Çocuk kitaplarının o büyülü dünyasında bazıları vardır ki sadece bir hikâye anlatmakla kalmaz, kalplere minik ama kocaman izler bırakır. Özge Bahar Sunar’ın kaleme aldığı ve Sezen Aksu Taşyürek’in sıcacık çizimleriyle can bulan “Yetiş Kaplan!”, işte tam da bu tür kitaplardan biri. Redhouse Kidz (SEV Yayıncılık) tarafından yayımlanan bu sevimli kitap, 6 yaş ve üzeri çocukları hem eğlendiriyor hem düşündürüyor.
Zencefil Ormanı’nda geçen hikâyede, her çocuğun “keşke bizim mahallede de olsa” diyeceği bir kahraman var: Kaplan. Her sabah “Yetiş Kaplan!” nidalarıyla uyanan bu renkli ormanda, Kaplan yalnızca burun akıntısını, nezleyi ya da düşüp sıyrılan dizleri değil, aynı zamanda kalpleri de iyileştiriyor. Çünkü Kaplan’ın tedavisinde bolca sabır, sevgi ve… tabii ki nezaket var.
Ama işler bir gün değişiyor. Ormana yeni taşınan huysuz ve zorba bir Ayı, tüm düzeni altüst ediyor. Çocuklar üzülüyor, oynayamaz oluyor, kalpleri kırılıyor. Kaplan yine çağrılıyor… Peki ama bu sefer sorun sadece fiziksel değil. Kabalığın tedavisi var mı? İşte kitabın asıl sihri burada başlıyor.
“Yetiş Kaplan!” basit ama etkili sözcüklerin—rica, teşekkür ederim, özür dilerim gibi—çocukların dünyasında ne kadar büyük yankı uyandırabileceğini hatırlatıyor. Hem de öğretici olmaya çalışmadan, parmak sallamadan. Sevecen anlatımı, yumuşak çizimleri ve içten diliyle çocukları olduğu kadar yetişkinleri de içine alan bir kitap.
Bu kitabı elinize aldığınızda sadece bir hikâye okumuyorsunuz; aynı zamanda “birlikte yaşamak” üzerine güzel bir düşünme egzersizi yapıyorsunuz. Ve belki de kendinize şu soruyu soruyorsunuz: Biz büyüklerin de zaman zaman bir Kaplan’a ihtiyacı yok mu?
Kaplan orada. Hâlâ Zencefil Ormanı’nda. Ve hâlâ yardıma koşuyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak