Akıştasın: Rijksakademie “Open Studios” Kapılarını Aralıyor!

Yükleniyor
svg

Rijksakademie “Open Studios” Kapılarını Aralıyor!

Mayıs 19, 20257 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

 

Amsterdam Sanat Sahnesinde Bahar Coşkusu: Rijksakademie Open Studios  Kapılarını Aralıyor!

Amsterdam’daki prestijli sanat kurumu Rijksakademie, bu bahar sanatseverlere unutulmaz bir deneyim sunmak için kapılarını yeniden açıyor. Her yıl büyük ilgiyle beklenen Open Studios etkinliği, bu yıl Amsterdam Sanat Haftası kapsamında 22-25 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

Bu özel uzun hafta sonu boyunca, Rijksakademie’nin uluslararası konuk sanatçı programında yer alan yetenekli isimler, atölyelerinin kapılarını aralayarak en yeni eserlerini, deneysel çalışmalarını ve güncel araştırmalarını sanat meraklılarıyla paylaşacak. Tarihi bir süvari kışlasının etkileyici atmosferinde konumlanan sanatçı stüdyoları, ferah ve bol ışık alan mekanlarıyla dikkat çekiyor. Her bir atölye, içerisindeki sanatçının kendine özgü estetik anlayışını ve yaratıcı dünyasını yansıtarak ziyaretçilere benzersiz bir keşif yolculuğu vaat ediyor.

Ada M Patterson

Ada M Patterson’ın Rijksakademie’deki güncel çalışmaları, Jean Rhys’in “Jane Eyre”e postkolonyal ve feminist bir öncül sunan 1966 tarihli romanı “Wide Sargasso Sea”ni temel alıyor. Patterson, Antoinette Cosway “The Madwoman in the Attic” (“Tavan Arasındaki Deli Kadın”) gibi karakterlerin beyaz, ataerkil toplum tarafından nasıl patolojikleştirildiğini sorguluyor.

Sanatçının stüdyosunda, hayatta kalma ve öfke temalarını işleyen büyük ölçekli resimler dikkat çekiyor. Bu eserlerdeki başsız kadın figürü, “çok fazla” olarak damgalananların içinden doğan evrensel şiddeti temsil ediyor.

Çekiç tutan başsız bir kadının basit bir kalem çizimi

Ada Patterson: ‘Hammeress In Unelgrace’

Eniwaye Oluwaseyi

Nijeryalı, kendi kendini yetiştirmiş bir ressam olan Eniwaye Oluwaseyi, çalışmalarında görsel anılarından ve yakın çevresinin samimi fotoğraflarından besleniyor. Jean Cocteau’nun 1932 tarihli avangart filminden ilhamla, genellikle gerçeküstü ortamlarda insanları betimlediği portreler üretiyor. Cocteau’nun filmi, Oluwaseyi’nin sanatsal arayışıyla örtüşerek, klasik portreye gerçeküstü unsurlar ekleyip kişisel kimliğin çözülmesini incelemesine olanak tanıyor.

Oluwaseyi’nin eserlerinde sıkça karşılaşılan albino Nijeryalı kadın figürü, genellikle siyah figürlerle kontrast oluşturarak toplumsal bir marjinalliğe işaret ediyor. Sanatçı, albino topluluğunun üyelerini görünür kılarak, bu durumun Afrikalı-Amerikalı veya Avrupa sanat tarihindeki yetersiz temsiline dair eleştirel bir yorum getiriyor.

Eniwaye Oluwaseyi

Sallisa Rosa

Brezilyalı sanatçı Sallisa Rosa’nın Rijksakademie’deki stüdyosunda, çocukluk anılarından efsanevi bir figür olan “rato-cego” adlı hibrit yaratık için yaptığı süreç çizimleri ve kostüm prototipleri öne çıkıyor. Bu figür, sanatçının ikameti süresince merkezi bir rol oynamış.

Stüdyo duvarlarından birinde, Rosa’nın önceki çalışmalarında su perspektifinden kolektif belleği yeniden ele aldığı “küresel hidrolojik modeli”nin bir zihin haritası sergileniyor. Bilimsel ve sanatsal araştırmayı birleştiren sanatçı, iklim değişikliği ve kaynak çıkarımının su üzerindeki derin etkilerine odaklanıyor. Zemindeki sulu boya mavi çemberler, akifer sistemleri ve sulama ihtiyaçlarını detaylandırıyor. Stüdyodaki çeşitli boyutlardaki kil topları ise, Rosa’nın 2023’te Pinacoteca de São Paulo’daki “Bellek Topografyası” adlı solo sergisindeki etkileyici yerleştirmelerini akla getiriyor.

Sallisa Rosa: ‘Ratbat,’ 2024

Jessica Wilson

New York merkezli sanatçı Jessica Wilson, son dönemde şehirdeki taksi üstü reklam panolarını söküp kendi ışık protokolleriyle yeniden canlandırıyor. Rijksakademie’deki stüdyosunda, kapısının önünde duvarda asılı duran pembe renkli bir taksi üstü, mesajsız bir seçim çerçevesi gibi görünüyor. Bu çalışma, Wilson’ın kentsel aydınlatma ve önemini incelediği “Dream State” başlıklı serisinin bir parçası.

Wilson’ın pratiği genellikle, ekran aracılığıyla kurduğumuz gündelik ilişkileri sorgulayan bilgisayar üretimi animasyonlar ve 3D işler içeriyor. Örneğin, geçen yıl Londra’da sergilenen “Perfectly Clear adlı animasyonunda, kirli bir pencereyi temizlemeye çalışan bir el betimleniyor. Wilson, son röportajlarında CGI’yı Hollywood görsel efektlerini tekrar etmek yerine daha şiirsel ve bedensel (somatik) bir yaklaşımla kullanma arzusunu belirtiyor. Stüdyosundaki CGI unsurları içeren “Film Kareleri” çıktıları da bu arayışına ilham veren görseller sunuyor.

Jessica Wilson

Nora Aurrekoetxea Etxebarria

Bask sanatçı Nora Aurrekoetxea Etxebarria’nın Rijksakademie’deki stüdyosu, bir merdiven boşluğu modeli ve birkaç küçük eskiz dışında ilk bakışta oldukça sade görünüyor. Ancak, sanatçının yaratıcı dokunuşlarıyla dolu küçük müdahaleler, “dördüncü duvarın” geçirgenliğine ve mekanın potansiyeline işaret ediyor.

Aurrekoetxea, önceki sakinlerden kalan delikleri ve izleri, kendi sanatsal pratiğinin mimarisini yansıtan heykelsi nesnelere dönüştürüyor. Ziyaretimiz sırasında, bazı eserleri yerdeki deliklerde parlak metalik bir etki yaratırken, diğerleri pencerelere yerleştirilmişti; bu da sanatçının mekanın mimarisine olan ilgisini vurguluyor. Ayrıca, genellikle evsel nesnelerden “yumuşak heykeller” de üreten sanatçının stüdyosu, keşfedilmeyi bekleyen pek çok gizemli detay barındırıyor.

Nora Aurrekoetxea Etxebarria

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg