Berlinli sanat koleksiyoneri Erika Hoffmann’ın bağışı vesilesiyle, Kunstgewerbemuseum, Paris moda tarihinin 20 yılı aşkın bir süresinden seçilen 20 kıyafet ve aksesuarı sergiliyor. “Paris’ten Moda” adlı sergi, 7 Haziran 2026 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
19.yüzyıldan bu yana Paris, pek çok tasarımcıya yaratıcılıklarını geliştirme ve koleksiyonlarını uluslararası bir kitleye sunma platformu olmuştur. 1980’lerin başı, cesur ve gösterişli bir iyimserlik dönemiydi ve bu ruh, özellikle moda aracılığıyla ifade buldu. Bu haute couture döneminin yaratıcı merkezi, tasarımlarıyla güçlü ve kendinden emin bir kadın imajı şekillendiren Manfred “Thierry” Mugler, Jean Paul Gaultier ve Jean-Charles de Castelbajac gibi isimlerin egemenliği altındaydı.
Sanat ve Moda Tutkusu
Sanat koleksiyoneri ve tekstil girişimcisi Erika Hoffmann için Paris modası her zaman bir ilham kaynağı olmuştur. Çağdaş moda ve sanata olan ilgisi sayesinde, Hoffmann, sık sık moda başkentine seyahat ederek tasarımcı butiklerini ziyaret etti. Burada edindiği 22 kıyafetin 20’sini Staatliche Museen zu Berlin’in Kunstgewerbemuseum’una bağışladı ve bu eserler ilk kez sergileniyor.
Serginin odak noktasında, de Castelbajac, Gaultier ve Yves Saint Laurent’ın tasarımlarının yanı sıra, genç Thierry Mugler‘ın erken dönem çalışmaları yer alıyor. Mugler, kadınları “Glamazonlar” olarak tanımlıyordu. Sergide bu anlayışın güzel bir örneği olarak, 1980 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’ndan, fermuarlı bir etekle eşleşen bir göğüs zırhı sergileniyor. Hoffmann, bu dönemde Mugler’den havadar günlük elbiseler, çarpıcı tulumlar ve gösterişli gece kıyafetleri satın aldı.
Andy Warhol’un Stüdyosunda Bir Mugler Elbisesi
Hoffmann, bu elbiselerden birini, New York’ta Andy Warhol‘un stüdyosunda onunla buluştuğunda giydi. Eşi Rolf Hoffmann ile birlikte 1960’larda çağdaş sanat toplamaya başlayan Erika, Warhol’a bir çift portre sipariş etmişti. O günkü randevuda giydiği Mugler elbise, sanat ve moda arasındaki kişisel bağının bir kanıtı olarak sergileniyor ve o gün çekilmiş fotoğraflar da sergide yer alıyor.
Serginin merkezindeki bir diğer önemli parça ise, Maison Margiela tarafından 1994 yılında üretilmiş kâğıt bir yelek. Bu eser, Erika Hoffmann’ın avangart sanat ve çağdaş modaya olan iki tutkusunu birleştiriyor ve Martin Margiela’nın sanat ile moda arasındaki sınırları bulanıklaştıran deneysel yaklaşımını somutlaştırıyor.
Hoffmann’ın müze bağışı, sergide görülen 22 parçanın yanı sıra, 1920’lerin Rus Konstrüktivistlerinin tasarımlarına dayanan 21 kıyafeti daha içeriyor. Bu eserlerin gelecekte sergilenmesi planlanıyor.
Küratör: Katrin Lindemann, Kunstgewerbemuseum moda ve tekstil küratörü.
