İsveçli sanatçı Åsa Jungnelius, Türkiye’deki ilk kişisel sergisiyle Pera Müzesi’nde izleyiciyle buluşuyor.
“Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize”, insan ile madde arasındaki kadim ilişkiyi cam, taş ve elementler üzerinden yeniden düşünmeye çağırıyor.
Küratörlüğünü Elif Kamışlı’nın üstlendiği sergi, sessiz bir doğa tiyatrosu gibi kurulmuş: camın kırılganlığı ile mermerin direnci arasında nefes alan bir peyzaj.
Jungnelius’un cam ve mermerden ürettiği heykeller —Denizli’deki ustalarla birlikte bu sergi için özel olarak yaratılan yeni eserlerle birlikte— izleyiciyi malzemeyle kurduğu fiziksel ve duygusal ilişkiyi sorgulamaya davet ediyor.
Sergi mekânında tarihsel cam objeler, arkeolojik kalıntılar, göçebe geleneklerden dokunmuş ipler ve toplanmış malzemeler bir iskele yapısı içinde yeniden düzenlenmiş.
Bu kurulum, İsveçli fotoğrafçı Peo Olsson’un Bitlis, Van ve Kars’taki obsidiyen sahalarından çektiği fotoğraflarla birleşerek zamanın akışını dikey eksende tersine çeviriyor.
Her görüntü, sanki jeolojik bir şiir gibi katman katman açılıyor; toprak, ateş, su ve hava birbirine karışarak bir “dize”ye dönüşüyor.
Camın kırılganlığında insanın nefesini, taşın ağırlığında belleğin sürekliliğini hissediyoruz.
Jungnelius’un işleri, işlev ile anlam, üretim ile şiir arasında ince bir denge kuruyor.
Cam, artık yalnızca biçim verilen bir madde değil; içinde nefes taşıyan bir varlık haline geliyor. Mermer, tarihsel bir sessizliğin taşıyıcısı olarak, izleyiciyle beklenmedik bir duygusal temas kuruyor.
Bu sergi, dört elementin yardımıyla insanın kendini doğanın içinde yeniden okumasını öneriyor.
Her eser bir soruyla karşılıyor bizi: “Malzeme kime aittir —insana mı, zamana mı?”
Yanıtı ise Jungnelius’un işlerinde gizli; camın saydamlığı, taşın soğuk yüzeyi ve ateşin içinden doğan o kırılgan formda.
Doğu Anadolu’nun obsidyenleriyle başlayıp Denizli’nin fırınlarında şekillenen bu şiirsel yolculuk, insan emeğini, doğayı ve sanatı aynı nefeste buluşturuyor.
“Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize”, malzemenin konuştuğu, sanatın elementlere döndüğü bir sergi olarak hafızada yer ediyor.
💬 Apartman No:26 Notu
Jungnelius’un sergisi, elementlerle yazılmış bir şiir gibi okunuyor. Cam kırıldığında çıkan ses, aslında insanın kendi iç yankısı. Her parça, hem doğaya hem bedene ait bir dize gibi.
📍 Pera Müzesi, Beyoğlu, İstanbul
🗓️ 18 Ocak 2026 tarihine kadar devam edecek
🎨 Küratör: Elif Kamışlı












