Eve Arnold’ın Retrospektifi “Capturing Compassion”

TowerBerlinSokak3 saat önce8 Tıklanmalar

Berlin’in kış pusunun ortasında, Kreuzberg’in sanat kokan sokaklarında bir durak… Apartman No: 26’nın bu haftaki Berlin rotasında, objektifini sadece ışığa değil, doğrudan “insan ruhuna” odaklayan bir efsane var. Magnum Photos’un ilk kadın fotoğrafçılarından Eve Arnold’ın retrospektifi “Capturing Compassion”, f³ – freiraum für fotografie’de kapılarını açtı.

1 Mart 2026 tarihine kadar devam edecek olan bu sergi, Arnold’ın Philadelphia’da başlayıp Hollywood’un parıltılı kulislerine ve ABD’nin politik meydanlarına uzanan o muazzam kariyerine bir saygı duruşu niteliğinde.

Objektifin Ardındaki Enstrüman: İnsan Kalbi

Eve Arnold’ın fotoğrafçılığa bakışını şu meşhur sözü özetliyor:

“Eğer bir fotoğrafçı merceğin önündeki insanları önemsiyorsa ve şefkatliyse, ona çok şey verilir. Enstrüman olan kamera değil, fotoğrafçıdır.”

Sergide yer alan yaklaşık 140 eser, Arnold’ın kamerasını nasıl bir “şeffaflık” ve “güven” aracı olarak kullandığını kanıtlıyor.

Harlem’den Washington’a: Siyah Yaşamın Onuru

Arnold’ın kariyerinin en radikal işlerinden biri, 1950’lerin ayrımcılıkla sarsılan ABD’sinde geçiyor. Bir beyaz kadın fotoğrafçı olarak Malcolm X’in mitinglerine girip Black Muslim hareketini belgelemesi, o dönem için sadece cesaret değil, büyük bir empati gerektiriyordu.

  • Harlem Güzellik Yarışmaları: Arnold, sahnede sergilenen performanslardan ziyade, kulislerdeki hazırlık anlarını, o özel odalardaki sessiz heyecanı yakaladı.

  • Temsiliyet: Fotoğrafları, o yılların Siyah yaşamına dair benzersiz bir zarafet, gurur ve dişilik penceresi açıyor.

Hollywood’un Maskesi Düşerken: Marilyn Monroe

Serginin ikinci katı, Hollywood’un Altın Çağı’na ve Arnold’ın en ünlü dostluğu olan Marilyn Monroe’ya ayrılmış. Arnold’ın Monroe ile kurduğu bağ, klasik “yıldız-fotoğrafçı” ilişkisinin çok ötesindeydi.

  • The Misfits: 1961 yapımı filmin setindeki karelerde, Monroe’nun o meşhur “maskesini” indirdiğini görüyoruz. Bir kamyonetin penceresinden melankolik bir bakış, bir park bankında James Joyce’un Ulysses’ine dalmış bir kadın veya sadece bir çarşafa sarılı, masum bir gülümseme…

  • Güvenin Gücü: Arnold, diğer fotoğrafçıların aksine Monroe’nun o kırılgan ve savunmasız anlarını yakalamasına izin verilen tek isimdi.

Görünmeyene Bakmak: Marlene Dietrich ve Joan Crawford

Arnold’ın ustalığı, sadece Monroe ile sınırlı değildi. Sergi boyunca Joan Crawford’un makyaj masasındaki titiz hazırlığına, Marlene Dietrich’in loş bir stüdyoda elinde sigarasıyla şarkı söyleyişine tanık oluyoruz. Arnold, bu dev isimlere ihtiyaç duydukları mesafeyi ve saygıyı göstererek, onların en “insani” hallerini gün yüzüne çıkarmayı bildi.

Berlin’in Prinzessinnenstraße üzerindeki bu avlulu binasına yolunuzu düşürün. Eve Arnold’ın 20. yüzyıla bıraktığı o “şefkatli” mirası görmek, sadece bir fotoğraf sergisi gezmek değil, insan ruhuna dair derin bir ders almak gibi.

0 Votes: 0 Upvotes, 0 Downvotes (0 Points)

Yorum bırakın

Önceki Gönderi

Sonraki Gönderi

Bize Katılın
  • X Network146
  • Linkedin
  • Youtube1.2K
  • İnstagram8.5K

Bir ödül verilmiş, bir film çıkmış, bir sergi açılmış... Hepsi burada.


    E-posta yoluyla bülten almayı kabul ediyorum. Daha fazla bilgi için lütfen şu adresi inceleyin: Gizlilik Politikası



    Reklam

    Sonraki Gönderi Yükleniyor...
    Takip Et
    Arama Trendler
    Apartman Gözdesi
    Yükleniyor

    Giriş yapılıyor 3

    Hesabınız oluşturuluyor ve onay maili gönderiliyor 3