Hayal Gücüyle Mekanları Baştan Yazanlar: Manhattan’dan İlham Veren İki Sergi

Harika bir keşif yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz? Bazen bir kitap, bazen de bir sergi, yaşadığımız mekanları ve dünyayı bambaşka gözlerle görmemizi sağlar. Tıpkı yazar June Jordan’ın hayal gücümüzle kendi sığınaklarımızı nasıl yaratabileceğimizi anlattığı gibi, bazı sanatçılar da mimariyi ve tasarımı alıp adeta baştan yazıyorlar. İşte Manhattan’da bu aralar görebileceğiniz, hayal gücünün sınırlarını zorlayan iki etkileyici sergi.

Hayallerimizdeki Mekanlar: Phyllis Birkby ve Yeniden Düşünülen Yaşam Alanları

İlk durağımız, Mimarlık Merkezi’ndeki (Center for Architecture) “Fantezi Tasarım: Phyllis Birkby Mimarlığı Yeniden Şekillendiriyor” sergisi. Tarihçiler Stephen Vider ve M.C. Overholt’un hazırladığı bu sergi, mimar, aktivist ve öğretmen Phyllis Birkby’nin ilham verici dünyasına bir kapı aralıyor. Birkby, insanların yaşadıkları çevreleri yeniden canlandırmaları, kendi ihtiyaç ve hayallerine göre dönüştürmeleri için onlara cesaret vermiş bir isim.

1973’te başlattığı “Çevresel Fantezi” atölyeleriyle, özellikle kadınların tasarım ve mekan algılarını, toplumsal kalıpları sorgulayarak derinleştirmeyi amaçlamış. Birkby’nin 1975’teki o ünlü sözü bugün bile ne kadar geçerli: “Hayallerimiz ve vizyonlarımız, gerçek değişimin yaratılması için araçlar haline gelebilir.” Bu atölyelerden çıkan çizimler, Birkby’nin ve ona katılanların ne kadar özgür ve yenilikçi düşündüğünü gösteriyor. Örneğin, insanların “giriş” ve “sorgulama” kubbelerinden geçip “dönüşüm alanı” ve “bağımsız kubbe” gibi mekanlara ulaştığı, böylece kişisel gelişime ve farklı etkileşimlere olanak tanıyan dairesel yapılar tasarlamış. Düşünsenize, yaşadığınız evin her köşesi sizin hayallerinizle şekilleniyor!

Sergide ayrıca, LJ Roberts gibi çağdaş sanatçıların ve prova kolektifinden Audrey Tseng, de Mello Fischer ve Chong Gu’nun yeni işleri de Birkby’nin zengin fikirlerini günümüze taşıyor. Bu sergiyi görmek için 2 Eylül’e kadar vaktiniz var.

Bedeni ve Mekanı Sorgulamak: Gordon Hall’dan “Eller ve Dizler”

Aynı gün yolunuzu biraz daha Batı’ya, Westbeth Sanatçı Konutları’na düşürürseniz, Gordon Hall’un “Eller ve Dizler” adlı sergisiyle karşılaşabilirsiniz. Bu sergi, küratör Matthew Lyons tarafından “a kitchen” adlı mekanda düzenleniyor ve çok daha kısa bir süre için açık, bu yüzden elinizi çabuk tutmanızda fayda var!

Hall’un eserleri, gündelik hayattan tanıdığımız metal sandalye iskeletlerini soyut heykellere dönüştürüyor. Sanatçı, performanslarında bu sandalyelerin eserlerle nasıl uyum içinde yeniden kullanılabileceğini, onlara farklı anlamlar yüklenebileceğini gösteriyor. Hall, çalışmalarında bedenimizin gündelik hayattaki varoluşunu ve nesnelerle ilişkisini yöneten alışılagelmiş kalıpları sorgulayan bir yaklaşım benimsiyor. Mekanların ve eşyaların sadece tek bir amaca hizmet etmek zorunda olmadığını, onlarla kurduğumuz ilişkinin ne kadar çeşitli olabileceğini düşündürüyor.

Hayal Kurmak Bir Eylemdir

Günümüz dünyasında pek çoğumuz zaman zaman kendimizi kısıtlanmış hissedebiliriz. Phyllis Birkby, hayal kurmayı bir kaçış değil, bir değişim aracı olarak sunuyor. Başka türlü yaşam biçimlerini, farklı mekanları hayal etmek bile, sıradan olanın ötesine geçmek için atılmış bir adımdır. Bu sergilerdeki sanatçıların ortak çabası ve birbirlerine verdikleri destek, bizleri de tektipleşmiş, yaratıcılığı kısıtlayan mekan anlayışlarının ötesine geçmeye teşvik ediyor.

Birkby’nin hayallerine bakarken, insan kendi hayallerinin nasıl şekillenebileceğini, sevdikleriyle nasıl daha anlamlı ve özgür alanlar yaratabileceğini sorguluyor. Farklı bir dünya hayal etmek mümkün, peki bu hayal bizimle nasıl konuşur, bize neler fısıldar?

Kaçırmayın!

• Fantezi Tasarım: Phyllis Birkby Mimarlığı Yeniden Şekillendiriyor: 2 Eylül’e kadar Mimarlık Merkezi’nde (536 LaGuardia Place, Greenwich Village, Manhattan).
• Gordon Hall: Eller ve Dizler: ÇOK YAKINDA BİTİYOR! 31 Mayıs’a kadar “a kitchen”da (163 Bank Street, 4. Kat, West Village, Manhattan). Bu sergiyi yakalamak için son günler!

Bu sergiler, hayal gücünün ve yaratıcılığın kapılarını aralamak isteyen herkes için ilham verici bir deneyim sunuyor.