"The Walking Dead" Norman Reedus ve John Carpenter'ın Korku Başyapıtı "Cigarette Burns"

Norman Reedus’un John Carpenter Dehasıyla Buluştuğu Korku Şaheseri

Norman Reedus adını duyduğunuzda aklınıza ilk gelen şey muhtemelen AMC’nin hit zombi dizisi “The Walking Dead”deki ikonik motosikletli kahraman Daryl Dixon’dır. Ancak Reedus, kıyamet sonrası bir dünyada hayatta kalma mücadelesi vermeden çok önce, doğaüstü olaylarla dolu bir kariyere sahipti. Genç yaşta korku filmlerinde rol almak, Jennifer Aniston’ın “Leprechaun”daki ilk adımları gibi birçok oyuncu için ortak bir başlangıç noktasıdır. Ancak Reedus, bu türden hiç çekinmemiş, hatta kariyeri boyunca korku yapımlarına olan ilgisini sürdürmüştür. “The Walking Dead” öncesi dönemde çoğu kişi onu Troy Duffy’nin kült aksiyon filmi “Boondock Saints”deki tetikçi kardeşlerden biri olarak hatırlasa da, Joel Schumacher’in “8MM”, Guillermo Del Toro’nun “Mimic” ve “Blade II” gibi yapımlarda da karşımıza çıktı. Fakat ilk zombisiyle karşılaşmadan önceki en rahatsız edici rolü, bir antoloji dizisinin unutulmaz bir bölümünde gizliydi.

Norman Reedus, Kirby ve Udo Kier, Masters of Horror'un Sigara Burns bölümünde Bellinger olarak

“Korku Ustaları” Arasında Bir Cevher: “Cigarette Burns”

Showtime’da yayınlanan “Masters of Horror” serisi, yapımcı Mick Garris’in vizyonerliğini yansıtıyordu; her bölüm farklı bir yönetmenin imzasını taşıyor, onlara bir saatlik bir sürede en korkunç hikayeyi sunma özgürlüğü veriliyordu. “Cadılar Bayramı” ve “Şey” gibi klasikler sayesinde korku sinemasının mutlak efsanelerinden biri olan John Carpenter, Norman Reedus’ın başrolünde olduğu “Cigarette Burns” adlı bölümü yönetti. Reedus, bu bölümde finansal sıkıntılarla boğuşan bir sinema sahibi ve nadir film satıcısı Kirby Sweetman karakterine hayat verdi. Takashi Miike’nin Amerikan televizyonunda yayınlanamayacak kadar ileri giden “Imprint” kadar rahatsız edici olmasa da, “Cigarette Burns” serinin en iyi bölümlerinden biri ve Carpenter’ın gizli kalmış mücevherlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Lanetli Bir Film ve Akıl Sağlığının Sınırları

Drew McWeeny ve Rebecca Swan’ın ortak yazdığı “Cigarette Burns”de, Kirby, sinemasını açık tutmak için çabalarken, eksantrik bir film koleksiyoncusu olan Mr. Bellinger’dan (usta oyuncu Udo Kier) bir iş teklifi alır. Bellinger, “La Fin Absolue du Monde” (Fransızca’da “Dünyanın Mutlak Sonu” anlamına gelir) adlı tek kopyalık bir filmin peşindedir. Bellinger, Kirby’yi sırtında iyileşmemiş yaralar olan tuhaf bir adamla tanıştırır; iddiaya göre bu yaralar, Bellinger’ın duvarına monte edilmiş melek kanatlarından kalmıştır ve adam, “La Fin Absolue du Monde” filminin yıldızıdır. Bu gerçekten de vahşi bir kurgu! Filmi izleyen herkesin delirdiği söylentisi, olayları daha da sürükleyici hale getirir.

John Carpenter, tüm zamanların en büyük korku filmi yönetmenlerinden biridir ve o kadar çok şaheser yaratmıştır ki “Cigarette Burns” genellikle en iyi işleri tartışılırken göz ardı edilir. Ancak bu, daha fazla övgüyü hak eden, gerçekten rahatsız edici küçük bir korku şölenidir. Reedus, “La Fin Absolue du Monde” hakkında daha fazla şey keşfettikçe, filmi bulmanın Bellinger’ın ödediği 200 bin dolara değip değmeyeceğini, hatta sinemasını kaybetse bile değip değmeyeceğini sorgulamaya başlar. Kier her zamanki gibi mükemmel derecede ürkütücü bir performans sergilerken, televizyon bütçesine rağmen üstün yaratık ve pratik gore efektleri her türden korku hayranını cezbedecek unsurlar sunar.

Christopher Redman, Master of Horror'un Sigara Burns bölümünde melek benzeri bir yaratık olarak

Hücrede Ruhun Yakalanışı ve Korkunun Gölgesi

Kirby’nin filmi bulma yolculuğu yürek burkucudur. Yıllar içinde filmle bağlantısı olan çeşitli insanları, yönetmenin dul eşini ve filmin gizli bir gösteriminde projeksiyonist olarak çalışmış, ancak delilikten sadece bakışlarını çevirerek kurtulmuş bir arşivciyi bulmaya çalışır. Ancak arşivci, sinemadaki insanların birbirine saldırmasıyla filmin tetiklediği katliamı duymuş ve görmüştür; bu, “La Fin Absolue du Monde”un yarattığı kargaşanın sadece başlangıcıdır. Filmin içindeki filmin doğası, bir kişinin ruhunun selüloitte nasıl yakalanabileceği ve izleyicilerin filmde yakalanan gerçek acıyı gördüklerinde ne olacağı hakkında sorular ortaya koyar. Bu, Vince Vaughn’ın “The Cell” filminde bağırsaklarının bir sopaya dolanmasından sonraki en mide bulandırıcı sahneye sahip, tuhaf ve vahşi bir yapımdır; üstelik hiçbir cevap vermez.

“Cigarette Burns”, Carpenter’ın hayranlarına sunduğu birçok harika korku hikayesinden sadece biridir. Ancak filmler hakkında filmleri sevenler veya “The Walking Dead” öncesi Norman Reedus’ı keşfetmek isteyenler için mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.