Kraliçe Victoria ve Çiçek Tutucuların Hikayesi

Kraliçe Victoria’nın Britanya İmparatorluğu üzerindeki hakimiyeti, sanayileşmenin genişlemesi ve kadın modasında eldiven, yelpaze ve süslü mücevherler gibi aksesuarlarla kendini gösteren bir süsleme bolluğu ile anılmıştır. Bu moda trendlerinden biri de, kraliçenin kendisinin başlattığı çiçek tutucu modasıdır. Özellikle İngiltere ve Fransa’da kullanılan bu küçük metal çiçek tutucular, kadınların tiyatro, opera, balo gibi etkinliklere giderken ya da arkadaşlarını ziyaret ederken taşıdıkları zarif aksesuarlardı. Başlangıçta daha çok orta sınıf kadınlar tarafından kullanılan bu tutucular, genellikle kraliyet ailesinin sahip olduğu pahalı modelleri taklit ediyordu.

1837 yılında, Kraliçe Victoria’nın tahta geçtiği ilk yıl, Drury Lane Tiyatrosu’nda bir çiçek tutucu taşırken Edmund Thomas Parris tarafından çizilen bir portresi büyük yankı uyandırdı. Bu portre, özellikle ertesi yıl yayınlanan bir gravür sayesinde geniş bir kitleye ulaştı ve çiçek tutucuların popüler hale gelmesine önemli katkıda bulundu. Smithsonian Gardens koleksiyonunda yer alan 250’den fazla çiçek tutucu, bu dönemin zarif modasının örneklerini sergiliyor. Çoğu gümüş veya gümüş kaplama olan bu tutucular, zamanla kararmış olsa da, konservatörlerin çalışmaları sayesinde detayları yeniden ortaya çıkarıldı.

Victoria’nın etkisi, çiçek tutucuların sadece moda bir aksesuar olarak değil, aynı zamanda dönemin sanatsal ve toplumsal sembolü olarak da önem kazanmasını sağladı. Kraliçe, 1855 Paris Evrensel Sergisi sırasında Fransız İmparatoriçesi Eugénie’den altın ve değerli taşlarla süslenmiş bir çiçek tutucu hediye aldı. Ayrıca, oğlu Albert’ın 1863 yılındaki düğününde gelin Alexandra, elmaslarla süslenmiş bir kristal çiçek tutucu taşıdı. Moda, başlangıçta kraliyet ailesi ve üst sınıflar arasında popülerdi ancak sanayi devrimiyle birlikte gümüşün ucuzlaması ve gümüş kaplama tekniklerinin yaygınlaşmasıyla orta sınıf kadınların da erişimine açıldı.

20.yüzyılın başlarında, Kraliçe Victoria’nın 1901’deki ölümünün ardından ve Birinci Dünya Savaşı’nın getirdiği değişimle birlikte çiçek tutucular gözden düştü. Birmingham’daki fabrikalar savaş üretimine geçti, moda ve toplumsal zevkler değişti. Bugün, bu aksesuarlar moda dünyasında bir dönüş yapmaktan uzak görünse de, koleksiyoncular ve müzayedeler aracılığıyla yeniden değer kazandı. Ancak, modanın döngüsel yapısına rağmen, çiçek tutucuların oldukça nostaljik bir obje olarak kendi dönemine özgü kalacağı düşünülüyor.