Emmanuel Finkiel’in Mariana’s Room filmi, Aharon Appelfeld’in Blooms of Darkness romanından uyarlama. Yönetmen, daha önce Voyages ve Memoir of War gibi işlerinde olduğu gibi, Holokost’un ağırlığını kişisel tanıklıklar üzerinden aktarıyor. Bu kez bakış açısı, 11 yaşındaki Hugo isimli bir çocuğun daracık bir dolap içinden gördükleri.
Bir Çocuğun Dünyası, Bir Kadının Yükü
Hugo, ailesi tarafından Mariana’ya emanet edilir. Mariana bir genelevde çalışan, kendi çaresizlikleriyle boğuşan bir kadındır. Çocuğu bir dolapta saklarken ona hem güven, hem de şefkat vermeye çalışır. Aralarındaki ilişki, film boyunca bir hayatta kalma ortaklığına dönüşür. Mélanie Thierry’nin Mariana yorumu, hem kırılganlığı hem de gücü aynı anda taşıyan çarpıcı bir performans.
Tanıklığın Sineması
Finkiel’in tercih ettiği yaklaşım, spektaküler yıkım yerine mikrokozmos. Kamera, savaşın gürültüsünden ziyade, kapalı mekânların boğucu atmosferinde kalıyor. Çocuğun parçalı hafızası, hayal ile gerçek arasında gidip gelen bir anlatı yaratıyor. Sonuç, doğal olmaktan çok şiirsel, kimi zaman masalsı bir dil: ama masalın karanlık yüzüyle.
Temalar: Masumiyet ve Çöküş
-
Masumiyetin Kaybı: Hugo’nun gözünden savaş, yalnızca şiddet değil; yetişkinlerin karmaşık, çelişkili dünyasıyla da yüzleşmek.
-
Hayatta Kalmak mı, İnsan Kalmak mı? Film, savaşın ortasında insani bağların nasıl korunabileceğini sorguluyor.
-
Çelişkili Doğa: Bir genelevi sahnesi, aynı anda hem şefkat hem sömürü, hem umut hem korku barındırıyor.
Performanslar ve Yönetim
-
Mélanie Thierry, Mariana karakterinde yılın en güçlü kadın oyunculuklarından birini sunuyor.
-
Genç oyuncu Artem Kyryk, çocuğun sessiz ama derin bakışıyla izleyiciyi hikâyeye çekiyor.
-
Finkiel’in ışık kullanımı, dar mekânlarda atmosferi neredeyse boğucu hale getiriyor, ama tam da bu sayede gerçek hissettiriyor.
Eleştiriler ve Festival Yolu
-
Cineuropa filmi “şiirsel ve olağanüstü” olarak tanımlıyor, özellikle Mélanie Thierry’nin performansını öne çıkarıyor.
-
Rotterdam Film Festivali’nde gösterilen film, “çocuğun gözünden savaşın frank portresi” olarak övgü topladı.
-
Henüz büyük ödüller kazanmasa da festival yolculuğu devam eden güçlü bir aday.
🔎 Apartman No:26 Yorumu
Mariana’s Room, Holokost sinemasında yeni bir çizgi açıyor: toplama kamplarından çok, saklanılan küçük odalara, bastırılan nefeslere, fısıldanan cümlelere odaklanıyor. Büyüklüğü değil, küçüklüğüyle sarsıcı. Film, tarihsel felaketi bir çocuğun göz hizasına indiriyor ve böylece izleyiciyi en kırılgan yerinden yakalıyor.
Sonuç: Küçük bir odada geçen bu büyük hikâye, izleyeni uzun süre bırakmayan bir yankı bırakıyor. Sessiz, şiirsel, ama bir o kadar da keskin.