Yükleniyor
svg

LAF ARAMIZDA: LEZİZ MÜZİK, İYİ SAHNE

Ağustos 14, 20254 dk okuma süresi

İzmir’de haftanın birkaç gecesi çalan bir grup var: Laf Aramızda!
10 Ağustos Pazar akşamı İzmir İnciraltı, Babil Bira Bahçesi’nde sahne alan grubu izleme şansına nail oldum. Hande Yener de çalıyorlar, Jakuzi de. Playlistleri karışık ama Rock’tan vazgeçmek istemeyen bir grup oldukları sahne üstündeki iletişimlerinden belli. Yeti ve seslerinden bu tavrı tahmin etmeye çabaladım… Laf Aramızda’nın solisti, ritim gitarcısı, arada lead gitaristi ve bazen bateristi olan Sefa Karaömeroğlu hakkında yazmak gerek. Neşeli, şakacı, sesinin tonunun farklılığının farkında ve sesini kullanırken oyun bahçesinde koşturan bir çocuk gibi. Cem Çobanoğlu ise bateri ve back vokalde. Ama sahne ısınınca Karaömeroğlu ile yer değiştirme sürprizi dinleyicisini hem eğlendiren hem tatmin eden cinsten. Ergenliğinize uzanan Rock şarkı tercihleri gözlerimizi biraz doldurdu, vokali de takdir topladı. Bir bas gitaristten, bir bas gitariste… Grupta yine back vokalde ve bas gitarda olan Emre Yüceyurt tüm gece gözlükle ve gözlüksüz olarak muazzam “bas çalan suratı”nı sergiledi. Ama en çok, Karaömeroğlu ile şakalaşma anlarını yakalamak yüzümüzü güldürdü. Laf Aramızda’da back vokal yapmayan tek kişi olan Kemal Ovacık’ın sesini çok merak ettik, mutlulukta gitar çalışını izledik. Grubunu yalnız bırakmayan Salih Çelebi’nin emeği ise göz doldurdu. Sound check’te başlayan sabrı, gece boyunca tebessümlü bir ifade ile ayakta kaldı. 

Grupta olması gereken sinerji o kadar gerçek bir şekilde vardı ki; iyi müzik ve güzel ses dışında teatral anlar yakalamaya çabalayan biri gibi izledim tüm sahneyi. Herkesin neşesi, uyumu, şakası, gülüşü; sahnenin seyirci ile konumu ile de ilgili olarak çok görünürdü. Bu görünürlük de gerçeklik ve samimiyeti getirdi.  İstek şarkılar peçete ile gelmese dahi dikkate aldılar, çaldılar. Grupta iki back vokal olması sebebiyle, lead’in sesini merak etmek değişik bir deneyimdi.  

Solist ve gitaristin tüm gece süren şakalaşmaları göz doldurdu. Duymasak da tahminle biz de güldük. Sanırım en çok takdir ettiğim, yeri gelince ezber olunmayan şarkıyı dahi çalmaya çabalaması oldu grubun. Seyirciye saygı duyan sanatçıya saygı duyma geleneğini benimsemiş biri olarak bu özelliklerine bayıldım. Karaömeroğlu; nağmeyi sadece seste değil, gitarla da yapmak için minik şakalar yaptı ve sahnede sadece çalan dört insan yerine samimi olmaya çabalamadan “kendi olan/olabilen” insanlar izleyebildik. Uzun süredir böyle bir sahne izlememiştim. 

Canlı mush up yapmadaki becerileri şaşırttı ama esas soru 2 tane nu metal imajı veren şapkalı grup elemanına sahip olan grubun gerçekten ne çalmak istediği oldu… Evde Dolu Kadehi Ters Tut mu dinlerler yoksa Nonpoint mi? Ya da ikisini de mi?  Sahne becerisine bakarak solist iyi bir 2000’lerci Rock sever ya da alternatifçi gibiydi. Benim için merakla dolu, tekrar tekrar gidip izlemek ve dinlemek istediğim, neşeli devinimlerle var olan, kaliteli bir performanstı. İzmir’de olan ya da yolu bu şehre düşen, leziz sahne isteyen herkese tavsiyedir Laf Aramızda. Haftada 5 gece yakalayabilirsiniz onları. Umarım kalabalığın isteğine rağmen bir gün Özlem Tekin performanslarına denk gelebilirim.

 

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg