Meksikalı sürrealist sanatçı Frida Kahlo’nun 1940 tarihli tablosu El sueño (La cama) (Rüya – Yatak), Kasım ayında New York’taki Sotheby’s müzayedesinde 40 ila 60 milyon dolar aralığında satışa çıkıyor. Eserin bu rakamla yalnızca Kahlo’nun değil, aynı zamanda kadın sanatçıların müzayede rekorunu da kırabileceği konuşuluyor.
Kahlo’nun 2021’de satılan Diego and I (1949) adlı otoportresi, 34,8 milyon dolarlık fiyatıyla Latin Amerikalı bir sanatçıya ait en pahalı eser unvanını kazanmıştı. Şimdi El sueño (La cama), bu rekoru gölgede bırakmaya hazırlanıyor. Eğer 60 milyon dolara ulaşırsa, Georgia O’Keeffe’nin 2014’te 44 milyon dolara satılan Jimson Weed/White Flower No. 1 eserini de geride bırakacak.
Tablo, sanatçının hem kişisel hem de sanatsal yaşamındaki en çalkantılı dönemde ortaya çıktı. 1940 yılında Kahlo, Diego Rivera ile yeniden evlenmiş, aynı zamanda kendi kimliği ve bağımsızlığı üzerine yoğun duygusal mücadeleler yaşamıştı. Eserde, gökyüzünde yüzen bir karyolada uyuyan Kahlo’nun üzerinde, yeşil sarmaşıklarla kaplanmış ve patlayıcılarla çevrili bir iskelet yer alıyor. Bu sahne, ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi Kahlo’nun benzersiz görsel diliyle yansıtıyor.
Kahlo’nun hayatında yatak figürü, yalnızca metaforik değil, fiziksel bir gerçeklikti. Genç yaşta geçirdiği trafik kazasının ardından uzun süre yatağa bağımlı kalan sanatçı, annesinin yaptırdığı özel sehpa sayesinde yatakta resim yapmaya devam etmişti. Bu nedenle yatak, onun sanatında tekrar tekrar ortaya çıkan bir motif olarak öne çıkıyor.
El sueño (La cama), satış öncesinde Londra, Abu Dabi, Hong Kong ve Paris’te sergilenecek. Sotheby’s’in bu sonbaharda Brutalist Breuer binasında düzenleyeceği Exquisite Corpus: Surrealist Treasures from a Private Collection başlıklı müzayedede, Salvador Dalí ve René Magritte gibi ustaların eserleriyle birlikte yer alacak.
Frida Kahlo’nun kişisel acılarından doğan bu güçlü otoportre, yalnızca bir sanat eseri değil; sanatçının yaşamı, ölümü ve kimliği üzerine kurduğu evrensel bir manifesto niteliğinde.