29.İstanbul Tiyatro Festivali, 20 Ekim–22 Kasım tarihleri arasında İstanbul’un iki yakasına yayılıyor; Mehmet Birkiye küratörlüğünde hazırlanan programda altı uluslararası ve on yerli yapım yer alıyor. Festival, yalnızca sahnede değil, şehrin farklı köşelerinde kurduğu bağlarla tiyatronun canlılığını yeniden hatırlatıyor; yeni metinler, edebiyat uyarlamaları ve mekâna özgü projelerle izleyicisini çağırıyor.
Açılış gösterisi, Scapino Ballet Rotterdam’ın Marcos Morau koreografisiyle Arvo Pärt’ın ruhani müziğini bir araya getiren Katedral; retro-fütüristik atmosferiyle bedenleri mimari unsurlara dönüştürüyor, 20–21 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izlenecek. Ardından Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel’in sahnelediği Biz Kimiz?, savaşların ve iklim krizlerinin gölgesinde varoluş üzerine ekolojik bir ritüel kurguluyor; 22–23 Ekim’de aynı sahnede olacak.
Festivalin erişilebilirlik adımlarından biri, Down sendromlu sekiz oyuncuyla sahneye taşınan Hamlet; Teatro La Plaza topluluğunun eşitlik temelli yorumu, varoluşun sahnede nasıl yeniden yazılabileceğini gösteriyor; 23–24 Ekim’de Harbiye Muhsin Ertuğrul’da sahnelenecek. Goethe’nin başyapıtı Faust, Ayşe Emel Mesci rejisiyle Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olarak 18 ve 20 Kasım’da Mecidiyeköy Sahne’de seyirciyle buluşacak.
Edebiyat uyarlamaları bu yıl öne çıkıyor; Igor Mendjisky’nin sahneye taşıdığı New York Üçlemesi, polisiye ile postmodern anlatıyı buluşturuyor; festivalin kapanışını 21–22 Kasım’da Zorlu PSM’de yapıyor. Édouard Louis’nin romanından uyarlanan Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri, toplumsal baskıya ve görünmez kadın emeğine ayna tutuyor; 25–26 Ekim’de moda sahnesi’nde sahnelenecek.
Yeni üretimler de festivalin damarını güçlendiriyor; Alper Canıgüz’ün karakteri Alper Kamu’yu sahneye taşıyan Cehennem Çiçeği, 7–8 Kasım’da Alan Kadıköy’de olacak; Reka Kolektif’in medya araçlarıyla çok katmanlı bir anlatıya dönüştürdüğü Jonas’la Evlenmek, 19–20 Kasım’da yine Alan Kadıköy’de izlenecek. Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk tiyatro metni Fora, ev içi huzurun bedellerini sorgulayan yapısıyla 4–5 Kasım’da Paribu Art’ta prömiyer yapacak.
Şehre yayılan özel projeler festivalin ruhunu besliyor; Kumbaracı50 ekibinin sahnelediği İstanbul Mon Amour: Pera’nın Karanlık Odası, 15–16 Kasım’da Beyoğlu’nda izlenecek; Barış Arman rejisiyle mekâna özgü bir deneyime dönüşen Açık Mülk, 13–15 Kasım’da İMÇ’de sahnelenecek; Reşad Ekrem Koçu’nun hikâyelerinden uyarlanan Aşk Yolunda İstanbul’da Neler Olmuş: Çerkes Rıdvan’ın Dolabı, 26 Ekim’de tarihi bir handa izleyiciyle buluşacak.
Festival biletleri, 12 Eylül Cuma günü Passo üzerinden satışa çıktı; Lale Kart üyeleri için ön satış 9 Eylül’de başladı. Eczacıbaşı Genç Bilet projesiyle sınırlı sayıda öğrenci bileti 30 TL’den alınabiliyor; böylece genç izleyicilerin tiyatroya erişimi destekleniyor.
29.İstanbul Tiyatro Festivali, bu yıl da bedenin sınırlarını zorlayan, edebiyatla tiyatroyu buluşturan ve farklı bakış açılarını sahneye taşıyan yapımlarıyla izleyiciyi yeniden büyülemeye hazırlanıyor; tiyatronun dönüştürücü gücü bir ay boyunca şehri saracak.