculuğun bütünleyici bir figürüydü. Eleştirmen Jasmine Weber, Wimberley’in “geceleri uyanmasına neden olan, yaratıcı enerjiyle canlanmış, yapmayı hayal ettiği sanat eserlerinin vizyonlarını” anlattığını yazıyor. O, son yılına kadar kağıtları yırtarak, yapıştırarak ve boyayarak yeni dünyalar yaratıyordu.
Carla Stellweg (1942–2025): Latin Amerika sanatının Hollandalı vizyoneri olan Stellweg, küratör, yazar ve sanat yöneticisi olarak Meksikalı, Latin ve Karayipli sanatçılara küresel sahnede daha geniş bir yol açtı. 1973 yılında, bilinçaltında politik konuları ele alan iki dilli, etkili çağdaş sanat dergisi Artes Visuales‘in kurucularından biriydi. Küratör Andrea Valencia Aranda, onun “her yerden ve hiçbir yerden” olması sayesinde, ana akımı temsil etmeyen sanatçılara ve akımlara önyargısız yaklaşma cesareti bulduğunu belirtti.
Ed Kerns (1945–2025): Sanatı bilimin içine entegre eden soyut bir sanatçı ve eğitimciydi. Resimleri, geometrik soyutlamadan bir ahtapotun bilincini yakalama girişimlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Kerns, Lafayette College’da profesör olarak çalışmış ve sanat merkezinin kurulmasına yardım etmiştir.
Michael Smuss (1926–2025): Polonyalı-İsrailli ressam, Varşova Gettosu ayaklanması sırasında Yahudi direnişinin bir parçasıydı. Kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı olarak, resimleri çoğunlukla yaşanmış deneyimlerden besleniyor ve umutsuzluk, acı ve güzel anıların bir karışımını tasvir ediyordu.
Sara Terry (1955–2025): Belgesel film yapımcısı ve foto muhabiri Terry, Batı’nın Afrika’yı yargılama ve sömürme girişimlerine karşı çıkmayı amaçlayan Forgiveness and Conflict: Lessons From Africa (2006) projesiyle tanınıyordu. Savaş karşıtı kâr amacı gütmeyen Aftermath Project’in sanatsal direktörüydü ve görsel okuryazarlık konularına tutkuyla bağlıydı.
Stan Beckensall (1932–2025): İngiliz kaya sanatı arkeoloğu, yerel saha çalışanları, çiftçiler ve çobanların yardımıyla tarih öncesi kaya sanatında önemli keşifler yaptı. Hadrian Duvarı’ndan Northumberland’daki kalelere kadar birçok konuda 40’tan fazla kitap yazdı.
Bu sanatçılar, geride bıraktıkları eserlerle, sanatın sadece estetik bir arayış değil, aynı zamanda kimlik, direniş ve anıların güçlü bir kaydı olduğunu kanıtladılar.
