Sanatçı Deborah Brown, New York’ta yaşayan ve pandemi sırasında şehri yeniden keşfeden kırk iki yıllık bir New Yorklu olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, Brown’ın New York’taki mahalleleri ve mikro toplulukları farklı bir bakış açısıyla ele almasını sağlıyor. Brown, Brooklyn’deki sokak kedilerinden köpek gezdirenlere kadar şehrin çeşitli manzaralarını, seslerini ve karakterlerini resmederek çalışmalarına canlılık katıyor.
Brown, gölgelerden insanlara ve nesnelere bakışını yansıtarak New York City’nin evrenini keşfeder. Bu şehir, hem çağdaş hem de gizemli bir karmaşayı içinde barındırır. Brown, New York’taki genellikle göz ardı edilen bireyler, topluluklar ve mekanlar hakkında sanat tarihine yeni bir bakış açısı sunar. Bu kişiler ve mekanlar, Empresyonistlerin Paris’inde olduğu gibi, sanatçının duygusu ve şehrin ışığının değişimlerini anlatır.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap