Bu hafta sizleri Türk edebiyatının iki saklı hazinesiyle tanıştırmak istiyoruz. 1930’ların ortasında yayınlanan “Bir Türk Kızının Amerika Yolculuğu” ve “Öksüz Kaptan”. İki eser de güçlü ve etkileyici metinler olmalarının yanı sıra Türk edebiyatında seyahatname kategorisine dahil edebileceğimiz kitaplardan.
Gelin, VakıfBank Kültür Yayınları’nın geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi serisinde yer alan bu iki önemli çalışmanın edebiyatımız için neden bu kadar önemli olduğunu konuşalım.
Kurgu Değil Gerçek
Kitabın yayınladığı döneme baktığımızda Cumhuriyet aydınlarının, Avrupa hakkında yazılar yazmış, çeviriler yapmış, gezi notları veya başka yazılarla gelişen dünyayı hayranlıkla izlemiş, kısa zaman içinde konuyla ilgili geniş bir literatür oluşturduğunu görüyoruz. Yine de bu literatüre hizmet edenlerin önemli bir kısmı söz konusu ülkeleri hiç görmemiş, kulaktan dolma bilgiler ve hayal güçleriyle bunları kaleme almıştı. Bu eserler arasında en okunası kitaplardan biri coğrafya profesörü ve yazar Faik Sabri
Duran’ın üslubuyla kızı Lütfiye Duran’ın gözlemlerinin birleştiği “Bir Türk Kızının Amerika Yolculuğu” eseridir.
“Bir Türk Kızının Amerika Yolculuğu” adlı bu etkileyici çalışma, sadece bir seyahatin izlerini değil, aynı zamanda iki farklı dünyanın çarpıcı biçimde karşılaşmasını anlatıyor. 1930’larda gerçekleşen bu yolculuk, tarihsel ve edebî değeriyle okuyucularına sadece bir seyahatname değil, eser, kültürler arası bir keşif yolculuğu da sunuyor. Bunların yanı sıra Lütfiye Duran’nın New York’un gökdelenlerinden Amerikalıların hız tutkusuna, moda ve gündelik hayata dair pek çok gözlemleri, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Amerika’nın nasıl algılandığını gözler önüne sunuyor.
Unutulmuş Hazine
İzmir’den Londra’ya uzanan, bir dönemin gölgede kalmış edebi hazinesi olan Ali Rıza’nın “Öksüz Kaptan” romanı 1875 yılında iki cilt olarak yayımlandı. Dönemin toplumsal ve kültürel panoramasını etkileyici bir biçimde sunan çalışma aynı zamanda yerel ve küresel anlatıları ustalıkla harmanlıyor. İzmir’den başlayıp Londra’ya kadar uzanan “Öksüz Kaptan”, romanın ana karakteri Süleyman Bey’in maceraları üzerinden, Osmanlı’nın farklı coğrafyalarına ve dönemin küresel ticaret ağına bir pencere açıyor.
Diğer yandan Osmanlı toplumunun ticari, hukuki ve sosyal dinamiklerine dair önemli ipuçları sunuyor. Ali Rıza, bu eserde, dönemin mahkemelerinin işleyişinden Londra’nın kültürel hayatına kadar pek çok unsuru detaylı bir şekilde ele alıyor. Bu kitabı içeriğinin yanı sıra özel kılan diğer unsur ise uzun yıllar boyunca baskısının yapılmamış olmasıydı. Bir anlamda unutulmuş olan bu önemli çalışma VakıfBank Kültür Yayınları’nın çabasıyla tekrar okuyucuyla buluştu desek yeridir. Bu hafta hangi kitabı okuyacağınıza karar veremiyorsanız “Bir Türk Kızının Amerika Yolculuğu ve “Öksüz Kaptan”a raflarınızda yer açabilirsiniz. Çünkü bu ikili hem içerik hem de biçimsel özellikleriyle fazlasıyla dikkat çekiyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap