Yapay zekânın sanat üzerindeki etkisi hakkındaki tartışma, DJ veteranı Christian Becker’in indie parçalar ve elektronik müzikler arasında manuel geçişler yaparak kalabalığı ritme kaptırdığı Berlin’in dans pistlerine kadar uzanıyor.
Küresel çapta en çok techno kültürü ve endüstriyel rave partileriyle tanınan şehrin ikonik ve çeşitli kulüp sahnesinde, profesyonel DJ’ler arasında yapay zekânın kabul görmesi ve benimsenmesi karışık tepkilerle karşılanıyor. Bazıları bu araçları zararsız ve faydalı bulurken, diğerleri yapay zekânın DJ kabininde bir yeri olup olmadığını sorguluyor. Bu, sanatçılar, müzisyenler, film yapımcıları ve yazarlar arasında teknolojinin yaratıcı süreçte ne gibi bir rolü olması gerektiğine dair daha geniş bir tartışmanın parçası.
“İşe yaramaz,” diyor 33 yıllık tecrübeye sahip ve Bohnengold’un (Kreuzberg’in popüler bir bölgesinde) ortak sahibi olan Becker, geçtiğimiz bir Cumartesi gecesi setine ara verirken. “Çünkü insanlarla bağlantı kuruyorsun… İnsanların nasıl dans ettiğini izlemek zorundasın.”
DJ platformları üreten yazılım şirketleri giderek daha fazla yapay zekâ yetenekleri ekleyerek DJ’lere şarkı seçme veya parçaları miksleme ve geçiş yapma gibi genellikle kendilerinin yaptığı görevleri otomatikleştirme seçeneği sunuyor.
“Her zaman muhafazakârlar ve geçmişe tutunmak isteyenlerden tepki gelir,” diyor dünya scratch DJ şampiyonu ve Münih merkezli, yapay zekâya yoğun bir şekilde yönelen DJ yazılım şirketi Algoriddim’in marka başkanı Angelo Tun. “Vinyl ile başladı. Dijital araçlara karşıydılar. Şimdi her sektörde yenilikler oluyor.”
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum yap