Dünyada değişimin hızına yetişmek giderek zorlaşıyor. Teknolojiden kültüre, siyasetten ekonomiye kadar her alanda farklı etkilerle şekillenen bir dünyada yaşıyoruz. Bu dönüşüm rüzgârında yönünü kaybetmeyen milletler ve bireyler, tarih boyunca ayakta kalmayı başaranlar olmuştur. Peki, bu denge nasıl sağlanır? Ne tamamen içine kapanarak ne de her şeyi taklit ederek…
Osmanlı’nın en çalkantılı dönemlerinden birinde yaşamış, Tanzimat dönemi aydını Ziya Paşa, bu sorunun cevabını 19. yüzyılda vermişti: Batı’dan al ama özünü koru.
Tanzimat’ın En Cesur Kalemlerinden Biri
Ziya Paşa, 1825 yılında dünyaya geldiğinde Osmanlı İmparatorluğu büyük bir değişim sancısı yaşıyordu. Batı ile hem siyasi hem kültürel temasların arttığı, reformların tartışıldığı bir dönemdi. O da dönemin önde gelen fikir adamları gibi Batı’yı yakından inceledi, eserlerinde ve düşüncelerinde bu etkileri açıkça gösterdi.
Ancak Ziya Paşa’yı farklı kılan, Batı hayranlığını akılsızca bir taklide dönüştürmemesiydi. Onun için Batı; yalnızca teknolojisi, yönetim biçimi veya sanatıyla değil, aynı zamanda akılcılığı ve özgürlükçü fikirleriyle dikkat çekiyordu. Bu yüzden Batı’yı olduğu gibi almak yerine, Osmanlı’nın kendi değerleriyle harmanlayarak uyarlamak gerektiğine inanıyordu.
Taklit Değil, Akıllı Uyarlama
Ziya Paşa’nın sıkça dile getirdiği bu anlayış, bugün bile bireylerin ve toplumların en büyük sınavlarından biri olmaya devam ediyor. Özellikle küreselleşmenin etkisiyle her şeyin birbirine benzediği bir çağda yaşıyoruz. Batılı yaşam biçimleri, markalar, kültürel alışkanlıklar hayatımızın merkezine yerleşiyor. Sosyal medyada popüler olan içerikler, dünya çapında yayılan diziler ve müzikler, çoğu zaman bireyleri kendi kültürel kimliğinden uzaklaştırabiliyor.
Ziya Paşa, bu tehlikeyi yıllar öncesinden görmüş gibiydi. Onun yaklaşımı, Batı’nın bilimini, teknolojisini ve toplumsal değerlerini alırken; kendi kültürünü, dilini, edebiyatını ve tarihini korumak gerektiğini vurguluyordu. Aksi takdirde bir “taklit toplum” olmanın, köklerinden koparak kimliksizleşmenin kaçınılmaz olduğunu savunuyordu.
Bugün Ziya Paşa’dan Ne Öğrenebiliriz?
Günümüz dünyasında teknoloji, kültür ve tüketim alışkanlıkları hızla Batı merkezli hale geliyor. Ancak bu durumu fırsata çevirmek de mümkün. Ziya Paşa’nın bakış açısını örnek alarak, Batı’nın sunduğu yenilikleri kendi değerlerimizle uyumlu hâle getirebiliriz. İşte bu noktada bireysel ve toplumsal bilinç büyük önem taşıyor.
Örneğin, dijitalleşme sayesinde bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Ancak yalnızca Batı’nın ürettiği içerikleri tüketmek yerine, kendi kültürümüze dair içerikler üretmek de elimizde. Yerli girişimler desteklenebilir, Türkçe içerik üretimi teşvik edilebilir. Eğitim sistemleri Batı’daki başarılı örneklerden ilham alarak geliştirilebilir ama yerel değerlere uygun hâle getirilerek sürdürülebilirliği sağlanabilir.
Kültürel Köklerden Kopmadan Yenilenmek Mümkün
Ziya Paşa’nın bu dengeli yaklaşımı, aslında sadece toplumlar için değil, bireyler için de yol gösterici olabilir. Kişisel gelişim yolculuğunda da yabancı kaynaklardan öğrenmek, farklı kültürlerin deneyimlerinden yararlanmak oldukça kıymetlidir. Ancak bu öğrenme süreci, kişiliğimizi, değerlerimizi ve köklerimizi yok sayarak gerçekleşirse, bizi daha iyiye değil, kimlik krizine sürükleyebilir.
Batı’dan alınan her fikir, her teknoloji veya her yaşam biçimi, bizim kültürel ve toplumsal yapımıza uygun değilse, eleştirel bir süzgeçten geçirilmelidir. Ziya Paşa’nın önerdiği gibi, alınan her şey yeniden değerlendirilip, yerelleştirilerek benimsenmelidir.
Ziya Paşa’nın Sözü Bugün de Geçerli
Ziya Paşa’nın fikirleri, sadece kendi dönemi için değil, bugünün dünyası için de yol gösterici olmayı sürdürüyor. “Batı’dan al, özünü koru” anlayışı, hızla değişen dünyada hem bireysel hem toplumsal olarak sağlam durmanın anahtarı olabilir. Bu dengeyi kurabilenler, geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyebilir.
Bugün bizlere düşen görev, sadece taklit etmek değil; araştırmak, sorgulamak ve kendi değerlerimizle harmanlayarak üretmek. Tıpkı Ziya Paşa’nın yaptığı gibi…
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak