Olafur Eliasson’dan Görsel Bir Şölen: Sombre and Spectacular Light

Temmuz 26, 20252 dk okuma süresi

Berlin’in sanat sahnesinde önemli bir yer tutan sanatçı Olafur Eliasson, neugerriemschneider galerisindeki dokuzuncu kişisel sergisiyle geri döndü. Sanatçının ışığın fiziksel özelliklerini, özellikle de polarizasyonu keşfettiği bu sergi, Berlin’deki izleyiciler için somut bir deneyim sunuyor.

Sergiye ilk bakışta, tavanlardan sarkan dev, şeffaf diskleri döndüren minik motorlarla kuru bir bilim deneyi gibi görünebilir. Ancak bakış açısı veya hareket değiştiğinde, eser aniden canlı, şaşırtıcı renklere bürünüyor. Bir odada, yüksek yoğunluklu ışıklar avluyu aydınlatıyor ve çift kırılma (birefringence) olarak bilinen bir süreçle, ışınlarının bileşen renkleri ayrılıyor ve galeri duvarlarına yayılıyor. Bu durum, vitray pencerelerden sızan güneşi izlemek gibi hem kasvetli hem de muhteşem bir manzara oluşturuyor. İkinci bir eserde ise, bir ışık battaniyesi dijital bir yelken gibi dalgalanıyor; bu görüntü, pürüzlü ve arızalı yapısıyla izleyicinin ne gördüğünü işlemekte zorlanmasına neden oluyor.

Serginin düzenlenme şekli, sıradan bir enstalasyonun odanın başka bir tarafından renkle patlamasına olanak tanıyarak, amaçsızca dolaşan ziyaretçiyi ödüllendiriyor. Sergi metni, her ne kadar algı ve “kapsayıcı” bakış açıları temalarıyla bağlantı kurmaya çalışsa da, asıl deneyim görselin kendisinde saklı. Polarize bir fırsatlar penceresinden bakmanın veya bir sürprizi, küçültülüp, bölünüp daha da küçültülmeden önce görmenin cazibesi ön planda.