New York’un yaz sıcağında içe işleyen bir sergi açıldı: “Under the Rose”. Amerikalı sanatçı Marisa Adesman, Anatebgi Gallery’de açtığı bu etkileyici solo sergisinde; queer kimliği, gizlilik kodlarını ve klasik resim tarihine yönelik görsel ironileri aynı çatı altında buluşturuyor. 🌒🌹
Adesman’ın işleri teknik olarak oldukça sofistike: Rönesans’tan ilham alan portre dili, çiçeklerle bezenmiş alanlar ve beden fragmanları… Ancak bu romantik atmosferin altında çağdaş bir sorgulama var. Kim görünür? Kim saklanır? Sanat tarihi kimi anlatır, kimi yok sayar?
Serginin adı olan Under the Rose, Latince “sub rosa” deyiminden geliyor ve “gizlilik içinde” yapılan şeyleri simgeliyor. Bu bağlamda Adesman, queer kimliğin tarih boyunca bastırılmış ama daima var olmuş alanlarını resmediyor. 🌸
📌 Eserlerinden biri olan “Intimate Topographies”, izleyiciye bir beden haritası sunuyor: duyguların, deneyimlerin ve belleğin çizgileriyle dolu bir ten atlası gibi.
💬 No:26 Yorumu: Marisa Adesman’ın fırçası, geçmişin ikonografisini bugünün beden politikalarıyla sarsıyor. Bu sergi, sadece gözle değil; zihinle ve kalple okunuyor.
📍 Eğer bu yaz yolun New York’a düşerse, Anatebgi’deki bu sergiyi kaçırma. Bazı sergiler vardır; yalnızca resme değil, temsilin kendisine bakar…
🌹 Marisa Adesman: Under the Rose
📍 Anatebgi Gallery, New York City
🗓️ 13 Haziran – 27 Temmuz 2025
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak