Ohio’nun bir köyünde yaşayan Meksikalı-Amerikalı bir kız olan Nadiah Rivera Fellah, farklı kültürlerin kesiştiği bir yaşam tecrübesine sahip. Bu tecrübeler, onun eserlerini ilham kaynağı yaparak Picturing Border sergisine küratörlük etmesine yol açtı.
“Sergideki evler büyük büyükannemin evi olabilir” diyen Fellah, “Ev, dini unsurlar ve aile fotoğraflarıyla süslenmiş, bu deneyimler benim deneyimlerimdir.” ifadelerini kullandı. Sergi, fotoğrafçıların objektifinden sınırın kültürel ve ırksal olarak savaş alanı olarak nitelendirilmesi yerine, insan hikayelerini açığa çıkararak milliyet, aidiyet ve yer kavramlarını yeniden ele almayı amaçlıyor. Rivera Fellah, 12 Meksikalı ve Latin fotoğrafçının eserlerini içeren serginin sınır ötesi kimlikleri nasıl keşfettiğini görselleştirmeyi hedefliyor.
Sınıra ilişkin kültür, aileler için uzun yıllardır varlığını sürdürmektedir. Ancak sınır, özellikle son başkanlık seçimlerinden sonra birdenbire yaygınlaşan bir fenomen haline geldi. İçeride ve dışarıda olan bitenler, sınırdaki dinamikler, yasallık ve vatandaşlık gibi konular sorunları gün yüzüne çıkardı.
Fotoğraflar, sınırın kültürüne dair derin anlamlar içermektedir. Laura Aguilar’ın “Yrenia Cervantes” (1990) adlı eseri, Chicana bir duvar ressamının kendi yansımasına baktığı bir portre olarak adlandırmıştır. Bu portrede sunağın ayrıntılı stili, figürleri, sınırları ve kimlikleri belirgin şekilde sorgulamaktadır.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap