Japon yönetmen Kei Chika-ura, ikinci uzun metrajı Great Absence ile hafızanın kırılganlığı ve aile bağlarının çözülmüşlüğü üzerine sessiz ama derin bir film sunuyor. İlk gösterimini 2023 Toronto Film Festivali’nde yapan yapım, kısa sürede San Sebastián’dan Osaka’ya uzanan geniş bir festival yolculuğu yaşadı. Başroldeki Tatsuya Fuji’nin San Sebastián’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alması ise filmin gücünü uluslararası ölçekte görünür kıldı.
Film, 25 yıldır babasından uzak olan oyuncu Takashi’nin (Mirai Moriyama) eve dönüş hikâyesini takip ediyor. Emekli bir profesör olan babası Yohji (Tatsuya Fuji), demansla yüzleşirken ikinci eşi Naomi ortadan kaybolmuştur. Takashi, eşi Yuki ile birlikte geçmişin boşluklarıyla dolu eve adım attığında yalnızca bir kayboluşu değil, aynı zamanda kendi ailesinin suskun tarihini çözmek zorunda kalır.
Yönetmenin Vizyonu: Belleğin Mozaik Yapısı
Chika-ura, anlatıyı doğrusal bir çizgi yerine parçalı bir yapı içinde kuruyor. Günlükler, mektuplar, kırık eşyalar; her biri geçmişin bir parçası olarak seyirciye sunuluyor. Bu yaklaşım, demansın yarattığı zihinsel kopuklukları yansıtırken, seyirciyi de Takashi’nin konumuna yerleştiriyor: geçmiş ve şimdiki zamanın sınırları sürekli bulanıklaşıyor.
Film, yönetmenin kişisel deneyiminden de besleniyor. Chika-ura, pandemi döneminde babasında gözlemlediği hafıza kayıplarını sinemaya aktarıyor. Ancak ortaya çıkan sonuç salt otobiyografik değil; kişisel bir acıdan evrensel bir anlatı yaratılıyor.
Estetik Duyarlılık: Dokunsal Bir Sinema
35 mm çekim tekniği ve özenli ses tasarımı, Great Absence’i yalnızca görsel değil, dokunsal bir deneyime dönüştürüyor. Kumaşın sesi, kâğıdın dokusu, nefesin ağırlığı… Her detay hafızanın ne kadar somut ama aynı zamanda ne kadar uçucu olabileceğini hissettiriyor.
Performansların Gücü
Tatsuya Fuji, otorite ile kırılganlığı aynı anda taşıyan bir portre çiziyor. Demansın gölgesinde bile karakterinin kimliğini koruma çabası, izleyicinin kalbine işleyen anlar yaratıyor. Moriyama’nın sessiz ama derinlikli oyunculuğu ise hikâyenin duygusal omurgasını oluşturuyor.
Eleştirmen Yorumları ve Festival Başarıları
-
Variety, filmi “hafızanın parçalı yapısını sinematografik bir mozaik gibi işleyen” bir yapıt olarak övüyor.
-
International Cinephile Society, “dürüstlüğü, yalınlığı ve hümanizmi” ön plana çıkarıyor.
-
SFFilm ise yapının “zarif ve etkileyici” olduğunu vurguluyor.
San Sebastián’daki ödülün yanı sıra film, Toronto’dan Japonya’daki Japan Cuts seçkisine kadar birçok festivalde gösterilerek geniş yankı buldu.
Apartman No:26 Notu
Kei Chika-ura’nın filmi, demansı yalnızca tıbbi bir süreç değil, insani bir kırılma olarak ele alıyor. Hafızanın silinmesiyle birlikte kimliğin ve sevginin nasıl yeniden tanımlandığını incelikle gösteriyor. Great Absence, ağır ilerleyen temposu sayesinde izleyiciyi bu boşlukların içine davet ediyor ve uzun süre yankılanan bir deneyim bırakıyor.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak