Akıştasın: Nilipek: Şarkı yazma/söyleme işini çocuksu bir heyecanda tutabiliyorum

Yükleniyor...
svg

Nilipek: Şarkı yazma/söyleme işini çocuksu bir heyecanda tutabiliyorum

Ocak 31, 202510 dk okuma süresi

Komşu, haberi sana okumamı ister misin?

Müziği, sesi ve sözleri sayesinde bizler için güvenli bir sığınak yaratan Nilipek. ile buruk hislere, küçük ama özel anlara, içimizde kalan kavgalara, mistik duygulara ve müzik yaratım sürecine dair pek çok detayı konuştuk.

Seni takip etmeye uzun zaman önce başlamıştım ve sesinin her zaman sakinleştirici bir yanı olduğunu düşünüyorum. Özellikle şarkılarında ve konuşmalarında bunu karşı tarafa geçiriyorsun. Bu da sakin bir yapıda olduğunu düşündürüyor çoğu insana. Bu yanın hakkında ne düşünüyorsun?

Gündelik hayatta da -çoğunlukla- sakin bir insanım. Olanların ardından aynı anda herkesi haksız ve haklı çıkardığım anlamsız düşünce süreçlerim var, bu da beni daha sakin biri yapıyor. Ne hissedildiği ve neden hissedildiği üzerine çok kafa yoruyorum, haksız çıktığım da oluyor, ama konu haklı çıkmak değil zaten. Ne yaparsam yapayım karşımdakini haklı çıkaramadığımda ya da anlayamadığımda öfkeleniyorum daha çok. Böyle pozisyonlanınca illa ki müziğe ve hikaye anlatma yöntemlerine de yansıyor. Sonuçta herkesin hayatı yaşama ve anlamlandırma yöntemleri var, sanatımız da bunun bir parçası haline geliyor.

Şarkı söylediğin zaman müzik seni nereye götürüyor? Bu hissi anlatmak belki zordur, tarif edeceğin somut şeyler var mı?

Bir yere gittiğimi ya da götürüldüğümü hissetmiyorum. Daha çok içe doğru genişlemek diyebiliriz. Göğsümün tam ortasında karıncalanan bir yer oluyor şarkı söylerken, özellikle kayıt yaparken o noktadan içime doğru büyüdüğümü hissediyorum. Mistik sayılabilecek bir his, ama düşününce müziğin bizi bir yere götürmesinden daha mistik değil. Şarkı söylemek hep şimdi ve burasıyla ilgili benim için, çıkardığım her ses bu ana, bulunduğum yere ve halime dair. Bütün bu şarkı yazma/söyleme işini çocuksu bir heyecanda tutabildiğimi hissediyorum.

An’da kalmak gün geçtikçe çoğu insanın yerinde tutmaya çalıştığı en zor şeylerden biri. ‘Küçük bir an’ parçası da an’ların aslında ne kadar kıymetli olduğunu hissettiriyor. Hiç sıkılmayacağın, her zaman bulunmak istediğin ‘küçük bir an’ neleri kapsar senin için?

O şarkıdaki küçük bir an tabii ki çok spesifik bir küçük andı. (Gülüyor) Ama şarkıların da kendi hayatları var, bambaşka anlar ve anılar biriktiriyor insan. Sevdiğim insanlar ve bol muhabbetli sofralar diyebilirim.

“Uydurduğumuz oyunlarla” albümündeki şarkılar hayatının hangi dönemine yönelik gelişti?

Uydurduğumuz Oyunlarla’da 2013’ten gelen şarkı da var, 2023’te, kayıtlara girmeden hemen önce yazılmış şarkı da. Ama başlangıcı (ve sanırım albümün duygusunu ve dönemini en iyi hissettiren şarkıyı) Köşk sayabiliriz. 2020’de pandemide yazmaya başladığım bir şarkıydı, hatta adı Kül’dü ve o yangının izlerini anlatıyordu. Zamanla şarkı yangını çıkaranın bizzat ben olduğum bir hikayeye evrildi ve aslında albümün hikayesini de ortaya çıkarmış oldu. Yani bir döneme yönelik gelişmedi, ama bir his özetine ihtiyacımız varsa Köşk bence güzel anlatıyor.

“Fotoğraf” şarkısının sözlerinde geçen ‘bir sızı’ kendisini derinden hissettiriyor. Kavgası içimizde kalanlar var olsa da yola devam etmek nasıl bir his? Şarkıyı söylediğinde neler hissettiriyor?

Fotoğraf’ın hep buruk bir hissi var, hep buruk bir hissi olacak ve hep o buruk hissi hatırlatacak. Şarkıyı yazdığımdan bu yana çok zaman geçti, açıkçası kavgayı da artık içimde taşımıyorum, ama bu durum şarkının burukluğundan eksiltmiyor.

10 yıl önceki Nilipek’e nasıl bir tüyo vermek isterdin?

Biraz daha cesaretli olmasını belki. Bir iki olayda biraz daha dikkatli olmasını. Ama o zaman şimdiki ben olmazdım. Şimdiki halimi seviyorum, buraya 10 yıl önceki Nilipek sayesinde geldim, o yüzden o kadını da seviyorum. Yaptığı hiçbir şeye müdahale etmek istemem, haddim de değil gibi sanki.

‘Baykuş’un metafor olarak ifade ettiği bir anlam var mı? Baykuş’u seçmek nasıl gelişti?

Var tabii ki. Ama açıklamaktansa herkesin kafasında canlanan metaforla düşünmesini tercih ederim. O şarkı çok tuhaf bir şekilde ortaya çıktı çünkü, yani ince ayarlar, üzerine uzun uzun düşünülmüş alegorilerle değil, doğaçlama, neredeyse otomatik olarak yazıldı. Bu albümde birkaç şarkıda bunu yaşadım, biri de Baykuş; ne anlattığını şarkıyı yazdıktan sonra anladım. Biraz benden bağımsız gelişti diyebilirim.

Şarkı sözü yazarken ilham aldığın şeyler neler?

Çoğunlukla gündelik hayat ve doğadaki değişimlerin insan halleriyle benzerlikleri.

2024 lansman konserinde herkes şarkıları hep bir ağızdan söylüyordu. Toplandığımız mekânın hepimiz için güvenli bir sığınak olduğunu hissediyorduk sanki. Senin için o gün nasıldı?

Bunu duymak o kadar değerli ki, hep o sığınağı yaratmak istedim çünkü. Çok heyecanlı, sevgi ve dostlukla dolu bir gündü benim için. Teknik açıdan kolay bir konser değildi, ama her şey konserdeki akışa kapılmama izin verecek kadar sorunsuz ilerledi.

Son albümün için dinleyicilerden aldığın tepkiler nasıldı?

Bilmem? İnsan pek albümünün nereye ulaştığını, nasıl dinlendiğini kestiremiyor. 


Planların arasında geleceğe yönelik değiştirmek/ geliştirmek istediğin şeyler neler?

Rutinlere ihtiyacım olduğunu hissediyorum, şu ara biraz savrulduğum bir dönemdeyim. Basit bir rutini çapa belleyip ona tutunmak, ne kadar rüzgar esse de dağılmamak istiyorum. İçimde daha farklı şeyler yapmaya ve sürekli öğrenmeye doğru bir açlık var, o açlıkla ne yapacağımı şaşırabiliyorum bazen. Ama onun da bir zevki var.

2025 için bizleri bekleyen projeler var mı? Rotanın nasıl ilerleyeceği hakkında ipucu alabilir miyiz?

Alamazsınız çünkü bende de yok ipucu. (Gülüyor) Önceliğim albümü çalabildiğimiz kadar canlı çalabilmek.

Apartman Dedikoduları

Komşuların 3 kelimeyle seni anlatacak olsaydı?
Sarı, neşeli, köpekli

Küçük yaşlardan itibaren vazgeçemediğin bir alışkanlık?
Defter tutmak

Senin için çok değerli olan 3 şarkı nedir?
Jeff Buckley-Grace
Moloko – Forevermore
Björk – Joga

Hayatın boyunca yalnızca 1 kitap okumak zorunda olsaydın, hangi kitabı seçerdin?

Hile yapacağım; Turgut Uyar ya da Edip Cansever’in bütün şiirleri.

Gittiğin ilk konser?
Annemler beni çok küçük yaştan itibaren klasik müzik konserlerine, operalara götürüyorlardı. İlk konser anım aslında enstrümanları akort etmeden önce orkestra çukuruna gidip çalanlara bakmak, onlarla konuşmaya çalışmak, sonra da yine koşarak yerime oturup o akort sesini dinlemek. Sonrası konser ama öncesi kadar yer etmemiş  çocuk kafamda ahahah.

Yanından ayırmadığın özel bir nesne var mı?
Dönem dönem oluyor, ama hep yanımda taşıdığım bir şey şu an yok.

 

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

Kalsın0SonuçlarGitsin
0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum yap

Cevap ver

Yükleniyor...
svg