Appropriation sanatının kült ismi Richard Prince, şimdi Teksas Marfa’daki Hetzler Gallery’de “Posterler” adlı solo sergisiyle sanatseverlerin karşısında. Prince, 70’lerden bu yana kitle iletişim araçlarının ve popüler kültürün imgelerini adeta bir simyacı gibi dönüştürerek, Amerikan rüyasının ve karşı kültürün kodlarını çözümlüyor.
Sergide, 2014-2024 arasında üretilmiş devasa tuvaller ve kağıt işler, 20. yüzyıl dergilerinin arka sayfalarındaki o tanıdık ama bir o kadar da unutulmuş poster reklamlarını yeniden canlandırıyor. 60’ların sonundaki hippi kültürünün izlerini taşıyan siyasi sloganlar, ucuz popüler afişler, müzik ve komedi kayıtlarından alıntılanan bu imgeler, Prince’in elinde orijinal boyutlarını aşarak anıtsal bir ifadeye kavuşuyor. Savaş karşıtı çığlıklardan modern sanat reprodüksiyonlarına, nü bedenlerin grafik yorumlarından beklenmedik kedi figürlerine uzanan bu “rastgele” seçki, izleyiciyi bir görsel labirente davet ediyor.
Prince, bu gündelik imgeleri ve kültürel fenomenleri cımbızla çekip alırken, kaynak materyallerini gizlemeden, tam bir şeffaflıkla sanatsal pratiğinin merkezine yerleştiriyor. Onun titiz detaycılığı ve imgeleri farklı bağlamlarda yeniden sunma biçimi, çağdaş görsel dilin altında yatan o gizli mesajları ve toplumsal tutumları ustaca deşifre etmemizi sağlıyor. Her bir “poster”, tanıdık olanın nasıl da yabancılaşabileceğine dair kışkırtıcı bir soru.
Marfa’daki bu sergi, sadece bir “poster” gösterisi değil; Richard Prince’in keskin zekasıyla yeniden yoğrulmuş bir kültürel arkeoloji ve Amerikan popüler belleğine atılmış kışkırtıcı bir bakış. Geçmişin imgeleri bugünün duvarlarında yeniden hayat bulurken, bizlere kendi tarihimizi ve onu nasıl yorumladığımızı sorgulatıyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak