
Portre denince aklınıza ne gelir? Muhtemelen, ince fırça darbeleriyle işlenmiş, romantik ve gerçekçi yüzler… Ama Neil Zakiewicz, bu beklentiyi alıp bir kenara bırakıyor; hatta onu parçalayıp yeniden inşa ediyor.
DOMOBAAL’de yer alan “Big Names” (Büyük İsimler) sergisi, sanatçının hayatında yer etmiş önemli figürleri –Lou Reed’den Andy Warhol’a, Picasso’dan kendi annesine ve babasına kadar– bambaşka bir dille karşımıza çıkarıyor.
Karolina Albricht’in deyimiyle bunlar birer “Somut Portre” (Concrete Portraits). Zakiewicz, sevdiklerini ve hayran olduğu isimleri etten kemikten değil; renk bloklarından, yönlendirici çizgilerden ve tipografik işaretlerden inşa ediyor.
Bir bakıyorsunuz; saçlar bir çatıya, yüz bir mimari plana dönüşmüş. Ya da tam tersi; harfler göz, çene veya burun oluvermiş. Örneğin “Lou” (Reed) veya “Pablo” (Picasso) resimlerinde, harfler sadece ismin taşıyıcısı değil, o kişinin kimliğinin ve suretinin yapı taşları haline geliyor.
Endüstriyel tabelaları, Konstrüktivizmi ve Bauhaus tasarımını andıran bu formlar, aslında Zakiewicz’in zihnindeki “kişi haritasını” yansıtıyor. Mizahın bir damıtma aracı olarak kullanıldığı bu işlerde, hiçbir şekil boşa harcanmıyor; kesilen bir köşe başka bir yerde pozitif alan olarak hayat buluyor.
Sergi 20 Aralık 2025’te kısa bir kış uykusuna yatacak ve 8 Ocak 2026’da tekrar açılıp 24 Ocak’a kadar devam edecek. Ama siz işinizi şansa bırakmayın, bu “yapısal” dostlukları yıl bitmeden yakalayın.
Sanatçı: Neil Zakiewicz
Eser Adı: Big Names
Mekan: DOMOBAAL, Londra
Tema: Tipografik Portreler, Konstrüktivizm, Popüler Kültür İkonları.






