Yükleniyor
svg

Günün Müzik Keşfi: Iona Zajac – BANG

Kasım 28, 20254 dk okuma süresi

Şiirle Yarılmış Bir İlk Albüm

İskoç şarkıcı ve söz yazarı Iona Zajac, ilk albümü BANG ile dinleyiciyi daha ilk saniyeden durup yeniden dinlemeye zorlayan o nadir isimlerden biri olduğunu kanıtlıyor. Albümdeki kimi ifadeler, Leonard Cohen ya da Joni Mitchell gibi şiir kitabı yayımlayacak kadar dil ustalığına sahip sanatçıları akla getiriyor.
Zajac, şimdiye dek belki en çok başkalarının şarkılarını yorumlamasıyla tanınıyordu—özellikle The Pogues ile çıktığı turnelerde söylediği “I’m A Man You Don’t Meet Every Day” yorumuyla. Ancak BANG bu algıyı hızla değiştirecek türden bir çalışma.

Albümün Hikâye Motoru: Zaman, Beden, Kadınlık

Albümün parçaları, hem yılları hem de duyguları kesen bir kesit sunuyor.
“End of the Year”, yaz çimleri, çalınmış cips paketleri, biranın fenalaştırdığı genç bir kız ve kalp krizi geçiren bir kuş gibi anı kırıntılarıyla örülü, neredeyse fiziksel bir nostalji yaratıyor. Zamanın kaçınılmaz ilerleyişi şarkının damarlarında hissedilirken, son dizede Zajac’ın kırılgan bir kabullenişle kendini konumlayışı albümün en çarpıcı anlarından biri oluyor:
“I’m not past, but I’m going.”

“Chicken Supermarket” yarım yamalak anıların, rüyaların ve gündelik tuhaflıkların büyülü bir kolajı; “Murder Mystery” ise bu sürrealizmi karanlık bir gerilim alanına çeviriyor.

Albümün adını taşıyan “Bang”, slut-shaming’e karşı eğlenceli ama fütursuz bir meydan okuma.
Diğer tarafta; “Bowls”, “Dilute” ve “Anton” üçlüsü, rızanın yokluğu ve travmanın kolektif sesini taşıyan bir mini anlatı oluşturuyor. “Bowls”daki “Ask her, ask us all” çıkışı ritüelistik bir yükseliş gibi tüy kaldırıyor.

Ses Dünyası: Folk’un Çağdaş Çatlakları

BANG, yüzeyde folk gibi görünse de her şarkıda başka bir forma dönüşüyor.

  • “Bang” ve “Murder Mystery” orta tempolu indie-rock gölgelerine yaslanıyor.

  • “Bowls” ve “Anton” buz gibi bir minimalizmden doğup neredeyse şekilsiz, kathartik bir gürültüye evriliyor.

  • “Loving Is Rough”, albümü büyük ve cesur bir jestle kapatıyor.

Zajac’ın sesi ise tüm bu dönüşümlerin ortasında sabit bir merkez:
bir PJ Harvey keskinliği,
bir Sibylle Baier kırılganlığı
ve dışarıdan bakıyormuş gibi duran çelik bir sükûnet.

BANG, Iona Zajac’ın yalnızca umut vaat eden bir isim değil, tam anlamıyla geldiğini ilan eden bir sanatçı olduğunu kanıtlıyor.

🔗 Apartman No:26 Notu:
Zajac’ın dil ve duygu arasındaki mesafeyi neredeyse görünmez kılması, BANG’i yalnızca bir ilk albüm olmaktan çıkarıyor. Albüm, kadınlık deneyimini bireyselden kolektife taşıyan nadir işlerden biri. Özellikle “Bowls” üçlemesindeki ses örgüsü, 2026’nın ses tasarımında duyacağımız daha karanlık, daha dürüst bir dönemin habercisi gibi.

👉 Sanatçı: https://www.instagram.com/ionazajac/

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg